Fenerbahçe, Trabzon’a maça gitti; ama savaş tamtamları çalıyor!

Süper Final’de “dananın kuyruğu”nun kapabileceği bir gündeyiz.

Bugün Trabzon’da Trabzonspor-Fenerbahçe; TT Arena’da Galatasaray-Beşiktaş maçları var. Dört haftadır “4 Büyükler”, birbirleriyle oynuyorlar.

Futbol seyircisinin bundan büyük bir zevk aldığını sanmıyorum.

Asıl zevk alan,  “dörtköşe olan” varsa, o da yayıncı kuruluş/tur.

Bu Süper Final nereden çıktı, diyen çok.

“Çapsız” yöneticilerin kışkırtmalarıyla, futbol, futbol olmaktan çıkartıldı; “düşmanlık” söylemleriyle çatışmaya uygun ortam yaratıldı. Yine de, sağduyulu taraftar sayısı çok da,  kışkırtmalar  o kadar taraftar bulamıyor.

Fiyakalı adıyla “şike yasası”, gerçek adıyla “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun”, nedense kimilerini görmüyor. Tutturulmuş bir “şike”, “temizlik”le ilgisi olmayan “Temiz Lig” türküleri...

Aslında türkü değil, kışkırtma...

Canlı yayınlarda görmüyor musunuz, kimileri savaş tamtamları çalıyor. Böyle bir ortamda Fenerbahçe, sıkı güvenlik önemleri altında Trabzon’da...

Maça gidildi!

Görüntü, yatılan hava, maç havası değil, savaş havası!...

*****

Sadri Şener ve Şenol Güneş’in yaklaşımları düşündürücü...

Şenol Güneş, öyle şeyler söylüyor ki, Şenol Güneş’i “güneş çarpmış” diye düşünüyorsunuz. Yoksa, söylediklerin sorumlulukla uzaktan yakından ilgisi yok.

Şenol Güneş, Galatasaray-Trabzonspor maçından sonra, sıcağı sıcağına, bir hoş konuştu; üstelik, çelişkili, karmakarışık:

“Taraftarlarıma söylüyorum. Bizim sahamıza gelecek Fenerbahçelilerle hiç ilgilenmeden, hatta 'Hoşgeldin' bile demeden, çiçek de vermeden, herhangi bir taşkınlık yapmadan gelsinler, nefeslerini bitirinceye kadar bize destek olsunlar. 3 puan alıp, onları gönderelim.”

Şunda “güneş çarpması” daha belirgin değil mi?

“Bana göre Güneydoğu olaylarından daha büyük olaylar görüyoruz şu anda. Gizli bir tehlike büyüyor. Daha dikkatli olmak gerekli. Ben bunu söylerken önünü açmış gibi görünüyorum, ama tam tersini söylemek istiyorum.”

Şenol Güneş, sözcüklerle oynayarak, içi boş cümleler kuruyor. Felsefe yapıyor!

*****

Ya Kanaltürk’ün “Telegol”üne konuk olan, Başkan Sadri Şener?

Bakın, “Fenerbahçe’yi hafta sonunda nasıl karşılayacaksınız?” sorusunu nasıl yanıtlıyor?

“Bu gerginlik için benim yapacak bir şeyim yok. Fenerbahçe 3 puanla çıkarsa bir yıkım olur, dünyanın sonuna benzeyen bir şey olur. “

Anlaşılan o ki, sadece Şenol Güneş’i “güneş çarpmış”; asıl, başkanı çarpmış!

Bundan sonra gel de, taraftara “sağduyu çağrısı” yap. Ne ölçüde inandırıcı olursunuz? Umalım, taraftar, sağduyulu davranır da, maçın gidişini etkileyecek olumsuzluklardan kaçınır.

Futbolculara da büyük iş düşüyor; sonuç ne olursa olsun, futbol seyretmeliyiz.

Yine umalım, hakem, taşkınlar karşısında tavrını kesin ortaya koyar. Taraftar gürültü patırtı yapar, maçın akışını engellerse, bir zamanların Selçuk Dereli’si gibi davranmaz, son noktayı koyar.

*****

Bu günkü maçlar, Süper Lig’in son haftasına kalmadan “şampiyon”u ilan edebilir. Bu olmazsa, kozlar, önümüzdeki maçta paylaşılır.

Öyle bir ortam yaratıldı ki, artık, kimse maçlarda iyi futbol beklemiyor. Sağduyulu futbolseverlerin beklediği, olay çıkmaması. Ama Trabzonspor cephesinden yansıyanlar,  kaygı verici.

Bu kaygı verici ortamda, Fenerbahçe, maç için Trabzon’da...

İyi seyirler!

Futbol seyredelim yeter!

TURGUT ÇELİK/ Mersin