Fenerbahçe, Galatasaray'ı "şölen"e bekliyor! (Söz konusu Kadıköy’se...)

Fenerbahçe-Galatasaray maçları dendi mi, akanlar sular durur!

Hele, söz konusu futbolsa, kazanan, “küllerinden yeniden doğar” sanki. Olumsuzluklar unutulur, sorun sayılanlar ertelenir: bir maçla da olsa “düze çıkıldığı” gibi bir algı oluşur. Olumsuzluğa göre hazırlık yapanlar, gelen galibiyetle, galibiyet sevincine “kerhen” de olsa ortak oldukları izlenimi uyandırırlar.

Demeçler, ayaküstü ya da yazılı, “hava basmak” anlamı taşır genelde. Ancak, Galatasaray cephesi, bu kez, suskun, temkinli. “Medya”, Galatasaray adına konuşmak için kuyruğa girmiş! Galatasaray cephesinden gelen açıklamalar, anlamlı; bizi haber yapanlar/ konuşturanlar ortalığı kızıştırmak istiyorlar, havasında.

Her Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesi, maç, saha dışında başlatılır. Beklenen, tribünleri dolduranlar, televizyonlar başındaki milyonlar, güzel bir maç izlesin değil, kavga gürültü çıksın.

Ne yazık ki, iyi futbolu başlıktan duyurmak, gelecek “derbi”lerde de benzer durumun yaşanması dileği, çoğu kez akıllara gelmez.

*****

Geçenlerde Sinan Engin TV 8’de ilginç bir değerlendirme yaptı. Sinan Engin'e göre Fenerbahçe’de Alex, Emre, Stoch; Galatasaray’da Selçuk İnan, Melo, Elmander, sonuca etki edecek futbolcular.

Sina Engin’in bir saptaması da, maçı eksik tamamlayacak takımın yitireceği...

Eksik kalanın, Sinan Engin 10 kişi diyor, maçı yitireceği düşünmek, her zaman/ takım için geçerli olmasa gerek. Ancak, takımı eksik bırakan futbolcunun o ana kadar ne yaptığı önemli. Çoğu kez de, eksik kalmak, öteki oyunculara “doping” gibi gelebilir.

Eksik kalmak, ortam düşünüldüğünde, Fenerbahçe’yi değil de, Galatasaray’ı olumsuz yöne etkileyecektir.

Dileğimiz, hakemin koruculuğu/ ters kararları olmadan futbolcuların sahada kalmalarıdır.

*****

Fenerbahçe’de Alex, Emre, Stoch “üçlü”sü ne yapabilir, nasıl durdurulabilir?

Alex’i Emre Çolak’ın tutacağı söyleniyor. Emre Çolak, kendisine verilecek o görevi, Alex’i oynatmamak olarak yerine getirebilecek mi? Alex’i durdurmanın yolu belli; sertlik, ikide bir faul yapmak.

Hakem, göz yumarsa,rakip için ne güzel... Ama gününde olan bir Alex’i, “gören hakem” de varsa, tutmak zordur.

Stoch, Alex olduğu zaman daha rahat oynuyor. Çünkü Stoch’un kanatlardan gelmesi, 18 dolayında yakaladığı fırsatları değerlendirmesi daha olumlu. Bir de Stoch’u koşularda tutma sorunu var. Sorunun çözmenin yolu da, kuşkusuz, açıktan ya da çaktırmadan faul yapmak...

Stoch ile baş başa kalacak futbolcunun bir dalgınlığı/ sertliği, Galatasaray’a pahalıya mal olabilir.

Emre’ye gelince...

Emre, çenesini değil de, ayaklarını, kafasını çalıştırırsa, maç Fenerbahçeliler açısından daha bir seyir zevki verir.

Sinan Engin’in Galatasaray için belirleyici dediği Selçuk İnan, Melo, Elmander “üçlü”sü ne yapabilir?

Selçuk İnan’ın 18 dolaylarından serbest vuruşları önem kazanacaktır. Bu serbest vuruşların önem kazanması için de, oralardan serbest atış kazanmak gerekecek.

Galatasaray’da kendini yere atarak “avantaj” sağlayan, bir başka deyişle hakemi aldan futbolcuların sayısı az değil. Oynarsa, Baros’u sık sık 18 dolaylarında ya da ceza alanında yerde çok göreceğiz. Engin, Melo, Necati de, Baros’tan geri kalır yanı olmayan futbolcular.

Engin’i, Saracoğlu’nun çimlerinde  “topaç” ya da  “lastik top” gibi görecekler şaşmamalı!

Ya Eboue?

Hani, pet şu şişesi yağına geldiğinde, kafasına gelmiş gibi yerde kıvranan, kimi yazarları göre, “anatomi”si farklı futbolcu var ya...

Elmander, fırsat verilmemesi gereken bir futbolcu.

*****

Fenerbahçe’yi sevindirecek iki, Galatasaray’ı sevindirecek tek olasılık var.

Fenerbahçe, 9 puanlık farkı 6 puana indirmek için kazanmak zorunda.

Mehmet Ali Aydınlar’ın icadı “play-off”, Şansal Büyüa ile kulüpler bundan habersiz olduklarını söylediklerine göre, takımlarda bir gevşeklik yarattı. Sanıyor musunuz ki, bu sistem olmasaydı, Galatasaray, son dört haftaya 9 puan farkla girecekti?

Fenerbahçe, kendisi için tek olumlu olasılık gerçekleştiği zaman, “play-off” üzerine hesaplar karışacaktır.

(Unutmayalım, şimdilik unutulan “UEFA sopası”, gerçekten kimilerinin kafasına inecek mi? Yoksa bu “sopa”, “sanal” mı? “Sopa”nın inmesini bekleyenler, yine masa başı oyunlarıyla “güçlü” olduklarını mı sanacaklar?)

*****

Fenerbahçe-Galatasaray maçı dendi mi, yazacak da çok.

Maçtan sonra da öyle...

Galatasaray, maça “sertlik”le başlar mı?

Böylesi bir durum, bir bakıma, hakemi yoklama sayılmalı. Hakem, göz yumarsa, “sertlik”, işe yaracak anlamına gelir.

Fenerbahçe’nin “sertlik”e aynı dille karşılık vermesi, maçı çığırından çıkarabilir.

Maçın ilk dakikaları, ilerleyen dakikalarda nasıl bir futbol izleneceği konusunda ipuçları verecektir.

Galatasaray, Kadıköy’e ürkek gelecek.

Gelenek bozulur mu?

Akılda olmayan futbolcu/lar öne çıkar, şöyle ya da böyle, maça damgasını vurur mu?

*****

Fenerbahçe-Galatasaray maçıları için çok şey söylenir.

Yarın Kadıköy’de futbol şöleni var!

Söz konusu Kadıköy’se...

İyi seyirler!...


TURGUT ÇELİK/ Mersin