Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '12

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe- AEL Limassol maçına doğru: Farkı açmak mı, tribünlere kulak vermek mi?

Fenerbahçe- AEL Limassol maçına doğru: Farkı açmak mı, tribünlere kulak vermek mi?
 

Uğur Dündar, Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman üzerinden, Fenerbahçe’ye yönelik yıpratma/ karalamalar kampanyası için ilginç bir saptama yaptı:

“Fenerbahçe ve medyanın Ali Kemal’leri şer cephesinde buluştu.”

Önce, “Ali Kemal kimdir?” diye soralım:

Mustafa Kemal'e ve Milli Mücadele'ye karşı emperyalistlerin yanında yer alan, işbirlikçi gazeteci...

Ali Kemal’ler ne demektir?

Bilenler bilir, “ler” eki, kişi adlarına gelince, cümlenin gelişine göre ada farklı anlamlar katar.

“Aile, çevre” anlamı verirse, "kesme" ile ayrılmaz:

Bu akşam maçı izlemek için Ali Kemaller bize gelecek.

“Onun gibiler, onun izinden gidenler” anlamını verirse, "kesme" ile ayrılır:

Fenerbahçe ve medyanın Ali Kemal’leri şer cephesinde buluştu.

*****

İki farklı Fenerbahçe var:

Spor Toto Süper Lig’de “ayar tutturamayan”, UEFA Avrupa Ligi’nde farklı olan...

Bu, sadece puan sıralamasına/ alın sonuçlara göre farklı; yoksa ortaya konan futbol o kadar farklı değil. Genel kanı, bu yılki “bel büken” sakatlıklar. Bu, bir “gerekçe” olsa da, aslında bir “bahane”, büyük bir takım için “sorun” olmamalıydı.

Sakat olmayanların, bu fırsatın yarattığı olanaktan yararlanan futbolcuların kendilerini göstermesi, giderek “yerlerini sağlama alma”ları gerekmez miydi?

Görüldü ki, fırsat bulan kimi futbolcular, kendilerini gösteremediler.

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nde daha farklı, üstelik rahat. Bugün AEL Limassol’dan alınacak 3 puan, bunu daha da sağlamlaştıracaktır.

Fenerbahçe, gruptan çıkmasına çıkacak da, kaçıncı sırada çıkacağı kesin değil.

Gidiş, yine de grup birinciliğine doğru.



*****

Fenerbahçe yönetimi kaygılı!...

Kaygılı olmakta haklılar; çünkü UEFA, taşkınlıklara prim vermiyor.

Nedir onlar?

Meşale yakılarak sahaya atılması, merdivenlerin boş bırakılması kuralının ihlal edilmesi ve stat dışında yaşanan kargaşalar...

Taraftarın taşkınlığının sürmesi “seyircisiz oynama cezası”na kadar gidebilir. Bu bakımdan yönetim, taraftarı uyarıyor:

"Takımımızın, büyük hedeflerle kayıpsız ilerlediği UEFA Avrupa Ligi'nde en büyük gücümüz, kuşkusuz büyük Fenerbahçe taraftarıdır. Ancak ihlallerin yinelenmesi, takımımızı, evimizde oynayacağımız bir sonraki maçı sizlerin desteğinizden yoksun, seyircisiz oynamak zorunda bırakabilir. Bu bağlamda, bu değerli güçten yoksun kalmamak adına, hepimize büyük iş düşüyor. Bu bilinçle, takımımıza olan inançla, gurura olan bağlılıkla, hep birlikte AEL Limassol maçında tribünlere...”

Yönetimin kaygılı olması, sadece kurallara aykırı davranışlardan kaynaklanmıyor. Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman üzerinden Fenerbahçe’yi yıpratma girişimlerinin içinde taraftarından yer alması kaygısı da var.

Taraftar ne yapmalı?

Gerçek taraftara düşen görev, takımını desteklemek... Kişiler üzerinden yürütülen, “kan davası”na dönüştürülmek istenen girişimler, sınırlı sayıdaki kişiye yarar sağlar.

“İstifa” sesleri, sığınılacak bir liman değildir!

*****

Fenerbahçe ne yapabilir?

Sakatların düzelmesi, AEL Limassol’un gücü göz önüne tutulursa, Fenerbahçe’nin yolunun açık olduğunu gösteriyor.

Gruptan çıkılır, ya sonrası ne olur?

Bilinmez, ama bugün için bilinen, bilinmesi gereken belli:

Takıma sahip çıkmak, dolduruşa gelmemek!

Fenerbahçe'ye başarılar...

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..