Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '09

 
Kategori
Futbol
 

Fener'e rekor yakıştı : 15 puan

Fener'e rekor yakıştı : 15 puan
 

Güle Güle Büyük Usta...


Bu maçı ele alırken gruptan lider çıkmayı 1 maç öncesinden garantilemiş bir takımın maçı olduğunu unutmadan değerlendirmek gerektiğini hatırlatmak gerek.


Uzun süren ve ızdırap veren ayrılığın ardığından ve GS maçında hakemin kafasına şişe atmayı marifet sayan adamın kulakları bol bol çınlatılan haftaların sonrasında, insanın suratını ısıran soğuk ve yağmurlu bir gece de Carlos Usta'sına vedaya koşmuştu taraftar mabedine...


Öyleyse sondan başlayalım... Dedik ya soğuk bir geceydi diye, içimizi ısıtacak goller de, Carlos da yoktu sahada... Daum tribünler maçı bırakıp gitmesin diye 89'da soktu onu... 80 dakika soğukta büzüşen taraftar ısınma alanında görünce Carlos'u birden ayağa kalkıp sevgi gösterisinde bulunuyorlardı... Moldova'lar şaşırmıştı tribünden çıkan gürültüye... Kaptanlık bandını Semih'den alan Carlos'un da açıkçası yüzünde bir şaşkınlık vardı oyuna girdiğinde. Bütün stad ismini haykırıyor, o ise sahanın bir o köşesine bir bu köşesine koşup duruyordu ne yapacağını bilemeden... Son düdük geldiğinde ise arkadaşlarının omzundaydı... Tribünler boşalmamış veda törenine kalmışlardı soğuğa ve geceye aldırmadan... Ve bir dünya devi daha gidiyordu Papazın Çayırından... (Robert Carlos Corinthians'ta )

Maça gelirsek...

Bardağın dolu tarafları ;

  1. İlk defa Fenerbahçe bir Avrupa Kupası Gruplarında rakiplerine puan farkı atarak ve en çok puan toplama rekoru kırarak yoluna devam ediyordu ve bu anlamda ne olursa olsun kazanmak güzel...

  2. Dos Santos oynamak istediği yerde nihayet (ama bir defans oyuncusu olarak bu kadar risk almalı mı ?)

  3. Uğur Boral'ı harcatma Daum.Bu adam yetenekli, onu geliştirmelisin... Attığı gol klas, Carlos'a gidip sarılması şıktı...

  4. Özer... Birkaç yazı öncesinde Özer de Souza olacak demiştim. İlk yarının en çalışkan en aktif en verimli ismiydi. Soyunma odasına giderken tüm oyuncuların forması beyazken, onunkisi çamur içindeydi... Özer bu takımın ilk 11'ine mutlaka girecektir ve ikinci yarının flaş ismi o olacaktır. Lütfen bunu not ediniz... Daum niye çıkarttı onu bilmiyorum. (Bu konuya birazdan değineceğim)

Bardağın boş tarafları ;

  1. Babacan'a güveniyorum ama Fenerbahçe'nin yüksek hedeflerinde Demirel'i daha da zorlayacak ikinci kaleci transferi şart artık...

  2. Bekir'den sağ tarafta fayda sağlamak çok zor. Israr'a gerek yok. Bekir stoperlere alternatif yedek tercihi olmalıdır.

  3. Bilica'nın sorumsuzluğu ve laubali hareketleriyle aldığı riskler Fenerbahçe gibi bir takımın defans oyuncusuna yakışmıyor. Biraz ciddiyet lütfen.

  4. Hâlâ'mı Deniz Selçuk ? Kimler geldi geçti Fenerbahçe'den ama bu 2 ismin oyun anlayışları, hele hele yanyana oynamalarında ki felaketler değişmedi... Selçuk'un yaptığı top kayıplarını neyle açıklayacağız bilmiyorum... Deniz'in kaçırdığı bir gol var ki; hani Guiza olsa atar diyeceğim bir toptu...

  5. Ali Bilgin... Bu kadroda da ilk 11 çıkamıyorsa bitmiş bu iş. Uzatmaları oynuyor...

  6. Semih, artık pes etmiş... Formayı alamayacağını düşünüyor sanki... Haksızmı sizce ?

  7. Guiza... Yorum yok... Kelimelerim bitti artık onun için...

  8. Bu takıma bir santrafor şartoğlu şart...


Daum'un maça çıktığı oyun anlayışını da eleştiriyorum... Kimse Semih Guiza'yı görünce sakın “aa çift forvet çıkmışız” sanmasın... Geride ki dörtlü sabit, önlerinde ikili malumunuz Deniz-Selçuk gibi top yapamayanlar... Yani arkada ki dörtlü ile önündeki ikiliyle Fener lig lideri olduğu ve garanti maç karşısında, Sheriff önüne bile defansif bir görüntü içinde... Solda Boral var ama takımın “beyni” olabilecek Özer sağa sıkıştırılmış nedense...

Zaten neden sağda oynattı Daum onu bilmiyorum... Oysa Alex'in olmadığı yerde takım içinde tek “beyin” olarak gözüken isim Özer olduğundan Alex'in yerinde oynamalıydı. Özer'i ortaya, Semih ile Guiza'nın arkasına çekip Selçuk ve Deniz'den birinden vazgeçip Topuz'u sağa alsaydı inanın bu maçtaki skor çok daha farklı olabilirdi... Belki sizin için durum önemsiz olabilir bu benim fikrim elbet ama tribüne gelen taraftar ile maç skorunu gazeteden öğrenen veya golleri TV'den izleyen taraftar farklıdır. Tribüne gelen taraftar bol gol görmek ister, işin temaşa kısmını görmek, coşmak ve eğlenmek ister...

Neyse, bu takımın elinde Alex gibi bir deha, Emre gibi bir kamikaze, Christian gibi bir sağlamcı, Gökhan gibi bir turbo'da olunca Trabzon maçı öncesi tekrar rahatlıyorum...


Avrupa Ligi'ni lider bitirdiler, Trabzon'da da süper lig liderliği için ciddiyet şart ve Fener isterse kazanacaktır... Ama şampiyonluk için Daum'un mutlaka daha konsantre olması gerekecektir...


Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

18.12.2009

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..