Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '17

 
Kategori
Basketbol
 

Fener'e bir Obradovic daha lâzım

Fener'e bir Obradovic daha lâzım
 

Futbolda sezon sonuna artık yaklaşılırken, önümüzdeki sezon Fenerbahçe'yi hangi ismin çalıştıracağına dair basında çok önceden papatya falları açılmaya başlandı bile. Bu konuda netleşen isim artık üç aşağı, beş yukarı belli gibi.

Öbür taraftan da Fenerbahçe'nin futbolun dışındaki branşlarda yıl geçmesin ki yeni başarıları yaşanıyor. Bu tarihî başarılardan birine daha şahit olduk. Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, THY Euroleague Finali'nde Yunan rakibi Olympiakos'u 80-64 mağlup ederek Avrupa Şampiyonu oldu. Çok değil daha geçen yıl Ergin Ataman yönetimindeki Galatasaray Odeabank Erkek Basketbol Takımı'nın ULEB Kupası şampiyonluğunun ardından basketbolda kulüpler düzeyinde elde edilen en büyük derece bu. Öyle yıllardan beri takip ettiğim (tuttuğum demeyim) bir takım üzerinden bir kibir ve ego da sergilemeyeceğim. Sonuçta uluslararası alanda bir şampiyonluk kupası daha Türkiye'ye geldi.

Tribün müdavimleri stadyumlardan artık ellerini, ayaklarını çekerken, salonların seyirci kitlesi de (hem voleybol hem de basketbolda) bir o kadar artış göstermeye başladı. Bunda da pekâlâ futbolun haricindeki amatör (ki artık bu da ne derece doğru bir tabir, onu da bilmiyorum) branşlarda elde edilen uluslararası başarıların çok büyük etkisi var. Takımların ligde elde ettikleri başarıların, kazandıkları şampiyonlukların, kaldırdıkları kupaların bir kıymetiharbiyesi kalmadı neredeyse. Başarıya odaklanmış ve her sezon, bir önceki sezonda elde ettiği derecenin daha iyisini elde etmeyi kendine bir kariyer hedefi, yaşam gayesi olarak seçmiş bir oyuncu kadrosu yoksa eğer elinizde; kaç kupa kazanırsanız kazanın, pek bir anlamı olmayacaktır sizin için. Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, geçen yıl finalde CSKA Moskova ekibine şanssız bir şekilde yenilerek kaybettiği kupayı bu defa kazanarak, bunu bir kez daha gösterdi. Zira gideceği yönü bilmeyen bir gemiye, hiçbir rüzgârdan hayır gelmez. Hayatınızda bir hedefiniz, nihai bir varış noktanız olacak ki, arkanızda da size destek verenler, o rotada size yol gösterenler olsun.

En azından bu yıl diğer branşlarda elde edilen takım başarıları, futbol için bir referans oluşturmalı Fenerbahçe yönetimine. Aykut Kocaman ya da bir başka isim Fener'in başına geçmiş; hiçbir kıymetiharbiyesi yok sarı-lacivertli renklere gönül verenler için. (Zaten artık hiçbir kıymetiharbiyesi kalmadığını, oynanan karşılaşmaların düşük seyirci hasılat rakamları da gösteriyor.) Kulüp gelirlerinden en çok faydalanan, nemalanan bölüm futbol şubesi. 19 yıllık süreçte futbol takımının başına getirilen teknik adam sayısı ve transfer edilen, gönderilen oyuncular aslında bir bakıma Aziz Yıldırım yönetiminin başarısızlığının bir göstergesi. Bir futbol kulübü olarak iyi yönetilmiyor, Fenerbahçe. Aziz Yıldırım, futboldan ancak bu derece anlıyor. Ama bir spor kulübü olarak maşallahı da var tabi. Onun da hakkını verelim artık.

Fenerbahçe'nin efsane isimlerinden Can Bartu, aynı zamanda sarı lacivertli kulüpte basketbol da oynamış. (1955-1961) Hem basketbol hem de sporculuk kariyerine Fenerbahçe'de başlayan Bartu, 6 kez Basketbol A Milli Takım formasını giyme başarısını göstermiş. (Daha sonra Fikret Arıcan aracılığıyla Fenerbahçe'de futbol oynamaya başlamış.)

Belki okuyunca son derece ütopik gelecek, hatta 'uçurdu artık iyice bu Emre' diye de düşüneceksiniz. Obradovic'e basketbol koçluğunun yanında futbol takımı teknik direktörlüğü lisansı da verilebilse keşke. Hem futbol hem de basketbol, neden olmasınlar bir arada? Can Bartu oynamış bir dönem. Çünkü Fenerbahçe Kulübü'nün elindekilerinden (Advocaat ve Obradovic) daha iyisini bulabilmesi son derece güç bu kafayla yönetildiği müddetçe.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..