Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '20

 
Kategori
Tıp
 

Feminizm

Hepimizin hayatında, desteğini hissedip, varlığından mutlu olduğumuz insanlar vardır. Kendi adıma konuyla ilgili  şansıma şükrediyorum. Adı bende saklı bütün unutulmazlarıma minnet borçluyum.
 
Kişisel olarak hayatımıza dokunanlar olduğu gibi, pek çok insanın hayatını değiştirenler de vardır. Bu toplum adına muhteşem bir şey ancak üzgünüm ki; eskiden olduğu kadar görüp duyamıyoruz böylelerini ya da daha az şahit olabiliyoruz. Yazı konum ne kadın ne de erkek değil, "Feminizm"
 
Hayatı boyunca "İZM" ekiyle tanımlanmaya giren eylemlerin fanatik tarafından hep ürkmüşümdür. Zira çok can yandı bu konuda ancak bu yazıma konu eylemden  mutluyum, iyi ki hangi alanda olursa olsun cesaret  gösterip öncülük eden kadın da olsa erkek de olsa inandığı yoldan dönmeyenlerimiz oldu. İyi ki kendilerine yolundaki taşı kaldıran birilerini yoldaş buldular. Yaşayanlara sağlıklar olsun kaybettiklerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum. 
 
 "Feminizm, toplumca kanıksanan erkek düşmanlığı düşüncesinin aksine, cinsiyet eşitsizliğini gündeme getirmek için ön planda tutulan bir akımdır. Sadece kadınları değil, erkekleri de yakından ilgilendiren feminizm tanımı, gerçek eşitliği ortaya koymayı amaçlamaktadır. 
 
Feminizmin derdi, erkekler değil; ataerkil yapılar ve söylemlerdir." Bu bölüm Hürriyet com.tr alıntıdır.
 
Yazıma, Sunay Akın’ın “Mahya Işıkları” 2008 yılı programlarından birinde anlattığı öyküden aklımda kaldığı kadarıyla aldığım notlarımdan örnekle devam ediyorum.
 
“Dünyada ilk feminizm hareketine destek, Tıp alanında başlamıştır.
 
Geçmişte kadınlara hekimlik hakkı verilmiyordu. Bir kadın ısrarla doktor olmak istiyor. Ne
 
 yapsa kimseden kabul görmüyor. Öyle kararlıdır ki, saçlarını kestiriyor kıyafet değiştirerek
 
erkek kılığında kuruma giriyor. Tatbikat için bir yere giderlerken, bir evden acılı sesler
 
geldiğini farkediyor. Yaklaşıyor ve çevredekilere soruyor. Bir kadının doğum yapmak üzere
 
ve zor durumda olduğunu öğreniyor. Kapıyı çalıyor, kendisinin hekim olduğunu, kadına yardım
 
edebileceğini söylüyor. Kadınlar hep birlikte "biz erkek hekime kendimizi göstermeyiz" diye
 
isyan ediyorlar. Hekim kadın hemen soyunuyor, kadınlara benden size zarar gelmez, ben de
 
kadınım" diyerek, doğumu yaptırarak anne ve bebeği kurtarıyor. Bu defa da kadınların
 
kocaları, erkeklerden tepki geliyor. Sen bizim karılarımızı kandırdın, diye hastane önünde
 
doktoru protesto edip eylem yapıyorlar. Ardından yöredeki bütün kadınlar olay yerinde
 
beliriyor. "Bize yardım etti. Zor durumdan kurtardı. Biz artık kadın hekimler istiyoruz."
 
Diyerek dünya da ilk feminist hareketi başlatarak tarihe geçiyorlar.”
 
Konuyu en güçlü destekleyenler arasında ise; Hekim Esat Işık olduğu bilgisiyle  etkileyici bir öyküydü, eksiklerim için kendisinden özür dilerim.
 
 "Mehmet Esat Işık Paşa Hayatı, Tıp Tarihimizdeki ve Türk Oftalmoloji Tarihindeki Yeri ve Katkıları. İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İ.Ü.İstanbul T.F. Deontoloji ve Tıp Tarihi A.D. Doktora Tezi. İstanbul. Ülkemizde Oftalmoloji biliminin gelişmesine katkılarının araştırılması gerektiğini düşündüğümüz isimlerden biri Prof. Dr. Mehmet Esat Işık Paşa’dır. 
 
1 Kasım 1936 da vefat eden Esat Işık, öğrenci ve asistanlarının vatansever insanlar olmaları için çeşitli örneklerle hem “hayat”, hem de “deontoloji” konularında dikkatlerini çekmeye çalıştı." Doç. Dr. Hıdır Kadircan Keskinbora tez çalışma özetinden bir bölüm.
 
Anahtar Kelimeler: Esat Işık, Tıp Tarihi, Esat Oftalmoskobu, Türk Siyasi Tarihi, İşgâl Yılları. 
 
Toplam blog
: 209
: 350
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Kurşun kalemden gelen ağaç kokusunun kağıtla buluşma büyüsüyle yoluna devam eden, Lise mezunu, ha..