Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '13

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe, Trabzon’da tat vermedi, ama sonuç tatlı oldu!

Fenerbahçe, Trabzon’da tat vermedi, ama sonuç tatlı oldu!
 

1461 Trabzon’un Galatasaray’ı Ziraat Türkiye Kupası’nda “saf dışı” bırakması bir sürprizdi. Bunun üstelik, TT Arena’da yaşanması sürprizi daha da renkli kılıyordu.

1461 Trabzon, Fenerbahçe’yle aynı gruba düşünce, gözler, bu kez Avni Aker’de oynanacak maça çevrildi. Karadeniz’den esen havaya göre, bu, Trabzonspor taraftarının  Fenerbahçe’yle bir hesaplaşmasıydı! Hesaplaşma, olağan koşullarda, sağduyulu yaklaşımla bakınca, aslında çok “sert”ti. Ne yazık ki “sanal ortamı”n havası öyle.

Sahaya atılanlara bakınca da öyle...

Futbolu futbol olarak düşünmeyince, “mantık” da kenara çekiliyor. Beklentilerin büyük olması, taraftar denen kesimin “umut”larla “diri” tutulması, sonuç beklentileri karşılamayınca, sonuçta beklenmedik tepkiler oluşuyor. Bu tepkiler de, ne yazık ki “düşmanlık” olarak yansıyor.

“Mantık”, “sağduyu”, “olağan karşılama”,... niye unutulur ki?

“Yeşil sahalar”dan futbolun görselliği, coşkusu yansıyacağına “olumsuzluk"lar yansıyor.

Aykut Kocaman, dünkü görüntülerden yola çıkarak, toplum olarak içinde bulunduğumuz durumu ne de güzel çiziyor/du:

“Kendimizi ulus olarak insan olarak öfke ve şiddet ile tanımlamaya başladık. Her yerde bunu hep söylüyorum. Trabzon'a özgü değil. Belki son dönemlerde Trabzon'da daha çok yoğunlaşmış olabilir, ama her yerde öfke ve şiddet gırla gidiyor. Kendimizi böyle ifade ediyoruz. Dönüp aynaya bakmakta fayda var. Pek aynaya dönüp bakacağımızı da sanmıyorum. Sanki artarak böyle devam edecek gibi gözüküyor. Başıma gelen nesne geldi geçti. Ufak bir can acıttı o kadar. Ama esas acıttığı yerler daha başka.''

Bundan kim/ler ders çıkaracak?

*****

Avni Aker’de sahaya sürekli bir “şey”ler atıldı. Kale arkalarına ağlar gerilmiş. Bunların göstermelik olduğu anlaşıldı. Sahaya atılanlar bunun kanıtı. Kalecilere “çöp” toplama görevi düştü.

Kaleciler, Fatih ile Mert, asıl görevlerini hakkıyla yerine getirdiler. İyi bir kaleci görünmesine karşın  Fatih’in bir başka anlamsız görevi daha vardı: Tribünleri kışkırtmak...

(Sahaya, Fenerbahçeli futbolculara içeri sokulan her şey atılırken, Semih’in golden sonra, gürültü patırtı yapan kale arakası tribününe “Sus!” işareti yapması, sarı kartı gerektiriyorsa, oturup düşünmek gerekecek. Bir başka sahada aynı hareket, aynı kartı görürse, diyecek yok!)

1461 Trabzonlu futbolcular, öyle geri çekileyim, yakalarsam atarım gibi bir havada değildi. Kişilikli, dirençli bir futbol ortaya koydu; canla başla oynadılar. Tek kusurları, akınları kendilerinin akın olmaktan çıkarmalarıydı. Bir başka kusurları, kusur sayılırsa, sert oynamaları, kendilerine yapılan faullerde abartıya kaçmalarıydı.

1461 Trabzon, faullerde 23/14 önde bitirdi maçı.

Fenerbahçe, oyunun egemeni görünmesine karşın, gol pozisyonuna girmekte zorlandı. Orta alan Salih Uçan teslim edilmişti. Aykut Kocaman, ikinci yarıda yapılan değişikliklerde, izleyenlerin şaşırdığı bir “yer değişikliği” yaptı. Gökhan Gönül, Caner'in oynadığı yerde, bir süre sol bekte oynadı; bir ileriye çıktı, tehlike yarattı.

Gökhan Gönül, asıl yerine geçince, daha etkili olmaya başladı. Son dakikalarda önce Semih’in, sonra Kuyt’ın attığı gollerde Gökhan Gönül’ün payı vardı.

*****

Fenerbahçe, galip gelmesine karşın, sanıyorum, taraftarını o kadar memnun etmemiştir. Topla oynamada rakibinden, neredeyse 2 kat öndeydi. Ama bu, tat vermekten uzaktı.

1461 Trabzonlu futbolcular, yenilgiye karşın iyi futbollarıyla umut veriyor. Daha çok, “büyük”leri için oynadılar, ama güçleri Fenerbahçe’ye yetmedi.

Maçın özeti:

Trabzon’da sahaya her “şey” atıldı; Semih ile Kuyt ise gol attı!

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..