Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '09

 
Kategori
Futbol
 

Fener'in ışığı Daum'un gözlerinde çakıyor

Fener'in ışığı Daum'un gözlerinde çakıyor
 

Daum


Geldiğinden bu yana Daum’u izlemeye çalışıyorum... İlk gözüme çarpan şey ise, gözlerinin içinin parlıyor oluşuydu... Belli ki, bu sözleşme öylesine imzalanan sıradan bir iş sözleşmesi, bir kariyer imzası olmaktan çok, istenmeyen sebeplerle yarım kalan bir aşkın yeniden alevlenmesiydi her iki taraf için de... Müthiş bir hırs ve heyecan içinde gördük Daum’u... Birçok açıklamasına da yansıyordu ve konuşmaktan öte biran önce başlamak istiyordu Fenerbahçe’de...

Daum ve Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’liler 2006’da acı bir ayrılık yaşamıştılar... Bazen böyle durumlarda çekip gitmek ister insan... Önce Daum’da yaşandı bu... Sonra Aziz Yıldırım gitmek istedi ama kulübü 100.yılına böyle sokmak yakışmazdı Fenerbahçe’ye... Ve bazı aşklarda ki gibi önce bırakırsın gider, geri dönüp geliyorsa şayet, seni ne kadar sevdiğini anlarsın... Yoo hayır sadece kontratında yazan avro’lar değildi Daum’u tekrar yuvaya döndüren şey... Bunu havaalanına indiği ilk dakikadan itibaren anladık... “Geçmişin başarılarını ve acılarını geride bıraktık şimdi yeni şeyler söylemek lazım” dedi ve ekledi “çalışmak için sabırsızlanıyorum”...

Birkaç ay önce sanki Bundesliga’da bir takımla lig mücadelesi yapmaktan daha çok birkaç yıldır bu hocalığı bekliyormuşcasına hırslı ve aç gözüküyor Daum gözümüze... Kimbilir belki de Aragones’in gamsız ve vurdumduymaz hallerinden sonra biz böyle algılıyoruz...
Giderken sakatlığı vardı Daum’un ama şimdi turp gibi maşallah... Belli ki 2006 da 3 yıl üst üste şampiyon olup tarihe geçme fırsatını elinden kaçıran dahi Daum bu sefer işi çok daha sağlama alacaktı... İdmanlarda çok hareketli ve enerjik olduğunu belirtiyor futbolcular...

Takım dün itibarıyle İstanbul etabını tamamlayıp Almanya’ya kampa gitti. Henüz kamp çalışmaları başlamasada takımın Roland Koch ile birlikte çok sıkı çalıştıklarını takip ediyoruz. Daum Fenerbahçe’sinin hatırladığımız en temel özelliklerinden biri maçın sonlarına mağlup da girse, oyuncuların 10-15 dakika ciddi bir yüklenmeyle maçı kopartıp alacaklarıydı akıllarımızda kalan... Koch’un yüklemeleri sayesinde maç içinde 15-20 dakika şok patlamalar yapabiliyordu Fenerbahçe... Atılan son dakika golleri de cabası... Ve bazen delilikle dahilik arasında sıkışan Daum sahaya 2-3 forvet birden sürdüğüde oluyordu... Alex’i çıkarıp yerine Josico’yu oyuna sokan Aragones’in kulakları çınlasın...

Geçen sene dev cüssesini kulübeye sıkıştırıp, kafasını devamlı öne eğen ve yüzünden düşen bin parça olan bir hocası vardı Fenerbahçe’nin... Bu sene ise gözlerinde Fener’in ışığı çakan bir hocası...

Sezona kendisini ve Fenerbahçe’yi mateme büründüren Denizlispor maçı ile başlayacak olması ise Daum’un bir kısmeti olacaktır şüphesiz... Sezon boyunca hep beklenecek bir maç olarak lanse edilecekken, sükseli bir galibiyetle konuyu başından kopartıp atacaktır. O maçta büyük bir galibiyet bekliyor Fenerbahçe’yi... 2006’dan beri taraftarın istediği gibi yenemedi Fenerbahçe Denizli’yi. Şimdi tam sırası işte...

Fenerbahçe Daum ile yeniden koşan ve mücadele edebilen ve maçın sonuna kadar kazanma arzusu taşıyan bir takım haline gelecektir. Daum'un kaytaranlara göz yumacağını ise hiç sanmıyoruz.

Son sözümüz ise tribünlere... Bu sene Başkan inadını kırdı ve bazı grupların istekleri yerine getirildi ve bazı tribün gruplarına belli bloklar tahsis edildi. Öyleyse tribünler de artık istenilen sinerjiyi yaratıp tekrardan maç kazandırdıkları günlere dönmeliler... Saraçoğlu’nun oyuncuları da artık 12 numaralı formanın hakkını vermeliler....

Bu sene Fener’in ışığı Daum’un gözlerinde çakıyor olacak...
Yuvana Hoşgeldin Herr Daum...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
14.07.2009

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..