F.Bahçe ve Şampiyonlar Ligi

Süper ligin 60’ıncı yılında şampiyonluğu Beşiktaş’a kaptırarak hayal kırıklığına uğrayan F.Bahçe için yeni sezon pek farklı başlamadı. En son olarak 2008-2009 sezonunda katılım sağladığı Şampiyonlar Ligi yine hayal oldu. Başkan Aziz Yıldırım için fatura kesilecek sadece Volkan Demirel kaldı. O da iki maçta da yoktu.

İstanbul’da oynanan güzel futbol bizi biraz olsun umutlandırmıştı. Fakat Monaco’da alınan sonuç hüsran. Geçen sezondan sadece iki oyuncu kadroda olduğu düşünülürse sonuç sürpriz değil. Günümüz futbolu yıldız futbolcuların değil takım oyunu üzerine kurulmalıdır. Sistem değil, günlük performans üstüne kurulu bir düzende başarılar da günü birlik olur. 20 yıl önce al 10 futbolcu ol şampiyon parolası artık 3’üncü sınıf ülkelerde bile işlemiyor. Sabırla ve her sene gelişerek ilerlemek lazım. Başakşehir FK ve Osmanlıspor FK’leri bunun en iyi örnekleridir. Geçen sezon alınan 8-10 futbolcu, bu yıl alınan 4-5 futbolcu ile takım sistemini kısa zamanda oturtup başarılı olmak hayalden öte bir şey değildir. Monaco hemen hemen geçen sezonki kadrosu ile sahada mücadele etti.

F.Bahçe yıllardır Türkiye Liginde hep ilk 2 içinde yer aldı. Bundaki en büyük neden iyi bir kaleci ve ligin kalite olarak üzerinde olan 2 beki. Bu sezon öncesi anlamsız bir şekilde iki bek gönderildi. Gökhan’ın yerine gelen Wiel amenna, yalnız Hasan Caner’in yerini dolduramaz. Burada mühendislik hatası var. Gökhan’ın yeri Şener ile dolardı ama Caner’in yerine iyi bir sol bek lazımdı. Skrtel ve Neustadter kaliteli oyuncular fakat birbirlerine alışmaları için zamana ihtiyaç var. Geri dönen Salih’in rolü hayati. Savunmanın önünde ya da santrfor arkasında mutlak olarak sürekli forma giymek zorunda ama kamuoyunda çok destekçisi yok. Şampiyonlar Ligi bittiğine göre Salih ile devam edilebilir.

Takımın acil ihtiyaç bölgesi forvet iken neden savunmaya yatırım yapıldı anlayamadım. Daha bir sezon önce kaçan şampiyonluğun bir numaralı nedeni forvetlerin yetersizliği değilmiy di?. En önemli maçlarında Van Persie olmayacaksa ne diye tutarsın. Fernandao neden kilolu kampa gelir. Bu tür sorunlar kulüpte bir disiplin sıkıntısı olduğunun göstergesidir. Guardiola kampa gelen futbolcuları takım antrenmanına almazken biz Şampiyonlar Liginde oynatıyoruz. Kimse kimseyi kandırmasın. Biz bu kafayla 100 yıl geçse de elemelerden gruplara kalamayız.

Pereira hücum futbolundan bahsediyor ama transferler savunmaya yapılıyor. Kamuoyu ve kulubün müdavim yazarlarının sesi çıkmıyor. Geçen sezondan sıkıntılı bölge orta saha ve hücum bölgesi iken sen savunma hattını değiştiriyorsun. Taraftarı kandırmamak lazım. Bu hücum hattı ile (Fernandao, van Persie ve Emenike) sezon bitmez. Van Persie gitmek istiyorsa gönder istemiyorsa kulağını çek oynasın. Aldığı paranın biraz olsun hakkını versin. Pereira ise sanki tazminatımı verin de gideyim derdinde. Söyledikleri ile yaptıkları anlamsız. Hücum futbolu oynatmak savunmayı 3’lü kurmaktan geçmiyor. Orta saha oyuncularının hücumsal yetenekleri çok kısıtlı iken hücum futbolu oynamak sadece lafta kalır.

F.Bahçe’yi zor bir sezon daha bekliyor. Görünen Maddi sıkıntılar ile boğuşan kulüplerimizin artık yıldız değil verimliliği yüksek oyunculara yönelme zamanları geldi. Yaşları 35 olmuş ve kariyerleri inişe geçmiş yıldız isimlerle Şampiyonlar Liginde başarılı olmayı düşünmek hayaldir.