Fenerbahçe, Denizli’de yaşadığı 1-1’lik hüsranı 4 yıl sonra Kadıköy’de de yaşadı!

Fenerbahçe, güzel oynadı, ama şampiyonluğa ulaşamadı...

Maçın özeti bu. Aslında başka söze gerek yok; ama biz yine de baştan başlayalım:

*****

Fenerbahçe Sükrü Saracoğlu Stadı yine ışıl ışıl!...

Tribünler, bir farklı coşku içinde.

Nasıl olmasın ki?...

Ya şampiyonluğa tanıklı edecekler ya da...

İşte, “ya da” demek, akıllarına gelse bile, onu düşünmek istemiyorlar/dı.

Fenerbahçe, bu sezon, bu maçtaki kadar gol pozisyonu yakalamamıştı.

Trabzonspor, kazandığı bir faul sırasında 4-5 Fenerbahçeli’nin hakeme itiraz etmesini fırsata çevirdi, beraberlik golünü attı.

Fenerbahçe, çok iyi oynamasına karşın direklere takıldı, kaleci Onur’u geçemedi.

*****

Turkcell Süper Lig, Fenerbahçe için, zorlu, inişli çıkışlı, belli aralıklarda art arta yitirilen puanlardan sonra, 26. Hafta’dan sonra hep “üç puan”la geçti.

31. Hafta’da Galatasaray-Bursaspor maçının 1-1 sonuçlanmasıyla “liderlik
koltuğu” oturan Fenerbahçe, bugün, 34. Hafta’da bu “koltuk”u Beşiktaş’ı 2-1 yenen Bursaspor’a devretti.

Haftalardır, Fenerbahçe’nin puan yitirmesi, Bursaspor’un kazanması için bir hava/ ortam yaratıldı; bu, kampanyaya dönüştürüldü.

Fenerbahçe’nin Ankaragücü deplasmanı, koparılan bütün gürültüye karşın, beklenenin aksine rahat geçti. 3-0‘lik galibiyetle, şampiyonluk umudunu, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’na taşımıştı.

Kendi göbeğini kendisi kesmeliydi.

Olmadı, Trabzonspor’u yenemedi.

*****

Fenerbahçe nereden nereye geldi?

Son haftalarda “dört bir kol”dan gelen saldırılar, karalamalar vardır. Bu karalamaya son olarak, Bursa Milletvekili ve Devlet Bakanı Faruk Çelik de katıldı.

Fenerbahçe’nin yolu kesilmek istendi; Fenerbahçe, kendi göbeğini kendi kesemeyince....

Beşiktaş’ta, özellikle Galatasaray’da umutlar bir dahaki bahara kalınca, saldırı/ karalama, kampanyaya dönüştü. Bütün bu olup bitenler karşısında Fenerbahçe yönetimi sessiz kaldı. Bir kısım “aklı evvel”ler, bu sessiz kalmayı, söylenenlerin doğruluğu kanıtı gibi yorumlama “gaflet”ine düştüler. Aslında, bilinçli yapıyorlardı bunu, futbolseverlerin kafalarındaki kuşkuyu giderme adına!

Fenerbahçe yönetimi, hesaplaşmayı Trabzonspor maçı sonrasına bırakmıştı.

(Bu arada belirtelim, karalamaya koşut olarak, geçici destek verilen, aslında kışkırtılmak istenen Bursaspor, başta Ertuğrul Sağlam olmak üzere, oyuna gelmediler, sorumluluk içinde konuştu. Kazandıkları şampiyonluk için Bursaspor’u kutlamak gerekir.)

*****

Rakibini yolunu kesme, yaşamın her alanında var.

Biri sivrildiği zaman, geride kalanlar “güç birliği” yapar, topluca hücum ederler.

Sanki ülke, dış güçlerin işgaline uğramış, “milli güçler”, işbirlikçiler hariç, aralarında “güç birliği” oluşturmuşlar. Rakip, alt edildikten sonra, iç mücadelede güçlü olan ayak kalacak!

Fenerbahçe’ye karşı “duygusal güç birliği” yanında, “dedikoduya dayalı güç birliği” de vardı. Bunlardan birincisi “normal”, ikinci “anormal”, “etik” değil....

Fenerbahçe; Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın elde edemediği ikinciliği elde etti.

Bu da, “Üç Büyükler” arasında bir başarıdır!

Fenerbahçe, 18. şampiyonluğa ulaşamadı, ama sonu “dramatik” olsa da, güzel bir futbol oynadı.

Fenerbahçe; Galatasaray ve Beşiktaş da, daha başarılıdır. Çünkü Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde “ön eleme grupları”nda mücadele edecek, onlar ise UEFA Avrupa Ligi’nde “ön eleme grupları”nda...