Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '07

 
Kategori
Futbol
 

Fener'in galibiyet mucizesi

Fener'in galibiyet mucizesi
 

Futbolda yenmek kadar yenilmenin de var olduğunu bilen bir camianın taraftarı olmaktan her zaman gurur duydum, duyuyorum. Maçın ardından hakemlere çamur atmadan, ona, buna, federasyona bulaşmadan, doğal olarak üzgün fakat yağmur gibi göz yaşları dökmeden, her şeyden önce rakibimizin galibiyete bizden daha istekli olduğunu söyleyecek kadar dürüst bir şekilde evlerimizin yolunu tuttuk.

Mağlubiyetin mazereti olmaz, olamaz. Varsa kendindedir. O zaman önce düşünecek, sonra konuşacaksın. Olmadı. Çünkü ilk yarı beceriksiz ve isteksiz bir Beşiktaş takımı vardı sahada. Belki futbolcuların tecrübesizliğinden, belki aşırı heyecanından kaynaklanan bir tutukluk hakimdi. Pas hataları, hatalı uygulanan ofsayt taktiği, Tigana’nın sahaya sürdüğü yanlış on bir ve Fenerbahçe’nin daha istekli oluşu üç puan kaybetmemize neden oldu.

İkinci yarı daha toparlanmış, inancı yerine gelmiş, neredeyse kırk beş dakika tek kale oynayan bir Beşiktaş izledik hepimiz. İlk dakikalardan itibaren Fenerbahçe kalesini bunalttı ataklarımız ama Bobo’nun, İbrahim Akın’ın, Ali Tandoğan’ın oyuna dahil edilmesi de skoru değiştiremedi.

Maçın kısaca analizi budur benim gözüm de. Hiçbir mazeretin ardına sığınmayacak kadar gerçekçi düşünmeye çalışıyorum. Çünkü sonuç ne olursa olsun Beşiktaşlıyım ve Beşiktaş forması altında mücadele eden bu çocukları seviyorum.

Ancak ligin bitmesine dört hafta kala, özellikle de böylesine önemli bir maçın arifesinde yıl sonunda Beşiktaş’ı bırakacağını açık açık söyleyen Tigana’nın bu hatasını affedemiyorum.

Böyle bir açıklamanın zamanlama yönünden yanlış olduğunu düşünüyorum. Belki takımda onu seven, bırakmasını istemeyen futbolcular olduğu kadar, gitmesini isteyenler de var. Bu durum da her iki ihtimali de düşünerek, verdiği taktiğin futbolcuların üzerinde ne derece etkili olabildiğini merak ediyorum. Ya nasılsa gidecek, ya da eyvah gidecek anlayışı hakim gibiydi sanki. Motivasyon olarak durgun ve moralsizdiler.

Diğer yanda son haftalarda gözlemlediğim kadarıyla, bende merak duygusu uyandıran birkaç sorunun cevabını almak istiyorum Fenerbahçeli yöneticilerden. Maddi geliri ve durumu ortada bir kulüp malum. Fakat başta Tuncay, Kezman ve Alex olmak üzere neredeyse tamamı ayakta durmaya zorlanıyor futbolcuların. Futbolun erkek oyunu olduğu, ikili mücadelelerin oyun kuralları gereği olduğu göz önünde bulundurulduğunda doksan dakikanın, altmış dakikasını yerde geçirmeleri iki şeyi aklıma getiriyor. Ya bu futbolcular dengeli beslenemiyorlar ve vücutlarında ileri derecede demir, kalsiyum, magnezyum eksikliği var, ya da kendinizi her fırsatta yere atın, hakem yerse taktiği!

Bu şekilde devam ederlerse ya beslenme uzmanları peşlerine takılacak, yada çamaşır tozu üreticileri. Haberiniz olsun!

Yorumumun başlığını Fenerin galibiyet mucizeleri olarak yazma nedenime gelince. Bu maçın skor itibarıyla, ülke ve toplum psikolojine olumlu etkiler bıraktığını ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir maçın ardından:

* İlk defa Ulusoy istifaya davet edilmedi

* İlk defa bir maçın ardından göz yaşı sel olup akmadı

* İlk defa Fenerli yöneticiler esleri ve çocuklarıyla ilgilenebilecek vakit bulabildi.

* İlk defa spor programlarında hakemler eleştirilmedi

* İlk defa pozisyonların içine en ince ayrıntısına kadar girilmedi

* İlk defa başta Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar olmak üzere, spor yorumcuları arkalarına yaslanarak düşüncelerini raaahaaatt bir şekil de dile getirdi

* İlk defa sessiz, sakin, dingin ve sut liman bir hafta sonu geçirildi. Memlekete huzur ve asayiş berkemal hale geldi.


Hiç alışkın olmadığımız durumlar! Mucize dedik ama bunlar kıyamet belirtileri olmasın sakın?

 
Toplam blog
: 47
: 648
Kayıt tarihi
: 31.03.07
 
 

Bandırma doğumluyum. İşletme mezunuyum. Amatör olarak uzun yıllar atletizmle uğraştım. Okul hayat..