Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '11

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe "10 kişi nasıl futbol oynanır" uygulamalı gösterdi.

Alex’in 6. dakikada hakemin ilginç bir yorumu sonucu kırmızı kartla oyun dışı kalmasından sonra Fenerbahçe’nin 10 kişi futbol nasıl oynanır temalı uzatmalarıyla birlikte 90 dakikaya yakın uygulamalı bir workshop’unu izledik.

Zaten önemli olan da bunu başarabilmektir.

Hakemleri 30 yıldır tartışıyoruz. Hakemler üzerinden kendi başarısızlıklarımızın üzerini örtmek için yeterince prim yapıyoruz. Ancak hakemi de oyun içinde hata yapabilen bir varlık olarak görüp, işimize bir türlü konsantre olamıyoruz.

Fenerbahçe’nin 7. dakikadan itibaren sahada zaman zaman 12-13 kişilik mücadele etmesi, hakemin sürekli ters kararlarına karşın Emre Belözoğlu’nu bir kenara ayırabilirsek sakin ve ne oynayacağını bilen, olgun futbol oynamaya gayret etmesi dün akşamın en güzel olayıydı.

Fenerbahçe bunu da yapabileceğini gösterdi.

Hatta kötü hakem yönetiminin yaratacağı daha büyük bir kaos ortamı oluşmasını engelleyerek bir anlamda Aytekin Durmaz’ı da kurtarmış oldu.

Neredeyse hemen herkesin “Aytekin Durmaz iyi ki Alex’i atmış da Fenerbahçe’nin böyle hırslı futbol oynamasına vesile olmuş” mealinden yorum yapmasına da ortam yarattı.

Alex’in oyundan çıkmasından sonra onun yerini alan ve olağanüstü mücadele eden futbolcuları vardı Fenerbahçe’nin.

Hiç kuşkusuz en başa Mehmet Topuz Caner Erkin ismini yazacağız.

Bu iki oyuncunun oynadığı futbol göz kamaştırdı. Caner Erkin aldığı her topla dikine hareket ederek çoğu zaman üç Karabüksporlu oyuncunun arasına girip, topu kaptırmadan çıkmasını bildi. Enerjisi son ana kadar hiç bitmedi.

Saçlarının şekli, aynı savruk koşu stiliyle dört sene aradan sonra Kadıköy’de bir Tuncay Şanlı ruhunun geri gelmesini sağladı. Caner bu oyununu devam ettirebilme başarısı gösterirse yeni bir yıldızın doğuşunu izleyeceğiz. Daha henüz bir şeyler söyleyebilmek için çok erken.

Aykut Kocaman’a da ayrı bir mesaj iletti; Beşiktaş maçında acaba erkenden oyundan çıkmasaydım, sonuç farklı olur muydu?

Ayrıca Hiddink-Çetin ikilisine de Hırvatistan maçı için hazır olduğunu gösterdi. Caner bu formunu sürdürürse, umarız ki play off’u atlatır finallere gideriz, orada takımımızın çok önemli bir oyuncusu da olabilir.

Sağ kanatta Mehmet Topuz da Caner’in futboluna yakın oynadı.

Baroni ilk yarı boyunca rakip ceza alanı çevresinde sürekli baskı kurdu. Emre ile birlikte tam saha pres uyguladı.

Ve Volkan Demirel…

Dün öyle kendine güvenen bir havası vardı ki; kurtardığı her top sonrasında yüzüne “ben bu maçta gol yemem” gülüşü yayılıyordu.

Emre Belözoğlu, Alex’e gösterilen haksız karttan sonra en az yarım saat kendine gelemedi. Onun sahada kalması da Aytekin Durmaz’ın başka bir hakemlik acziydi. Emre’nin bu kadar kendini kaybetmesi çok normal değil; hırsını futbolun içinde kalarak sahaya yansıtabilse her şey daha başka olacak ama o tam tersini yapıyor. Dün Alex’in atılmasından sonra 10 dakika içinde takım 9 kişi kalabilir ve işler daha zorlaşabilirdi.

Aytekin Durmaz ligin eski hakemlerinden biri ve yeterince tecrübesi var. Ancak bu yetmiyor. 3 Temmuz’dan beri konuşuyoruz, hatta öncesinde de bazen tartıştık; futbolumuzun kalitesi onun içindeki birçok unsurla birlikte bir bütün yaratıyor.

Sadece kuralları bilerek futbolu yorumlamak ya da yönetmek kolay değildir. Futbol basit kuralları olan bir oyun olsa da her oyun gibi hayat mücadelesinin sahaya yansımış halidir.

Alex dokunulmaz değildir. Ancak Türkiye’de yaşayan ve futbolu takip eden her kişi ortada duran bir takım figürler, simgeler, semboller hakkında fikir sahibi olabilmelidir. Alex’in o pozisyonda ne yapmak istediğini o hareketine başlamadan veya tamamlamadan anlamak hakemliktir.

Dün gece Alex’e kolayca kart çıkartıp Emre’yi sahada tutan bir kişinin hakemliği doğru biliyor olduğunu söylemek mümkün değildir.

Ama bu sadece Aytekin Durmaz’ın suçu veya sorunu değildir.

Her fırsatta hakemlerini yerden yere vuran Yusuf Namoğlu’nun kendisi de yıllar önce aynı şekilde maç yönettiği ve bugün hakem müessesinin başında olduğu için Aytekin Durmaz da aynı yönetimi göstermektedir.

Fenerbahçe çok zor şartlar altında, her maç başka bir vukuat eşliğinde sahada gösterişli bir olgunlukla mücadelesini sürdürüyor. Tartışmasız ligin en bilinçli futbolunu oynuyor.

Hiç kuşkusuz bunda en büyük etken kenarda her geçen gün biraz daha büyüyen Aykut Kocaman ismidir.

Kutsal kitaplarda yukarısı nasılsa aşağısı da öyledir diye yazar. Futbola uyarlayabilirsek; kenardaki nasılsa saha içindeki de öyledir.  

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..