- Kategori
- Şiir
Felsefik Şiir
''Sonra bir şeyler olur adını koyamadığın
ve artık eskisi gibi olamazsın'' Charles Bukowski..
000000000000000000000000000000000000000000000000000000
Ne çok yorulmuşluk vardır hayatta
bilip de yapamamanın pişmanlığı!
İnsanın kendisini tahlil etmesi kolay değilse de
seni senden daha iyi kim tanıyabilir?
eğrisi ve doğrusuyla!
Yaşadığımız hayat, kaderimizden bir alıntı değil midir?
doğarken;
Neden ağladığını insana yaşarken fark ettirmez mi?
Özellikle de, karakteri naif, munis
kimseleri üzmek onların doğası gereğinden
üzülmeleri ve kırgınlıkları çok daha kolaydır
insan olmanın yorgunluğunu
maalesef doğumundan ölümüne kadar,
belki de çekmektir bunun adı, biteviye!
Mecazında; tüm insanların kendisini karşı tarafın
yerine koyup çekmesi gerekir aslında
öz karakteri sağlam olanın yapması da
bu olmalı kuşkusuz
ama gelin görün ki, karşı tarafa
kırılmış*lığa çabalamıyor musunuz?
Sabır ise bir yere kadardır, bırakın gemileri
bende, kaygan yosun tutmuş, limanlar dahi yandı!
Karakterin naifliği demişken!
Hani, kolaylıkla sineye çekip affetmek var ya
sineye taş gibi oturup, siteminde dürülen, sonra da
o ne menem, vurdumduymaz olanların
''nasıl olsa var''ı olmak!
Ve ardı sıra gelsin, kendini aklamalar
''vay efendim yanlış anlıyorsun
kırdıysam özür dilerim, vs.''
hiç kimse, kimsenin mecburi istikametinde de değildir, biline!
Artık, geçelim bunları
kimseye eyvallahım yok, en yakınlarıma dahi
vicdanlarında hoşgörü barındırmayan
dış kapının mandallarıyla
hele kale almayanla
kesin ve net
benim ne işim olabilir ki diyorum!
Varlığımda üzenin öldüğümde mezarıma
yorulup boşuna
sahte gözyaşıyla da gelmesine ne gerek var dedim bile!
Filozof altın vuruşunu yapıp ne de anlamlı yazmış!
''Bana arkamdan konuşulan lafı getirme, onlar senin yanında nasıl
rahatça konuşuldu onu söyle''
İşte azizim hiç kimse ile muhatap
olmayışım bu yüzdendir
yanlışsa da bu tercih benim, yargılayan
çocuğum dahi olsa!
Yıllardır bir öz sözüm vardır ki
her daim ön ve arkamda
ark olmaya devam edecektir!
''Herkesin doğrusu benim yanlışımdır''
Sözün özü; Uymak isteyen bana uysun mu?
Kelime oyununa gereksinimde yok
Hem, kendime saygısızlık olur ki, demem bile!