Fenerbahçe 4 attı, zirveye 4 kaldı (Fenerbahçe 4-1 Bursaspor)

Fenerbahçe; liderin puansız kapattığı haftayı bu defa avantaja çevirerek, kendi sahasında Bursaspor'u farklı geçti. İlk dakikada geriye düşen takım, 4 golle hem maçı çevirdi, hem de liderle puan farkını 4'e indirdi.

Fenerbahçe: Volkan, M.Topuz, Bekir, Yobo, Hasan Ali, Meireles (Egemen), Emre (M.Topal), Cristian, Kuyt, Sow, Semih (Caner)

Bursaspor: Carson, Şener, İbrahim, Ferdinand, Vederson, Musa (Batuhan), Edu, Belluschi, Batalla, Tuncay (Aziz), Sestak (Murat)

Fenerbahçe; henüz 1. dakikada 0-1 geriye düşerek, bu sezon hem rakipleri karşısında 15. defa geriye düşmüş oldu, hem de bu talihsizliği maçın ilk dakikasında 2. defa yaşadı.

Emre'nin, orta alanda kayarak yere düşmesi sonucu topu kaybetmesi, ardından Batalla'nın Sestak'a gönderdiği şık pasla Bursaspor maça 1-0 önde başlamış oldu.

Rakiple koşu konusunda oldukça ağır olan Bekir ve Yobo; özellikle maçın ilk dakikalarında Sestak'ın sürati karşısında iyiden iyiye çaresiz kaldılar. Bekir'in ilk goldeki zamanlama hatası pahalıya maloldu. (0-1) 

İlk dakikada kayarak talihsizlik yaşayan Emre; 12. dakikada iki rakibini çalımlayarak ceza yayından attığı şık bir golle beraberliği getirdi. (1-1) 22. dakikada ise adele sorunu nedeniyle sakatlanarak oyundan çıktı.

Yerini Mehmet Topal'a bırakmadan hemen önce, taç çizgisine yakın bölgeden ceza yayında bulunan Kuyt'a gönderdiği mükemmel pas ile maçın kaderini ilk 20 dakikada değiştirmesi işten bile değildi. Şansızlık o ki Kuyt'ın şık vuruşu direkten döndü.

Dakika 27'de ise Kuyt'ın pasında Sow'un sert vuruşunu Carson önledi. İlk yarının son saniyesinde ise Musa'nın ceza yayından şık vuruşunu aynı güzellikte Volkan önledi.

Fenerbahçe ikinci yarının başında Meireles'in tartışmalı golü ile öne geçti. (2-1) Mehmet Topuz'un ceza sahasına ortasını Semih kafayla kale önüne düşürdü. Kale önünde ne Carson ne de Sow topa müdahale edebildi. Yerde seken topu Meireles ağlara gönderdi.

Ancak hakemin bu golü faulle iptal etmesi sanırım daha doğru olurdu. Topa ayağıyla müdahale etmek isteyen Sow, topu kontrol etmek isteyen Carson'ın eline gayri ihtiyari bir şekilde vurarak engelliyor.

Bu golden sonra beraberlik için bastıran konuk ekip, önemli pozisyonlar buldu. Ancak Fenerbahçe önce 75. dakikada Kuyt ile sonra 89. dakikada Sow ile galibiyeti perçinledi. Bu iki golde de başrolde Sow vardı.

Caner'in sol çizgiden yerden kale önüne gönderdiği topun üzerinden atlayan Sow, kaleci Carson ile savunmadaki arkadaşının çarpışmasına neden oldu. Topla buluşan Kuyt, topu sağ çaprazdan boş kaleye gönderdi. (3-1)

Son golde ise Cristian'ın ceza yayından Sow'a gönderdiği ara pası Sow, Carson'un yanından şık bir plase ile ağlara gönderdi. (4-1)

Fenerbahçe; sakatlıkları bulunan Webo ve Gökhan Gönül'ü bu akşam çok aradı. Gökhan'ın yokluğunda kanat bindirmelerini Hasan Ali gerçekleştirmeye çalıştı. Soldaki etkinliğinin Ziegler'den daha fazla olduğu aşikar.

Webo'nun yokluğunda ise Semih, oyunda kaldığı 65 dakika boyunca etkili olamadı. Hava hakimiyeti ve fizik gücü olarak Webo'dan daha zayıf kaldığı için rakip stoperler arasında çok sayıda top ezdi. Oyundan alınıp, yerini Caner'e bıraktıktan sonra nihayet Sow'u ve şovunu asıl bölgesinde izleme olanağı bulduk. Sow gibi yetenekli bir ayağın sol açıkta yıpratılması gerçekten can sıkıcı bir durum.

Son olarak bu akşamı bir asistle kapatan Cristian: saha içersinde yine 5 dakika var 15 dakika kayıp. Top rakipteyken pres yapmıyor, takım atağa çıkarken ise koşmuyor, ağır kalıyor. Tek olumlu yanı; eğer rakip boş alan bırakırsa ceza sahası içine ara pası atıyor. Yoksa ya yan pas ya da geri pas.

Rakip Bursaspor'un orta alan silahı Batalla ile kıyaslandığında ise insanın aklına ister istemez şöyle bir soru geliyor; Fenerbahçe gibi bir takım için gereken kilit oyuncu Cristian mıdır?