Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '15

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe, Beşiktaş’ı da geçti; yarış, soluk soluğa...

Fenerbahçe, Beşiktaş’ı da geçti; yarış, soluk soluğa...
 

Nasıl maçtı ama?

Yazınsal akımlardan Romantizm’in, “En iyi kural, kuralsızlıktır” ilkesi geldi, Fırat Aydınus’un eline yapıştı. Fırat Aydınus, gösterdiği 3 sarı kartı bir yana koyarsak, “kart uygulaması”nı rafa kaldırdı. Sert girmeler, çekmeler, hep karşılıksız kaldı.

Atalarımız, “Hatasız insan olmaz” demiş ya, dün de “hata”lar sayısızdı.

Fenerbahçe cephesinden bakılırsa, asıl “hata”,  taraftarda ve İsmail Kartal’da.

İsmail Kartal, kaç maçtır, formsuz olduğu halde Emenike’yi ilk onbirde oynatmada ısrar ederek “acul” taraftarın kucağına attı. Taraftar, gol kaçırdı, uygun pası harcadı diye Emenike'yi yuhalamakla sınıfta kaldı.

Emenike ne yaptı?

Emenike, taraftarın protestosu üzerine, formasını çıkardı, saha dışına çıktı. İsmail Kartal, Emenike’yi zorla sahaya soktu; arkadaşları teselli etti. Emenike, ilk yarıyı bitirdi, ikinci yarıyı göremedi.

Sonrası?

O arada Emre ile Bilic arasında bir “muhabbet “ başladı. Durmadan "çizgi"yi aşan Bilic ve kulübedeki “askerler”i ortaya çıktı. Hakemler, olanları seyretti, Fırat Aydınus, hiçbir şey olmamış gibi maçı sürdürdü.

Kart mart yok!

Böyle olunca da sertlikler, çekmeler de karşılıksız kaldı.

(3 sarı kartın “niye”sini söyleyelim: Veli, gevezelikten; Motta, taç atışını yapmamakta ısrar etmekten; Diego, faul atışını geciktirmek için topu uzağa atmaktan...)

*****

Taraftar, biz neciyiz derse?

Fenerbahçe, taraftarın Emenike’nin yerine istediği ve ikinci yarıda oyuna giren Sow’un ayağından 90+1’de gelen golle yarıştan kopmadı. Sonuçta Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe birer puanla sıralandılar.

Bir yanda sevinen, öbür yanda üzülenler var/dı.

Üzülenler derken, kuşkusuz, akla Beşiktaşlılar gelecektir. Ama asıl sevinen ve üzülenler Fenerbahçeliler... Geçen hafta Gençlerbirliği yenilgisi, kimi taraftarı üzdü, kimini sevindirdi.

Yenilgiye sevinme olur mu?

Fenerbahçe’de oluyor işte. Geçen hafta sevinen, o “malum grup”tan olanlar ve onların destekçileri, hiç kuşku olmasın, bu kez çok üzülmüşlerdir.

Fenerbahçe'de, özellikle bu sezon “tavan” yapan bu durum ne zaman, nasıl düzelir?

*****

Maçta, daha çok, Fenerbahçe açısından “şansızlık”lar vardı:

Gökhan Gönül, maça dakikalar kala sakatlandı; Mehmet Topuz, ilk önbirde yer aldı. İlk yarıda Merieles, ikinci yarının hemen başında Kuyt sakatlandı.

Beşiktaş'ta ise, ilk yarının sonlarında Tolga Zengin, yerini Günay Güvenç’e bıraktı.

Bu “şansızlık”lar dışında kaçan fırsatları da “şanssızlık”tan saymak gerekecek. Ama Beşiktaş, kazanmak yerine, zaman geçirmeyi, bir puanla dönmeyi hedeflediği için, “şanssızlık”ı kendisi yarattı dersek, bu, abartı olmaz.

Demba Ba, Oğuzhan, Olcay, “şansız” mıydı; yoksa Fenerbahçe’de pozisyonları harcamayla dile dolanan deyişle, “beceriksiz” miydiler?

Bu gidişle, penaltı yoksa, Demba Ba da yok olacak gibi!.

*****

Olmayınca olmuyor, bazen de oluyor işte!

Maç, golsüz biter derken, taraftarın Emenike’nin yerine görmek istediği Sow, ortaya çıktı. Sow’un golüyle, Fenerbahçe aradaki farkı eritti; yarış, soluk soluğa sürecek.

Artık, “tahminci”ler, “kâhin”ler konuşacak da konuşacak!.

“Şampiyon, garanti şu!”

Oysa, kopma yok, daha 9 maç var. Kolay maç yok; kolay/ zor kazanılan maçlar var. İşte son sıralama ve puan durumu:

Galatasaray (55), Beşiktaş (54), Fenerbahçe (53)

Ya, geçen sezonda bu hafta anımsanırsa?

Fenerbahçe (57), Galatasaray (49), Beşiktaş (47)

Son söz/ler:

Asıl rakiplerini alt etmede önde giderken, asıl rakibi olmayanlara puanlar dağıtması, Fenerbahçe’nin maç seçtiğini göstermiyor mu?



tp://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..