Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe Alex'siz daha mı iyi ne?

Fenerbahçe Alex'siz daha mı iyi ne?
 

Fener'in 10 numarası Alex De Souza


Fenerbahçe, Brezilyalı yıldızı Alex’ten yoksun çıktığı Galatasaray karşısında sezonun şüphesiz en iyi futbolunu sergiledi. Hemen akıllara gelen ilk soru şu oluyor haliyle. Alex’siz Fener mevcut şartlarda daha mı iyi oynuyor? Daha mı iyi mücadele ediyor?

Evet ve hayır cevaplarının her ikisi de kendince muhtemel açıklamalara gebe. Ancak Fenerbahçe’de geçmiş haftalara göre en bariz fark orta sahanın hücum yönünün de ağır basmaya başlaması, Selçuk’un düşük pas yüzdesine karşı çok top kesmesi ve Josico’nun Maldonado’ya nazaran takımı daha hızlı çıkarması idi. Deivid faktörünü de unutmamak lazım. Her ne kadar Lig Tv yorumcusu Oktay Derelioğlu aksi yönde fikir belirtse de, Deivid maçın en az hatayla, ama toplu ve topsuz tüm oyunlarda maksimum katkısıyla öne çıkan ismiydi. Attığı golde sanki fileleri havalandıracağını önceden biliyordu. O kadar kendinden emin bir halde yöneldi ki kaleye, birçok seyirci eminin daha topa vurmadan ‘gol olur bu’ diye fırladı.

Sakatlıktan yeni çıkan yıldız ayrıca belli ki Semih ve Güiza ile daha iyi anlaşıyor. Deivid, hem ileri üç hem de orta sahayla iletişimi göz önüne alındığında takımın genel kimyasına daha iyi uyan ve ihtiyaç duyulan oyuncu tipi. Eğer Fenerbahçe seyircisi işin temaşa yönünün eksilmesine biraz olsun katlanabilirlerse, iddiam o ki dünkü ilk onbir Fenerbahçe’nin mevcut kadrosu göz önüne alınırsa ideal dizilişi olmalıdır.

Galatasaray ise Fenerbahçe’nin aksine sezonun belki de en kötü futbolunu oynadı. Oyun içindeki hatalar zincirinin sorumlusu ise Skibbe olarak gösterilebilir. Galatasaray’ın bir oyun formülü, etkili bir silahı var. Her maçta uygulanmalı. Eğer Kewell sahada olacaksa, Barros ve Lincoln de muhakkak yanında olmalı. Çünkü Kewell en verimli bu oyuncularla anlaşabiliyor. Galatasaray’ın derbiden çıkarması gereken diğer bir ders ise Barros’un çizgideki rolünden memnun olmaması. Bırakın onun kişisel tercihini, futbol yasaları da Barros'un golle daha içiçe oynaması şeklindedir. Hemen kaleye daha yakın bir pozisyona kaydırılması lazım. Ama Skibbe dün bunu yapmak varken, Ümit Karan’la beraber Barros’u da kenara aldı.

Halbuki Barros maç 2-1 Fenerbahçe lehine iken, Nando ile yan yana ileride oynatılmalıydı. Nando’nun kuvveti ve Barros’un sürati birbirini tamamlar nitelikte. Kewell ile Arda kanatları kullanmalı, Lincoln ise bir veya iki orta saha oyuncusunun yardımıyla iki kanat arasında serbest oynamalıydı. Ama Galatasaray ikinci yarı neredeyse etkili atak yapamadı bile. Lugano’nun 49’uncu dakikada attığı gol ise maçın sanki bir özetiydi. Roberto Carlos’un serbest vuruşuna baraj kurdurmayan De Sanctis’in maça iyi konstre olamayışı, Galatasaray defansının bir an kaleyi şaşırarak ve savunma görevlerini unutarak, hücumcu gibi rakip defans hattının önünde (yani olmaları gerektiği yerde değil de kendi yerlerini alan rakip futbolcuların önünde) hem pozisyon hem de sayı olarak eksik kalması. Futbolun ceza sahası içinde defans yapan takım için değişmez bir kuralı vardır: kaleyle rakip arasına girmek. Eğer bir ofsayt taktiği yoksa ki o pozisyonda yoktu.. Bunlar Galatasaray’ın maça iyi hazırlanmadığının göstergesiydi.

Aslında derbinin istatistiklerine bakan ve skoru bilmeyen birisi rahatlıkla bu maçı Galatasaray kazanmış diyebilir. Topla oynamada Galatasaray yüzde 56 ile rakibinin çok önünde. Yine pas, ceza sahasına orta ve ceza sahasına isabetli orta sayılarında üstünlük sağlamış. Sayılara rağmen gözümüzle tanık olduğumuz Galatasaray’ın ilk yarıdaki seriliğini, pas trafiğinin ve hızının Skibbe tarafından nasıl da ikinci yarı başlarken kesildiği, ve verimsiz paslarla sadece bazı istatistik hanelerine yönelik oynanan futboldu. Pazar günkü derbi yine gösterdi ki, futbolun en değerli ve diğerlerini kolayca safdışı bırakan istatistiği goldür. Ve eğer Fener Alex’siz Galatasaray’a dört gol atabiliyorsa Aragones bu maç üzerinde detaylı analizler yapmalıdır!

 
Toplam blog
: 26
: 916
Kayıt tarihi
: 03.11.08
 
 

Nobel ödülü sahibi isimlerin bile sabah ilk iş olarak bloglarına 'bugün başıma çok ilginç bir olay g..