Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '11

 
Kategori
Spor
 

FB Arena

İster takımlar kora kor bir şampiyonluk yarışı içinde olsun, isterse kümeleri farklı olsun Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki her maçın ayrı bir bahanesi, ayrı bir dinamiği ve ayrı bir hikâyesi oluyor.

Cuma günü oynanan karşılaşmada da bu yüksek tirajlı filmin senaryosuna TT Arena, takımlar arasındaki büyük puan farkı ve Fenerbahçe’nin maç öncesindeki dokuz maçlık galibiyet serisi gibi konular eklenmiş ve yine heyecan doruğa çıkarılmıştı.

Maç öncesi Kadıköy ekibinin en önemli avantajı rakibine oranla daha iyi oynayan bir takım olmasıyken ev sahibi ekipteki en büyük silah müthiş bir atmosfere sahne olan TT Arena olarak gösteriliyordu.

Gerçekten de stadın müthiş atmosferi, oyunun başlaması ile birlikte Fenerbahçeli oyuncuları o denli olumsuz etkiledi ki, bırakın son maçlardaki başarılı görüntüyü, sarı lacivertliler sezonun ilk yarısındaki “cahiliye” dönemlerindekinden dahi kötü bir görüntü yansıttılar sahaya.

Fenerbahçe’nin maçı sadece iki organize pozisyonla tamamlaması kendisi için aslında önemli bir eleştiri noktasıydı fakat bu oyunun dahi Galatasaray karşısında bir deplasman galibiyeti için yeterli olması sarı kırmızılılar için kâbus gibi giden sezonun adeta tek maçlık özeti oldu.

Aslında Galatasaray, geçmiş maçları inkâr edercesine maça oldukça hızlı başlayarak ve ilk çeyrek saatte golü bulduktan sonra devam eden dakikalarda da net pozisyonlar yakalayarak maçı kazanmak için ne denli istekli olduğunun kanıtladı ancak oyunun ikinci yarısında yaşanan fiziksel düşüş ve Hagi’nin skoru tutmak yerine geliştirmeye yönelik hamleleri iyi başlanan maçta sarı kırmızılıların beraberliği dahi kurtaramamalarına neden oldu.

Fenerbahçe’nin maçı kazanmasında ise aslan payı ilk golün asistini yapıp ikinci golü kalecinin uzanmasının mümkün olmayacağı bir noktaya göndererek işini garantiye alan Alex De Sousa’ya ait. Brezilyalı oyuncu maçın yetmiş beşinci dakikasına kadar belki de sahanın en kötüsüydü ama o andan itibaren Clark Kent kimliğini bir tarafa bırakıp Süpermen haline bürününce bir anda maçın kahramanı oluverdi.

Sonuçta Fenerbahçe, içinde bulunduğu şampiyonluk yarışındaki en zor dönemeçlerden birini kazasız atlatmanın sevincini yaşarken sarı kırmızılılara karşı on yılı aşkın bir süredir var olan üstünlüğünü TT Arena’da devam ettirmeyi başararak ezeli rakibinin zaten oldukça zor geçen sezonunu artık iyice içinden çıkılmaz bir hale soktu.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..