Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '13

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe' den tarihi kurumsallaşma adımı- 1

Fenerbahçe' den tarihi kurumsallaşma adımı- 1
 

Özellikle son 14 yılda, başta sayın Aziz Yıldırım olmak üzere, Fenerbahçe yönetimleri, Fenerbahçe' ye çok büyük hizmetler verdiler. Fenerbahçe için bir vizyon ortaya koydular. Bu daha önce hiç bir spor kulübü tarafından yapılmamıştı.

 

Bu vizyon çerçevesinde, sayın Aziz Yıldırım ve ekibi, tesisleşmeden, merchandisinge (lisanslı ürün pazarlaması), flaş transferlerden, finansal gelir getirici pek çok uygulamaya kadar önemli işler başardılar. Fenerbahçe taraftarına "taraftar" kimliği kazandırdılar. Fenerbahçe' yi Avrupa standartlarına yaklaştırdılar. Camiayı bütünleştirdiler. Dünyanın önemli yıldızlarına forma giydirdiler. Sadece profesyonel branşlar değil, amatör branşlara da büyük yatırımlar yaparak bir "futbol kulübü" algısını "spor kulübü" algısı ile değiştirdiler. Türk sporuna büyük katkılar yaptılar.  

 

Elbette, bu büyük işleri başarırken yaptıkları hatalar da oldu. Özellikle sportif açıdan hatalı hoca ve transfer politikaları, altyapıya "eskiye oranla daha iyi olsa da" akıllı yatırıımlar yapılmaması, altyapıdan gelen oyuncuların kolay kaybedilmesi, diğer camialar ile ilişkilerin bozulması, özellikle futbolda net ve büyük hedefler belirlenmemesi, bu yönde yatırımlar yapılmaması ve Fenerbahçe' nin yalnızlaştırılması bunlardan birkaçı.

 

Başkan ve yöneticiler, hizmet aşkı ile koştururlarken, en başarılı yönetici, siyasetçi ve iş adamlarında bile görülebilen "metal yorgunluğu" veya başka bir ifade ile "işletme körlüğü" gerçeği ile karşı karşıya geldiler. Özellikle 2008' den bu yana Fenerbahçe hem vizyon, hem de sportif başarı olarak gerilemeye başladı. Bunun en büyük nedeni, gecesi gündüzü ile Fenerbahçe için mesai yapan sayın Başkan Aziz Yıldırım' ın  yorulması idi. Fenerbahçe Spor Kulübüne tarihi boyunca en büyük hizmetleri yapmış olan sayın Başkan ve ekibinin yaşamış oldukları üzücü 3 Temmuz süreci de bu yorgunluğun tuzu biberi oldu. 3 Temmuz sonrası, Başkan Aziz Yıldırım başta olmak üzere, tüm camia büyük bir travma yaşadı. Halen de yaşamaya devam ediyor.

 

Başkan Aziz Yıldırım, bence son yılların en büyük vizyonunu ortaya koyarak, bir anlamda da geçmişteki hataları kendince kabullenerek kritik bir tespit yaptı. Mevcut yönetim yapısının Fenerbahçe için "yeterli olmadığını" itiraf etti. Bunu da kendine has üslubu ile yaptı. Sadece tek bir cümlesi bile bu durumu anlatmaya yetecektir. "Geçmişte Fenerbahçe' yi bakkal dükkanı gibi yönettik" derken tüm sportif, finansal ve ticari hataları kabullenmiş oluyordu. Fenerbahçe' nin tesisleşmeyi başardığını ancak kurumsallaşmayı başaramadığını itiraf ediyordu. Bu müthiş olgunluk ve dürüstlük için kendisini tebrik etmek gerekiyor. En çok da bu durumun farkına varıp, gereğini yapmaya yönelik bir vizyon ve misyon ortaya koyduğu için kendisini tebrik etmek gerekiyor. Başkan Fenerbahçe' nin artık profesyoneller tarafından yönetilmesi ve uzun dönemli başarı için kurumsallaşması gerektiğini Divan Kurulu toplantısında net bir şekilde vurguladı. Başkan Aziz Yıldırım, bu hamlesi ile belki de Fenerbahçe' ye bu güne kadar yaptığı en büyük katkıyı yapmış oldu. Fenerbahçe' nin menfaatleri için kendi yetkilerinden bile vazgeçme büyüklüğünü ve olgunluğunu gösterdi.

