Fenerbahçe - Beşiktaş: Bayan taraftarlara Gönül'den Şow..

Dizilişler ve taktik anlayış..

Fenerbahçe maça oyunu geriden kurmaya yönelik bir anlayışla başladı. İlk yarı boyunca alışık olduğumuz üzere sağ kanattan, Gökhan Gönül’ün katılımıyla atak yapmayı düşünen bir taktik anlayışla sahadaydılar. Dizilişleri 4-2-3-1 şeklindeydi; Merieles orta sahanın solunda, Mehmet Topal sağında ve Cristian bu ikilinin önünde yer aldı. Beşiktaş ise daha çok uzun topu düşünen ve özellikle Fenerbahçe’nin atağa kalkarken boş bıraktığı sol kanattan istifade etmeyi düşünen bir anlayışla sahadaydı. İlk yarının başlarında Kuyt serbest oynuyor görüntüsü verdi. Zaman zaman sol kanada kadar gidiyor, takım arkadaşları onun boşalttığı alanları doldurmaya çalışıyordu. Burada ufak bir parantez açmakta fayda var, bu hücum koordinasyonu henüz olgunluğa erişmemiş durumda ve zaman zaman acemi bir görüntü veriyor. Daha çok çalışılması lazım. Bir ara Cristian sağda, Caner ortada ve Kuyt solda oynuyordu. Üç futbolcunun da farklı pozisyonda olmasındansa -en azından şu aşamada- sadece ikisinin pozisyon değiştirmesi daha sağlıklı olacaktır.

Orta saha hakimiyeti..

Gözlerden kaçmayan diğer bir faktör de Fenerbahçe’nin Fernandes’e çok adamla baskı yapmasıydı. Fernandes’in Fenerbahçe’nin en hakim olduğu bölgede oynaması da hem kendisi hem de Beşiktaş adına bir şanssızlık. Nitekim ilk gol de Fernandes’e yapılan baskı ile kapılan toptan sonra geldi.

Fenerbahçe oyunu sete çevirdiğinde dersine iyi çalışmış bir görüntü veriyor. Defansın ortasındaki ikilisi orta saha çizgisinin üstüne kadar gelerek baskıyı arttırıyor. Sağ ve sol bekler de rakip sahaya yerleşince, Fenerbahçe ileri üçlüsü rakip 18’in üzerine dizilerek birbirlerine yakın oynuyorlar. Böylece hem rakip bek oyuncularını kendilerine doğru çekerek kendi beklerine boş alan açıyor, hem de topu aldıklarında birbirlerine ver kaç yapacak partner yaratıyorlar.

Kollektif oyun..

Fenerbahçe’li futbolcuların geçtiğimiz haftalara kıyasla geliştirdikleri en önemli konu kollektivite adına yaptıkları olumlu hamleler. Topu veren futbolcu, yerinde beklemek yerine hemen arkadaşının bir sonraki hamlesine veya bir tehlikeyi gidermeye yönelik olarak ya bir koşu yapıyor ya da pozisyon alıyor.

Fenerbahçe’nin oyununa zenginlik katan diğer bir faktör de pek çok futbolcununuzaktan şut atmaktan çekinmemesi. Başta Merieles, Cristian, Mehmet Topal ve Caner olmak üzere, oyuna sonradan giren Krasiç dahil uzaktan şut atabilen futbolculara sahipler. Bu isimlere Stoch ve Selçuk’u eklemek de mümkün. Bu faktör rakip takımlar için hem oyun içinde hem de duran toplarda açık bir tehdit oluşturuyor. Bu tip futbolcuların çokluğu serbest atış kombinasyonlarını da zenginleştiriyor.

İstatistikler..

Fenerbahçe maç boyunca rakip kaleye 16 şut atarken bunlardan 6 tanesinde isabet sağladı ve 3’ü golle neticelendi. Beşiktaş ise çektiği 12 şutun 5’inde çerçeveyi buldu ancak Volkan’ı geçemedi. İki takım birbirlerine kornerlede üstünlük sağlayamadılar. Fenerbahçe’nin en belirgin farkı yaptığı pas sayısı ve başarı yüzdesiydi. Fenerbahçe 480 pas girişimini %90,6 ile gerçekleştirirken, Beşiktaş 342 pası %87,1 başarıyla gerçekleştirdi.

Fenerbahçe’li futbolcular maçta, Volkan dahil, 107 km. koştular. Bu Beşiktaş’ın 96,2 km. sinden daha iyi ve Veli oyundan atılmamış olsa bile Beşiktaş toplamda matematiksel olarak 100 km.'ye ulaşabiliyordu. Fenerbahçe ilk 11’i hem daha kaliteli hem de daha istekli olunca skora yansımış oldu. Maçta en çok koşan ilk 5 futbolcu da Fenerbahçe’dendi. Fenerbahçe takımında, Sow ve yerine giren Krasiç’i de bir oyuncu sayarsak, 7 futbolcu 10.000 metrenin üzerinde koştu.