Feminist!

Bu kelime nedir?

Kimine göre bir küfür yerine bile konulabilecek iken ben adeta bu sözcüğe derin anlamlar yükleyerek, önemsenen bir kimliğe kavuşmasını diliyorum.

Yıllarca yerlerde bir paçavra yerine konulup kadınların bile, sahiplenmesi gerekirken ayaklarının ucuyla itelemelerini artık durdurmak ve feminizme hakkını geri vermek benim idealimdir.

Yıllar önce 20’li yaşlarımda bir erkek arkadaşım bana “feminist misin?” diye sorduğunda; “Hayır tabii ki feminist değilim, akıllı bir kadının kadın hakları savunuculuğuna ihtiyacı yoktur” demiş ve ondan “aferin” almıştım. Sonuçta o da feministliğin kötü bir şey olduğuna inandırılmıştı, ben de!

Oysa feminizm asla atılarak saklandığı o karanlık mahzenlerdeki görüntüsü kadar belirsiz ve soğuk değildir. Aksine sıcacık ve çok insani çok dişidir. Erkek egemen toplumun bazı aklı evvel hakimleri ellerindeki gücü daha da stabil haline getirebilmek için, korktukları bu kavramı iteleyebilecekleri kadın profillerine yüklemiş ve bu sayede epey rahat etmişlerdir.

Şöyle ki; feministlik yapan kadın illa ki erkeklere düşmandır o halde ya lezbiyendir ya çirkin!

Bunun tersi durumda ise erkeklere toz kondurmak istemezler. Yani apaçık kadın düşmanlığı yapan kişi ve kurumlara kimse “homoseksüel misiniz?” diye sormaz. Soramaz!

Şu son günlerde kadınlara reva görülen bu şiddet ortamının arkasında, kadını sosyal hayatın dışına itme gayretinin, hatta örtülere sarıp saklama gayretinin arkasında kadınlara sevgi ve sempati duyulduğunu kim söyleyebilir mesela!

Feminizm, insani bir idealdir ve erkeğin karşısında kadını daha eşit konuma getirme gayretidir. Bunun tersini ya da farklı uçlara gidebilecek tarafını öne çıkartan kadın davranışları belki bu kavramı soğuklaştırmış olabilir.

Çünkü adam gibi bir erkeğin kadın sevgisi yerine kadın düşmanlığı yapması nasıl antipatik ve soğuksa, dişiliği kuvvetli bir kadının da erkek düşmanlığı kisvesine bürünmesi o derece soğuktur.

Amaç; iki farklı cinsin, olağanüstü güzel buluşmasını daha eşit düzeye getirmek olmalıdır. Ve bana göre feminizm kesinlikle budur. Ayrıca eşitlik kavramı oldukça görecedir. Kimi yerde üstün olan tartışmasız bir erkekse, kimi yerde üstün olan kadın olabilir. Eşitlik düzeyi sadece ellerimizdeki güçlerin eşitliğidir.

Artık kadınlar kendilerine uygun görülmediği için uzak durdukları feminizme hakkını vermeli, erkeğin adam gibisine değil, ezerek güç gösterisine giren hesabi ve ahlaksızca kadını boyunduruğuna geçiren, yetmeyip kadının azraili kesilen kısmına savaş açarak, bu sakil ve toplumu yamuk gösteren kumaşı yırtmalıdır.

Ey kadın sen aklını ya da şansını kullanıp ezilmiyor olabilirsin lakin milyonlarca kadın ve kızlarımız bu zulüm altında inlemektedir. Hala mı sessiz kalacaksın? Hala mı haklarını ele geçirebilmek ve erkeğinle eşit olabilmenin yolu olan feminizm örgütlenmesine sessiz ve duyarsız kalacaksın!?

Ayıp sana! Başka bir şey demiyorum. Sadece ayıp sana diyorum!

Çünkü kadınsan önce feminist olacaksın. Böylece güçlü bir örgütlenmenin başını çekeceksin.

Ki; zaten güçsüz ve aciz kadını erkeklerde sevmez. Ve dünyayı eşitliğimiz hizaya getirir. Acizliğimiz ise allak bullak eder.

Evet dünya kadını; günün kutlu olsun, feminizmden korkmaman dileğim, sevgi ve saygılarımla.

Berrin Aksu