FB YDK Başkanı Yüksel Günay: Bizim şikemiz "Aziz"dir!!!

Umutlanmaya başladığımız hukuk adına, hukukun üstünlüğü adına tam bir hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Sanmıştık ki, yeni yasalar çıkarmayla ve yargının da yasaları uygulamasıyla ileri demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ulaşacaktık...

Ucu egemenlere, kuyruğu kendilerine dokununca nasıl da çark ettiler!

Güya demokrasiye geçmiştik, güya kuvvetler ayrılığı vardı...

Kişisel ve siyasi nedenlerle yasama yetkisi kötüye kullanılarak,  yürümekte olan davalara peş peşe müdahaleler yapıldı!

Kişiye özel yeni bir şike kanunuyla, kirlilik içinde yüzen futbolumuzu tamizlemek amacıyla sadece 7 ay önce çıkarılmış olan kunun kuşa çevrildi!

Ama ne yazık ki bu kanun Aziz Yıldırım'ı kurtarmaya yetmemişti... Çünkü dosyadaki deliller çeteye işaret ediyordu.

ÖYM'yi de tümüyle kaldıran yeni kanun taslağında, çete suçlarında 2 yıl olan zorunlu erteleme süresi 3 yıla çıkarılarak son anda Aziz (!) Başkan'ın imdadına yetişildi...

Bu kadar tesadüf olabilir mi?

Sizler herkesi kör, alemi sersem mi sanırsınız?

Tabii ki hiç kimsenin özgürlüğünün kısıtlanmasından mutlu olacak halimiz yok....

Lakin birileri de güçlerini, prestijlerini kullanarak mevcut kanunları hiçe sayıp başkalarının dünyalarını karartıyorsa, terör estiriyorsa kanunların uygulanmasını ve kamu düzeninin sağlanmasını istemekten daha doğal bir şey olabilir mi?

Kişiye özel kanunlar o kişileri daha da cesaretlendirmiyecek mi? Yarın başka kişiler de bunlara eklenmek isterlerse ne yapacaksınız? Kanunları yaz-boz tahtasına mı çevireceksiniz? 

Yada o imtiyazlı kişiler sizlere de dokunmaya cüret ettiklerinde o zaman ne yapacaksınız?

Yoksa özgüveniniz çok mu arttı? Artık size hukuk hiç mi lazım olmayacak sanıyorsunuz? Dünü ne çabuk unuttunuz?

Dahası dediğim dedik çaldığım düdük diyerek yalnız hukuk düzenini değil,Türk futbolunu da arap saçına çevirdiniz!

Yeni şike kanunundan sonra futbol federasyonu yönetimine de operasyon uygulayarak kendinizce sözüm ona Türk futbolunu temize çıkartmıştınız!

Yargı, sayenizde az ceza verdi, ama sonuçta mahküm etti. Yani şike var, dedi. Hem de 5 kere var, dedi. Sizin müdahale ettiğiniz alan disiplin soruşturmasıydı. Ne yazık ki mahkeme son sözü söyleyecekti ve onun son sözü sizin oyunlarınızı bozuyor!

Oysa Türk kamuoyu gibi UEFA'yı da ne güzel kandırmıştınız!

En iyisi siz, mahkemeleri tümüyle kaldırın. Disiplin kurulları size fazlasıyla yeter... Onları perde arkasından yönetmek de zaten sizin için çok kolay... Millet size yetkiyi vermiş ya, siz her şeye kadirsiniz!

Bir de madolyonun öbür yüzü var tabii ki...

Yerel mahkeme son sözünü söyledi... Aziz Yıldırım için şike suçu da var, örgüt suçu da var, dedi...

Yerel mahkeme kararından sonra temyiz aşaması var. Nihai aşamada Aziz Yıldırım beraat edebilir ve masumiyet karinesi onun için de geçerlidir.

Ama bu, mahkeme kararıyla şaibenin daha da güçlendiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor ki!

Ve de karar bu şekliyle kesinleştiği takdirde Aziz Yıldırım başkanlık hakkını tümüyle kaybedecek.

Böyle bir durumda, dürüstlük adına, etik kurallar adına FB yönetiminden ne yapması beklenirdi? 

"Aziz Başkan, kendini temize çıkarıncaya kadar başkanlığını askıya alalım" demeleri gerekmiyor muydu?

Şike suçu gibi, çete suçu gibi dürüstlükle bağdaşmayan bir şaibeyle, 100 yılı aşkın bir mazisi olan FB'ye, bir dakikalık süreyle de olsa, başkanlık yakışık alır mıydı?

Tahliye kararıyla beraber FB taraftarları kutlamalara başladılar!

Taraftarlar böyle yapar da yönetim sessiz mi kalır?

FB Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay da beklemeden müjdeyi verdi... "Aziz Yıldırım gelip başkanlığa oturacak(!)" dedi

1990'lı yıllarda Türkiye yağmalanırken, "Benim hırsızım iyidir" sözü neredeyse atasözüne dönüşmüştü.

Yolsuzluktan, soysuzluktan ceza alıp hapiste yatanlar tahliye edildiklerinde cezaevi önünde toplanan kalabalıklar, "Türkiye seninle gurur duyuyor" nidalarıyla gök kubbeyi çınlatırlardı!

Şimdi de FB'li sanatçısıyla, spor yazarıyla, yöneticisiyle aynı şeyi yapıyorlar!

O zaman sormak gerekmiyor mu; o günden bugüne toplumda değişen ne oldu ki?

Benim hırsızım iyidir, sözünün bir yansıması olarak galiba FB yönetimi de, "Bizim şikemiz 'Aziz'dir (yücedir)" demek istiyor!

Demek ki yasaları çıkarmakla temizlik olmuyormuş! 

Önce vicdanlardaki yasaları değiştirerek temizliği önce vicdanlarda yapmak gerekiyormuş!

Siyasetçisiyle, kulüp yöneticisiyle, taraftarıyla, memuruyla, patronuyla vs kısacası topyekün tüm halkıyla bu böyle.

Temiz toplum, temiz futbol başka bir bahara kaldı!