Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

RMZSM Meliha Karaoğlu

http://blog.milliyet.com.tr/meliha63

24 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Feminist duygular

Feminist duygular
 

Beni bilenler azıcık feminist (onlara göre bayağı) dünya görüşüm olduğunu bilirler. Ama ben feminizmden bahseden insanların hemen hemen hepsinin bu kelimeye daha değişik anlamlar katarak farklı açılardan baktığına eminim. (öyle olmasını umud ediyorum)

Beni bu düşüncelere yakınlaştıran duyguların tamamı, ataerkil yaşantının negatif etkilerinin her geçen gün yaşamımızda daha belirgin ve can acıtıcı halde devam etmesi.

Bu düşüncelerimi bilen yeğenimle dün akşam msn de karşılaştık. Malum bugün karne günü, onu msn de görünce şaşırdım! Kendisi ÖSS ye hazırlanıyor. Bu sene Zonguldak fen lisesinden ayrılarak Ankara ya özel bir Anadolu lisesine yatılı yerleştirildi. Sebebi ise kendi başına hayatını devlet yurdunda idare (başarılı bir şekilde) edememesi.

Bana kuzenlerinin derslerini sordu. Ben erkek yeğenlerinin derslerinin onunki gibi olduğunu ama kız olan üniversiteli yeğeninin derslerinin iyi olduğunu söyledim ve "çalışan kazanıyor canım! deyince bana "feminist yengem benim." dedi.

Gözlemlerim (istisnalar hariç) genelde kız öğrencilerinin daha sorumluluk sahibi ve gelecek düşüncesi ile hayatlarını planlı başarılı yönlendirebilmeleri. Bakıyorum üniversite veya ilköğretim farketmeden kadınlar gelir, kültür seviye farkı gözetmeksizin babadan çıkıp eşlerin yaşam kıskacına ve onların sınırlarında gelirlerine bile el konularak yaşama TERKEDİLİYORLAR.

Bu son günlerin abartılmış konusu "başörtüsü takan (birileriniN tabiri ile örümcek kafalılar) içinde yine onların tabiri modern görünümlü hatta üniversiteli ekonomik özgürlüğü olanlar içinde geçerli. Malesef istatistikler böyle gösteriyor. Şiddete maruz kalanlar içinde sonuç değişmiyor.

Bizler kızlarımızı sevgiyle büyütüyoruz. (yada öyle büyütebilmek için ne fedakarlıklar yaparak belirli boyutlardada olsa ancak yapabiliyoruz) Okutabiliyorsak tabiri caizse dişimizden tırnağımızdan artırarak okutuyoruz. Peki! Neden onlara kendilerini maddi manevi her konuda koruyabilmeyi öğretemiyoruz. Acaba biz anneler bunu zaten bilmiyor olabilirmiyiz. Yada iyi bir eğitim alıp dereceli diplomalarla bunu öğrettik mi zannediyoruz. Yok malesef! Bir konuda çok iyi okulda okuyup, diploma sahibi hatta sosyal bir çocuk yetiştirmek bile kendine yaşam kurmak da koruyabilmek de yeterli olmuyor. Olmuyor! Hele kızlarımız, kızlarımız hepimiz biliriz onları ne kadar iyi yetiştirirsek... Ama aynı anneler bizler erkek çocuklarımıza bize yardımcı olmaları konusunda ne kadar yaptırımda bulunabiliyoruz. Eşimizde, erkek kardeşimizde, babamızda olmasını istemediğimiz davranışlarını görünce ne tepki veriyoruz.

Evet kızlarımız, birçok ailede akşam okuldan gelince evde hizmet eder. (okuldan yada işden gelse bile) Ama okula gitmeyen yada işe gitmeyen oğlumuz babayla oturur maç yada televizyon seyreder. Bu kızımız üniversite bitirse bile nasıl bir yaşam sahibi olabilir.

Oğlumuz yada kızımız, babamız yada eşimiz farketmez hayatı işiyle olduğu kadar özgürlükleriyle sorumluluklarıyla olduğu kadar neşesi ve sevinciyle paylaşmayı aynı derecede paylaşmayı ÖĞRETELİM.

Hayatımızdaki gördüğümüz yanlışları çocuklarımızın yaşamaması demek bizlerin yaşlılığının daha huzurlu geçmesi demek. Gelecek nesillerin yerinde saymaması demek. GEREKTİĞİ GİBİ SAĞDUYULU İNSANLAR YETİŞTİRMEK DEMEK.

 
Toplam blog
: 41
: 1151
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1963 Doğumlu  ununu elemiş eleğini asmak üzere...3 (kimine göre pırlanta) çocuk yetiştirmiş denil..