Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '18

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe Başakşehir'i Bükerek Yendi!

Karşılaşmanın 54. Dakikasında Chedjou çıkıp, yerine Napoleoni girerken spiker “Abdullah Avcı bir savunma oyuncusu çıkarıp yerine bir hücum oyuncusu sokuyor” diye değişikliği anlatıyordu izleyicilere.

Haftalardır futbol kamuoyuna Başakşehir için “şampiyon gibi oynuyor” şeklinde yorumlar geliyordu. Abdullah Hoca da bunun etkisine fazlasıyla girmiş, ilk 45 dakika sahada olan biteni görmemiş, Fenerbahçe’nin ne yaptığını anlamamış, belki de istatistik kağıdında yazan sayısal veri üstünlüğüne aldanmış olacak böyle akıl dışı bir değişikliğe gidiyordu.

Hocaya şunu sormanın zamanıdır; “neyine güvendin?”

Aslında bu soruyu Türkiye’de haftalardır Fenerbahçe’nin oynamaya çalıştığı futbolu görmezden gelen, küçülten herkese sormak gerekiyor.

54. dakika, maç henüz 1-0 devam ediyor, Fenerbahçe’nin zaten her maçta bir basit hata opsiyonu var, Abdullah Avcı sabırla futbolunu oynamak yerine meydan okudu!

Kime; Aykut Kocaman’a!

Kimden; sezon başından bu yana kendisini dolduran, birçoğu maç bile izlemeyen, ezbere konuşarak ipte cambazı gösteren, ne istediğini de doğru dürüst anlatmayan futbol ulemalarından cesaretle!

Çünkü Fenerbahçe’nin her maç en az bir adet bireysel hata yapma opsiyonu vardı ve Abdullah Avcı bu araya sıkışacak bir golle hem oyunu dengelemek hem de rakibi Aykut Kocaman’a karşı zaten hazır kamuoyu önünde pozisyon üstünlüğünü sağlamayı amaçlıyordu.

Düşünsenize hesabın tuttuğunu, bugün teknik direktörler nasıl karşılaştırılıyordu?

Tamamen Nasreddin Hoca’nın göle maya çalmasıdır Abdullah Hoca’nın yaptığı.

Sahada olan biten bambaşkaydı.

Futbol bu kadar da basit hamleler değildir, kendinizi kandırmayın!

Hele Fenerbahçe’yi asla küçük görmeye çalışmayın!

Fenerbahçe maçın başlama vuruşuyla birlikte takım halinde ikinci ve üçüncü bölgeye yerleşmiş, Başakşehir’in nefes almasına izin vermiyordu.

İstatistik veri kağıtlarının üzerinde Başakşehir’in Fenerbahçe’ye karşı 490’a karşı 270 başarılı pasla oynadığı yazılıyor ancak bu pasların büyük bölümünü Başakşehirli oyuncular kendi birinci bölgelerinde oynadılar.

Volkan Babacan 55, 54. Dakikada sahadan çıkan Chedjou 45, Çaiçara 77, Attamah 81, Clichy 118 defa topla buluşmuş.

Maçı izlememiş birinden şöyle bir yorum gelebilir; Başakşehir geriden pasla oyun kurmaya çalışmış.

Top oradan dışarı çıkamadı ki!

Kesinlikle pasla oyun kurmak istediler ancak Fenerbahçe takım halinde buna izin vermeyince tüm paslaşma bu beş oyuncunun arasında oldu ve bitti.

Fenerbahçe, Başakşehir’in tüm pas bağlantılarının arasına girerek etkili hücum geliştirmesini engellerken, Başakşehir de Ümit Özat’ın deyimiyle Fenerbahçe’nin savunma duvarını aşamıyor, yani atomu parçalayamıyordu.

Her maça en az bir adet düşen bireysel hata opsiyonunu da bu maçta Fenerbahçe kullanmayınca Başakşehir için işler tamamıyla zorlaşıyor, hatta gol atması olanaksız hale geliyordu.

Bu maçın Fenerbahçe adına 2 golde kalmasıysa biraz şanssızlık çokça da son topta sarı lacivertli oyuncuların takım oyunu adına doğru tercih kullanamamalarından kaynaklandı.

Daha maçın hemen başında hücum presle kazanılan ilk topta Giuliano topu Volkan Babacan’ın sağından çok yumuşak bir vuruşla gönderirken aslında daha fazlasını yapabileceğini kendisi de çok iyi biliyordu.

Başakşehir’in nefes alamadığı dakikalarda Giuliano’nun bir topu da direkten geri döndü. Devamındaki pozisyonda Mehmet Topal çok kötü bir vuruş yaptı ve Fenerbahçe bir golden oldu.

32. dakikadaysa Fernandao Fenerbahçe’yi öne geçiren, bu maçın da aslında genel oyun karakterine uygun golünü attı.

Abdullah Avcı bu golü izledikten sonra o değişikliği yapmışsa fazlasıyla ezberden çalışmıştır.

İlk yarının sonuna 2 dakika eklenmiş, 45+2 tamamlanmışken Halil Umut Meler’in Başakşehir adına ikinci köşe vuruşuna izin vermesi çok ilginç bir hakem yorumuydu.

Son iki haftada önce Trabzonspor sonra Gençlerbirliği maçlarında hakemler maçın uzatma dakikaları tamamlandı diye Fenerbahçe’nin kornerlerine izin vermemişti.

Türkiye’de futbol böyle yorumlanabiliyor ya da yönetilebiliyor. 45+2.5’ta Başakşehir golü atmış olsa Fenerbahçe’nin maç boyunca yapmaya çalıştığı her şey berbat olabilirdi.

Tek bir pozisyon, tek bir hakem yorumu; bu kadar mı evet bu kadar!

Fenerbahçe’nin ikinci golünün Abdullah Avcı’nın bir savunma oyuncusu çıkarıp, yerine ofansif bir oyuncu almasından iki dakika sonra gelmesi ise futbolun sahada anlam bulan adaletiydi.

Fernandao’nun ikinci golü atması Fenerbahçe’nin hücum bölgesinin zenginleşmesi adına önemliydi.

Giuliano’nun üç savunma oyuncusunu çalımladıktan, önünü boşalttıktan sonra çektiği şutu gol olsa büyük bir ihtimalle Brezilya milli takıma çağrılma sürecini yarılamış olurdu. Volkan Babacan güzel çıkardı.

Peşinden Dirar karşı karşıya kaldığı pozisyonda Volkan Babacan’ı geçemedi.

Fenerbahçe takım halinde Aykut Kocaman’ın kafasındaki oyun anlayışına uygun, diğer tüm maçlarını özellikle Beşiktaş ve Galatasaray da dahil şampiyon gibi oynadığı iddia edilen Başakşehir’e top göstermeden güzel bir oyun oynadı.

Ve rakibini yine bükerek yendi!

Fenerbahçe tüm büyük maçlarını bu seviyelerde oynuyor ve rakiplerine neredeyse net üstünlük sağlıyor. Ancak puanları da yarışı da başka yerlerde kaybediyor. Neler olduğunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. 

Bu skorla da olası bir eşitlikte averaj üstünlüğünü sağlamış oldu. 

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..