- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 227
Felaketlerden rant çıkarma becerisi

Felaketlerden rant çıkarma becerisi
Hükümet küresel ısınmaya karşı önlemi bulmuş…
Kuraklığın üstesinden böylece gelecekmiş!
Ne Ankara, ne de İstanbul susuz kalmayacak artık…
Devlet hiç akarsu, göl, baraj sahibi mi olurmuş! Esasen bütün su kaynaklarının sahibi aslisi ilahi bir varlıktır; zinhar devlet olamaz!
AB’nin su kaynaklarımız üzerindeki emelleri gerçekleştiriliyor
Enerji ve tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, küresel ısınmaya karşı su kaynaklarının özel sektöre devriyle ancak çare bulunabileceğini açıkladı. İlk olarak da Kızılırmak’ı proje kapsamına almayı planladıklarını ifade etti.
Ta başından beri AB emperyalizminin Türkiye’de temel amaçlarından birinin Fırat ve Dicle sularının ve GAP’ın uluslar arası bir kurula devredilmesi talebi olduğu ısrarla söylenir.
Bakan’ın proje kapsamına almayı kararlaştırdığı Fırat’ın üzerindeki Keban ve Atatürk barajlarını besleyen sular da özelleştirmeye dâhil. Böylece AB talepleri tatmin edilecek.
Esasen DSİ’de Fırat ve Dicle üzerinde çalışma yapılmış bile. Basından öğrendiğimize göre, DSİ’nin fizibilite çalışmalarına Fırat için 29 yıllığına 950 milyon dolar, Dicle içinse 650 milyon dolar bedel biçmiş.
***
Mafyokrasi güçleri
Tıpkı Osmanlı Levantenleri, Osmanlı komprador burjuvazisi gibi, toplumda çıkarları yabancı çıkarlarıyla birleşmiş, milli çıkarlarla tamamen çelişkiye düşmüş mafyalaşmış bir kesim peyda olmuştur: Mafyokrasi güçleri… Bunların kafalarında beyinleri ense köklerinden çalışmaktadır. Ve milli çıkarlardan en küçük bir fayda sağlayamamaktadırlar. Akılları fikirleri tamamen yabancı sermayenin çıkarlarına çalışmaktadır. Zira oradan nemalanabilmektedirler.
Fransız, Türkiye’nin suyunu Türk’e satıyor
Bu su meselesi yeni ortaya çıkmış değil. Türkiye’de çarşı pazarı 1980’den bu yana yabancı tüccarı işgal etmiş durumdadır. Küçük ve orta esnafın çanına ot tıkayan yabancı sermayeli büyük marketler zincirleri gitgide yaygınlaşmaktadır. Her alana ayrık otu gibi sirayet etmektedir.
Su alanında Fransızlar, Sabancı’yla ortak olup Torosların suyunu satıyorlar.
Danone, Türkiye’de 4 su ve 2 süt ürünleri fabrikası kurmuştur.
Sanki suyumuzu bize pazarlayacak Türk tüccarının köküne kıran girmiş gibi!
Öte yandan iş sadece iç sularla kalsa iyi…
Bir de, tarih boyunca Türkiye’nin stratejik önemini artıran Boğaz suları meselesi var. 1997’de Koç’un Trabzon’a giderken Venizelos gemisindeki toplantıda, Boğazlar’ın yönetiminin uluslar arası bir komisyona devredilmesi gerektiğini belirten sözleri unutulmuş değil.
GAP gitti gider;
YSD (Yabancı Sermaye Derneği) Başkanı Şaban Erdikler’e Başbakan emir vermiş; “GAP’ta yatırım konusunda yabancı ve yerli yatırımcıya dönük çalışmalarda bulunmaları” konusunda; “…buranın hem yerli, hem yabancı yatırımcılara pazarlanması…” konusunda…
Ya AKP gider, Ya da Türkiye biter!
İşte, Türkiye’de küresel ısınma yaygaralarının hizmet ettiği gelişmeler böyle özetlenmektedir.
Doğal felaketlerden bile rant çıkarmakta üstümüze yok…
Bu gidişle ya AKP gider ya da Türkiye diye bir ülke kalmaz yeryüzünde…
Not: Bu makale, 17 Ağustos tarihli Burdur gazetesi Selenga köşesi yazısıdır.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