 

Spor basını belki haftalarca tartışılması gereken bu büyük olayı, bir gün içinde geçiştirdi. Divan Kurulu toplantısında Başkan ve Yüksek Divan Kurulu Başkanı arasındaki kavga olmasa, bu büyük adım belki de gündeme bile gelmeyecekti. Olası bir Belhanda transferi bile günlerce, haftalarca medyada yer alırken, kurumsallaşma gibi devrimsel bir olayın yeterince yer bulamıyor olması, açıkçası son derece garip bir durum. Esasen Türk Sporunun da en büyük problemi bu. Kurumsal ve sistemsel konular yerine günlük heyecan verici gelişmeler daha büyük önem taşıyor. Bu durum başta spor medyası olmak üzere, taraftalar ve tüm toplumca sürdürülüyor ve artık ülkenin gerçeği haline gelmiş durumda!

 

Fenerbahçe Yönetim Kurulu, icrai yetkilerini CEO Hakkı Hasan Yılmaz ve ekibine devrediyor. Artık Fenerbahçe' nin geleceği bu profesyonel ekibin elinde. CEO Hakkı Hasan Yılmaz, son derece önemli bir profesyonel, çok başarılı bir kariyeri var ve iyi bir Fenerbahçeli. Sadece bu tercih bile, Başkan Aziz Yıldırım' ın ne kadar isabetli bir karar verdiğini gösteriyor. Belli ki üzerinde uzun uzun düşünülmüş bir karar.

 

Peki nedir bu kurumsallaşma? Fenerbahçe' de neler olacak? Yeni Fenerbahçe nasıl bir yapılanmaya gidiyor? CEO sayın Hakkı Hasan Yılmaz' ın Fenerbahçe için düşünceleri ve planları neler? Fenerbahçe bu yeni yapılanma ile sportif, ticari ve finansal olarak nasıl başarılar kazanabilir? Taraftar neden umutlu olmalı? Fenerbahçe' yi önümüzdeki dönemde ne tür gelişmeler bekliyor?

 

Bir sonraki yazıda ayrıntılı olarak bunları değerlendireceğiz. 

 

Bu arada Teknik Direktör Aykut Kocaman' ı Bursaspor ile oynanan ve 3-0 kazanılan kupa maçı için tebrik ediyorum. Bu tebriğin sebebi ne Fenerbahçe' nin bu maçı kazanması, ne de sergilenen istekli futbol değil. Fenerbahçe taraftarına genç yıldız adayları izletmesi, bu konudaki cesareti ve özellikle Salih' i kazanmaya yönelik tutumunu tebrik ediyorum. Bence bu tutum ile taraftarın gönlünü aldı ve son haftalardaki başarısız futbolu dahi unutturdu. Ben dahil pek çok Fenerbahçe' linin de zaten beklediği bu. Forması için canını dişine takacak, mücadele edecek iyi gençleri sahada görmek. İsmi büyük olanın değil, hak edenin forma giydiği bir Fenerabahçe...

 

Tebrikler hocam. İnşallah, Salih, Recep ve Beykan' dan vazgeçmez, bu isimlere sıklıkla forma verir ve bunların kalıcı olmasını sağlarsınız. Fenerbahçe taraftarı için şu an en büyük heyecan ne şampiyonluk ne üç puanlar ne de yıldız transferleridir. Fenerbahçe taraftarı kendi altyapısından çıkan genç isimleri ve yıldız adaylarını izlemekten keyif ve heyecan duyuyor.

 

http://twitter.com/bertankaya

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..