Fenerbahçe, sıkıntılı iki haftadan sonra 3 puana kavuştu!..

“Türkiye İçin Adalet, Fenerbahçe İçin Adalet” yürüyüşünün, Bağdat Caddesi’nin coşkusu tribünlerde... Ali İsmail Korkmaz’ın Hatay’dan gelen ailesi de tribünde... Dillerde “Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe Yıkılmaz” marşı...

Taraftar coşkuluydu, Fenerbahçe’nin onbiri acaba nasıl oynayacak/tı?

Herkes biliyordu ki, Kasımpaşa maçı, oldukça önemliydi. Çünkü Fenerbahçe’nin dışarıda, ”gurbet”te bıraktığı, harcadığı toplam 6 puan vardı. Bunun yarattığı psikolojik durum, takımı hem ateşleyebilir, hem de tökezletebilir/di.

Fenerbahçe’nin, neredeyse, yarısı yoktu.

Yoklar için 2 cezalı, 3 sakat vardı. Cezalılar “geride”kiler, sakatlar “ileride”kilerdi. Hepsinin de golleri vardı. Ayrıca, üçer sarı kartı bulunan Mehmet Topal, Emenike ve Emre de haftaya yoklar arasına girme olasılığı olanlar arasındaydı. Nitekim Emre, gelecek hafta Elazığ’da olmayacak.

Mehmet Topal kurtuldu. Sakat dediklerimizden biri, Emenike ise kulübedeydi.

Emenike, iki kez, oyuna girmek için hazırlandı. Ne ki, ikisinde de kulübede kaldı. Buna karşın, oyuna girme hazırlıkları boşa giden Emenike, en çok sevinenler arasında yer aldı.

Oyuna girmeyen futbolcunun sevinmesi, biraz garip, ama gerçek.

Emenike’nin iki kez sevinmesinin nedeni, Fenerbahçe beraberliği bozup önce Emre, sonra Bekir’le öne geçmesiydi.

*****

Kasımpaşalı Kerem, 57. dakikada, ikinci “sarı”dan “kırmızı” görünce, dengeler değişti. O dakikaya kadar, pek de etkili olamayan Fenerbahçe, sazı eline aldı.

Fenerbahçe, özellikle korner atışlarında, o bildiğimiz, alıştığımız “gol kokan” pozisyonlardan uzaktı. İleride, daha çok, ortaya yakın yerlerde oynayan Kuyt, ofsayta düşme “rekor”u kırdı, diyebiliriz.

Kasımpaşa, eksik kalmasaydı, sonuç ne olurdu?

Fenerbahçe, ilk yarıda ve kırmızı karta kadar olan bölüme bakarsak, bu soruya yanıt vermek zordu.

Gol olacak durumda Fenerbahçeli futbolcuların birbirine girmesi ya da birbirini engellemesi, kuşkusuz, golcü eksikliğiyle açıklanabilirdi.

Fenerbahçe’de en etkili oyuncusu, Alper’di.

Sahada az kalmasına karşın Salih’in rakibi sıkıştırması, rakibin ileri çıkmasını, uygun pas yapmasını engellemesi de gözden kaçmamalı. Uzun süredir oynama fırsatı bulamayan Bekir, attığı golle, bir bakıma, Fenerbahçe’yi ipten aldı.

Fenerbahçe’nin yediği gole bakıldığında, denecek belli:

Fenerbahçe gibi bir takım, rakibinin bir eksik olması bir yana, böylesine gevşek davranır, böyle gol yer mi?

*****

Fenerbahçe, çok değerli 3 puan aldı.

Ama...

Sözün kısası tribünlerde coşku, sahada sıkıntılı dakikalar vardı!.

Bir kez daha görüldü ki, Emenike, Webo ve Sow’dan en az ikisi yoksa, Fenerbahçe’de sıkıntılı dakikalar bitmeyecek. Onlar, gol atmasalar, geriden gelenler atsa bile, onların rakip savunmayı rahatsız eden bir oyun tarzları var.

Son söz:

“Zirve”ye tırmanırken, kaymak, düşmek, yuvarlanmak olasılığı, her zaman var!..

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com