Fener'in ruhuna el ARAGONES!

25 haftadır sonu baştan belli olan bir dizi film izlettiler bize. Bir dolu, bir boş "ya tutarsa çaldığımız maya?" avuntusuyla geçirdik koca bir sezonu. Hep sabırla, umutla bekledik. İçimizden büyük yönetmenimiz güçlüdür, dayanamaz, mutlaka müdahele eder, bu kötü senaryoyu değiştirir, dedik. Nerede, yükselme devrine erişmeden gerileme devri başladı, çatırdama ise yakında...

Dün akşam Bursa'da havlu, değil bornoz attı tüm takım. Uzatmalardaki penaltıyı bir kenara alalım, geçen haftaki Kocaelispor maçının fotokopisi gibi, gol dakikaları bile benziyor. (2. dakika Carlos, 87. dakika Sezar- 4. dakika Güiza, 86. dakika Tuna)

Pes doğrusu, bu kadar istikrar dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir takımda ol(a)maz!

Halis kaymak dondurma (!) olsun diye, son saniyelerde bir de penaltı; Vederson'un sayesinde İvankov'u dünya derece yapmaya yaklaştıran 37. gol. (Sadece 4 gol kalmış dünya rekoruna. )

Bu kadar eziyet reva mı bize, demiyorum artık! Bu yıl buraya kadarmış, artık yan gelip yatma sırası bende, panik atak olmadan izlerim maçları, belki de izlemem.

Keyif benim değil mi?

Hacettepe maçlarını izlerim, Kocaeli maçlarını, daha heyecanlı.

*****
Maç başlamadan kadro dizilişi ekrana geldiğinde, kafamda maçla ilgili düşünceler şekillendi. Alex'in yokluğunda Deivid ortadaydı. Tam ortadan, şöyle sert bir şut çeker, diye bekledim durdum. Chelsea maçındaki ya da Denizli maçındaki sayılmayan gol gibi. (Deivid, nasıl olsa sayılmıyor, diye atmıyor mu acaba?) Deivid bitmiş, Deivid'in d'leri çoktan gitmiş ortada bir "v" kalmış, onu da rakibe top "v"ererek kullanıyor.

Semih ve Uğur Boral kanatlarda ve önde Güiza. Güiza son haftalarda yedek kulübe bekçiliği yapıyordu. İspanya-Türkiye maçı öncesi son bir kez görsün, diye Del Bosque kadroya almış Dede. Allah var, bu maçta iyi oynadı Okçu. Okçu böyleyse bu takım fark atar, demiştir benim gibi her izleyen. Semih de ruh gibi dolandı sahada. Üstelik Kaleci Ivankov da müsaitti, kaleyi boş bıraktı durdu.

Her zaman dediğimi bir kez daha diyorum;

-Alex olmadan, Semih de olmuyor maalesef.

Geçen hafta ceza çeken Emre ve cezası indirilen Volkan da kadrodaydı. Emre iyi oynuyordu, kart görene kadar. "Vurun Emre'ye!" sloganıyla çıkmış gibiydi, hem sporcular hem de taraftarlar. Emre'ye baştan beri sıcak bakmayan bir Fenerli olarak içim acıdı çocuğa; birer birer değil, ikişer, üçer girdiler tekme tokat. Sonunda Emre, sinirlenmeyi bıraktı ve gülmeye başladı, niye kart gösterdi "Halis Kaymak" anlayamadım? Sonunda kart görünce muradına erdi Bekir, Volkan ve Mustafa. Emre ikinci yarı yok oldu. Haftaya da yok zaten. Birkaç iyi vardı, onları da Dede yok etti.

Dede taktığına takıyor, Deniz yedekte, Uğur her maç ilk alınan, Kazım zaten mimli. Formları düşük ama hangisinin yüksek ki? Gökhan Gönül sakat sakat oynadı, Önder ısınıp dururken, Gökhan Emreciksin alındı oyuna. Geldiği günden beri bir işe yaramayan "Bülbül" lakaplı Vedo, oyunu kurtaracakken içine etti. Sahi bilen var mı? Bu Vederson neyine bakılıp alındı? Adı Gökçek olduğu için mi? Yoksa Gökçek para kazansın, diye mi? Bir de haftalardır oynamayan Gürhan var kurtarıcı, ilk golü kurtaramayan.

Vay koca takımın haline!

Ardından okunan duaların sonunda İmam "ruhuna el Fatiha! der ve son yolculuğuna doğru yola koyulur merhum. Bazen omuzlarda, bazen cenaze arabasında kortej eşliğinde uğurlanır. Eserleriyle anılır sonrasında... Ve hikaye böyle biter!

"Bahçeye ektim soğan,
Bitmedi yedi doğan,
..."

****
Bu maçın da en iyisi Lugano'du. Pankartla selamladı taraftarlar onu. Sarı kart sınırındaydı, iyi dayandı ve maç biterken kartı gördü. Haftaya cezalı, Es Es'lere karşı kim koruyacak takımı? Rıza Hoca'nın iştahı şimdiden kabarmıştır. Beşiktaşlı Batuhan'ı hazırlıyordur.

*****

Bursaspor'la bu sezon akraba olduk, yediğimiz içtiğimiz bir gidiyor(du). Şimdi ayrıldı. 4 maç kazanmıştık ligde ve kupa maçlarında. 6 yıldır süregelen yenilmezliğimiz sona erdi. Hani kritik haftalar olmasa aldıkları helal olsun, ama hemen peşimizde timsahlar, bizim kuyruk ha gitti, ha gidecek. Ertuğrul Hoca hedef belirlemiş, BEŞİNCİLİK! Baştan beri beşinci sırada en çok kim ikamet ediyor?

-Biz.

Bu sezon yenilmezlik serilerine son verdi takım, Gaziantep, Gençlerbirliği, Bursaspor, Sivasspor...Kalan maçlarda da devam edeceği kuşkusuz! Diş bileyen yaralı çok!

Hasta can çekişirken, riske girmek gerek! Ya tutarsa, dedik tutmadı. Madem tutmadı, niye elinde tutuyorsun, ey Aziz Başkan?

İspanya maçından önce, biletini ver, gönder Dede'yi...bari maçı izlesin, eski öğrencileriyle hasret gidersin, anılarını tazelesin! Bizimkiler hocasız oynasınlar, en azından bahanemiz olur. "Hocamız yok," deriz.


Rıdvan Dilmen'in programından tüyoları alırlar, kalan maçları bile kazanırlar.

*****

-Hani verdiğin sözler, hani gollerin nerede?

-Hani dünya kulübüydük? Takım şimdi nerede?

-Hani 2010'a kadar ulaşacağımız bir hedefimiz vardı?

-Hani kupalar nerede?

Umudu tüketilen bir taraftarın acı çığlıkları...


*****

Nevruz Bayramınız kutlu olsun!

21 Mart 2009