Fener'in maçını izlerken...

Fenerbahçe - Sevilla maçını izlemek için ekranlara kilitlenmiştik.

Maç öncesi yapılan yorumlar , iddacılar Fener'e hiç şans vermiyorlardı.

İnternet haberlerinde , Ahmet Çakar'ın Fener turu atlarsa bikini giyeceğim iddası ise çok iddalıydı.

Ve maç başladı. Sevilla bastırıyor, Fener savunmaya çalışıyordu. Selçuk oyuna iyi başlayamamıştı.

Otuz metre uzaklıktan, Sevilla'nın kullandığı atış Volkan'a çarparak ağları bulmuştu. Ekranların başında biz, sahada futbolcularımız şoke olmuştu.

Bu golün şokunu daha üzerimizden atamamıştık ki yine çok gerilerden atılan şut, yine Volkan'a çarparak ağlarımızı bulmuştu.

On dakika içinde yediğimiz bu ucuz goller sinirlerimizi germişti. Acaba yeni bir Beşiktaş Liverpol faciası mı yaşayacaktık.

Bir ara televizyonu kapatmayı düşündüm. Çok fark yiyeceğimize inanmaya, Ahmet Çakar'a hak vermeye başlamıştım bile...

Her maçın kırılma noktaları var. Ben Fenerbahçe'de Deivid'i çok önemli buluyorum. Çok gayretli ve istekli ve yararlı oynuyor. Sahneye Deivid çıktı ve Fener golünü attı.

Bu gol bizi ekranlara tekrar bağladı. Fener de toparlanmış iyi oynamaya başlamıştı. İlk yarının bitimine doğru çok önemli gol pozisyonlarına girdi. Fener, hepimizi oynadığı oyunla umutlandırdı.

İkinci yarıda tekrar ekranların başına geçtiğimizde, Fener'in tur atlayacağına dair inancımız güçlenmişti. Fener ikinci yarıda da iyi oynamaya başlamıştı. İyi oynadığımız bu dönemde gölü kendi kalemizde gördük. Bu gol tekrara bizi üzdü. Fener golden sonra da iyi oynamaya başladı. Bir gol maçı uzatmaya götürecekti. Devamlı atak üzerine atak yapıyordu Fenerbahçe. Bu maçın en iyi oyuncusu bana göre "Uğur Boral'dı. İleri geri çok çalıştı, güzel ortalar yaptı.

Deivid ise bu maçın diğer başarılı oyuncusuydu. Azimli gayretli fırsatçı oyunculuğuyla , maçın bitimine az bir zaman kala golü atarak maçı uzatmalara götürdü.

Uzatmaları da heyecanla izledik. Uzatmalarda her iki takım da bir kaza golü yememek için dikkatli oynadılar. Sevilla'nın maçı biraz da uzatmaya götürme isteği vardı. Kaleci Volkan'ı gözlerine kestirmiş gibiydiler.

Maç penaltılara kaldığında içimiz de yine bir çok tereddüt vardı. Sevillalı futbolcular çok sert şut çekiyorlar, Volkan'ı çok sert iki şutlarla avlamışlardı. Volkan bu yediği hatalı gollerin etkisindeydi.

Volkan, kendini affettirmenin yolunun penaltı atışlarını kurtarmasından geçtiğinin bilinciyde gibiydi. Ekranların başında biz bunları düşünüyorduk. Volkan'ın bir çıkış yapması gerekiyordu.

Ekranların başında penaltıcıları seçmiştik bile... Edu, hariç diğer penaltıcıları tahmin etmiştik.

Ve atışlar başladı, futbolcular, kaleciler, ekranları başlarında bizler, heyecanın doruklarındaydık.

Gün Volkan'ın günüydü. Kötü başlayan bir herşeyi iyiye güzele çevirmişti.

Sonu güzel olan her şey güzeldir deyişine uygun bir gece ve heyecan yaşadık.

Fenerbahçe bu istekli , disiplinli güzel oyununuyla kupada daha ileriye gidecektir diye düşünüyorum,

Bir Galatasaraylı olarak, Teşekkürler Fenerbahçe diyorum.