Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '12

 
Kategori
TV Programları
 

Fena halde tahrik oldum!

Fena halde tahrik oldum!
 

TAHRİK ETME NE OLUR...


Başlığa bakıp da ‘Azdı mı’ demeyin sakın… Azınlıkta kalmaktan azmaya fırsat bulamadık şükür. Lakin ekranlarda gördüklerimiz de epeyce tahrik olmamıza sebep olmakta… Tahrik nedenleri öyle çok ki, insan hangi birini sayacağını, söze nereden başlayacağını bilemiyor. Galiba en iyisi bir ‘öpücük’le konuya dalmak, statlarda turlayıp Hırant Dink’le kafalara ‘dank’ yapmak…

Yazıldığı gibi okunmayarak baştan tahrikçiliğe girişen ‘M.U.C.K.’, bildiğiniz üzere okkalı bir ‘mucuk’la ödüllendirildi. Eee kolay mı öyle ekrandan çıkıp milleti uyarmak? Kalkacaksın ‘Haydi Liliyar’ deyip, sallana sallana hareketler yaptıracaksın… Üstüne üstlük, renkleriyle bile tahrik eden mayolar ve çoraplar giydirdiğin kızları erkeklerle kucaklaştırıp davetkâr bir biçimde bakıştıracaksın… Daha da yetinmeyip dersteki hocaya ‘Seni Seviyorum ne demek’ diye sordurtacaksın… OHH, suyundan da koy misali! Ay, bırakın seyretmeyi yazarken bile insanın içi bir hoş oluyor… Çıtır kızlar kıvırtıyor, yakışıklı kıtırlar göğüs kabartıyor… Bu düpedüz, aşka davet! Tahrikte sınır tanımazsanız öperler işte böyle. Zaten batı tarzı dans, bale filan hepsi ön sevişme efemmm… Tabi zihinleri kadının saç telinden bile tahrik olan potansiyel tecavüzcüler için!

Diziyle tahriki geçip gelelim stat törenlerinin kalkmasına. Aman ne sevindim, ne sevindim. Neydi o öyle… Tazecikler, dersi mersi bırakıp başlıyorlardı ritmik hareketlere. Bakınız, ‘ritmik’ kelimesi bile davetkâr! Nerede kaldı yeşilin göbeğinde, fırfırlarıyla baş döndüren etekler, topluca yapılan öne arkaya danslar… İyi oldu, iyi. Dünya gençlerine örnek olmak filan hikâye. Gösteride düzen olacak ve ‘19 kere maşallah’ deyip yüreklerde kutlanacak. Ötesi tahrike girer! Sahi, 1919’da da dünyayı mı ‘tahrik’ etmiştik biz?

Hazır tahrik olmaya başlamışken, beş yıldır süren davası ‘özgürlük’, ‘insan hakkı’ gibi tahrikkâr sloganlar atılarak izlenen, Hırant Dink’in katline de değinmek lazım. ‘Hepimiz Hırantız’ bağırtılarıyla yüründü, TV ekranından olayın arka planları deşildi de ne oldu? Gördünüz işte herkesi tahrik edecek örgüt mörgüt yokmuş! Hem işiniz mi yok ‘Hırant’ olmaya hevesleniyorsunuz? Hanımlar, beyler… Aklımızı başımıza toplayalım… ‘Hepimiz Hırant’ olmaya kalkmayalım. Sonra bu isim kimilerini tahrik eder, sırtımızdan kurşunu yeriz maazallah. Tetiği çeken de nasılsa, birilerinin tahrikine kapılan ve kendisiyle gurur duyulan ‘küçük’ olacağından; bir de kurban azmettirici bulunacağından ‘Tahrik yoluna giden Niyazi’ etiketi takılıverir tabanı delik ayakkabımıza… Sonrası, ya sev ya terk et!

Velhasıl, yaşamı ‘tahrik’ ekranından izlemenin sonu yok! En iyisi tahrikte tavan yapmadan noktayı koymak… Ve içimizdeki tahrik hararetini tüm haksızlıkların üstüne bir bardak ‘soğuk su’ içerek söndürmeye çalışmak. Yazımızla ‘tahrik’ ettiysek affola…

Anibal Güleroğlu http://www.sinematur.com

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..