Fenerbahçe, sanki kasaba takımı!

Futbolda prim, futbolcuları kamçılar!

Doğru!

Ama her zaman doğru değildir.

Parayla oynayan futbolculara “özel prim” vermek, çerez parası gibidir.

Doğru olan kısmına ise, daha çok, “kasaba takımı” gibi yönetilen takımlardaki futbolcular içindir. Onlar, alacakları “ekstra prim”le bir açıklarını kapatırlar.

Bazı maçlarda, beklenmedik sonuçlarının alınmasında ““ekstra prim” alma düşüncesi yatar. Futbolcu, alacağı priminin hayaliyle canını dişine takarak oynar.

Bazen de iyi böyle futbolcular, niye başka maçlarda böyle değildin, diye eleştirilir.

Ama o futbolcularının psikolojisini, cebinin delik olduğunu kimse düşünmez.

@

“Fener’de 3 puana 80 bin dolar!” başlıklı haberi görünce şu soruyu sorma ihtiyacı duydum:

Fenerbahçe, kasaba takımı mı?

Elbette değil!

Ancak kasaba takımlarında “prim” mesele yapılır.

Bunu futbolcu da mesele yapar, yönetici de...

Fenerbahçe, bir kasaba takımı değildir. Primi görünce oynayan, primi az bulunca yan gelip yatan futbolcular, ancak kasaba takımlarında bulunur. Çünkü para konusunda yöneticiler tarafından oyalanan futbolcunun verilen sözlere güveni de yoktur. Buna rağmen futbolcu prim kokusunu alınca, canla başla oynar.

Fenerbahçe’de böyle şeyler olamaz; prim mesele yapılamaz!

@

Fenerbahçe, kasaba takımı değil ki, futbolcusunu “prim”le motive etsin, oynatsın!

Fenerbahçeli futbolcuların prime değil, olsa olsa, psikologa ihtiyaçları var.

Hepsi bu kadar!