- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe Beşiktaş'ı Yendi, Rahat Bir Nefes Aldı
- “Fenerbahçe’ye sihirli değnek mi değecek?” diye sormuştuk ama sanki Fenerbahçe, sihirli değnek değmişçesine, Mönchengladbach ve Beşiktaş maçlarında toplam 7 gol atıp, kalesinde iki gol görerek taraftarlarında ve kamuoyunda tuhaf bir şaşkınlık yarattı. Gerçi oyun olarak dün gece oynanan Beşiktaş maçında Fenerbahçe’nin göz dolduran, vasatı aşan bir oyunu yoktu ama yine de üç farkla galip gelecek bir skora ulaştı.
- Beşiktaş kadro olarak oldukça genç bir takım… Henüz daha tecrübesizler ama maçın doksan dakikalık periyoduna baktığımızda, Beşiktaş’ın Fenerbahçe’ye oranla daha iyi top yaptığını, daha atak oynadığını söyleyebiliriz. Dediğimiz gibi Beşiktaş’ta tek eksik “Tecrübe”. Buna karşın maç boyunca, sinirli bir oyun ortaya koyan Veli Kavlak’ı da atlamamak gerekiyor. Gerek yediği kırmızı kart, gerekse de ilk yarıda kendisine gösterilen sarı kart son derece yerindeydi. Veli Kavlak’ın bu düzeydeki sorumsuz davranışına pek bir anlam verememiş olsak da, benzer sorumsuzluk örneklerini Fenerbahçe’den Volkan Demirel ve Selçuk Şahin’de yaptılar ve haklı olarak sarı kartla cezalandırıldılar.
- Tabi insan anlamakta zorlanıyor… Milyonlarca dolarlık sözleşmelerin altına imza atıp, küçücük çocukları dahi güldürecek kartlar gören futbolcuları, sanırım futbol dünyasının dışına itmek gerekiyor. Örneğin Selçuk, gördüğü sarı kartı nasıl savunabilir? Kime hangi açıklamayı yapabilir Selçuk?
- Maça gelince…
- Beşiktaş maça daha atak başladı. Hem daha iyi top çevirdi, hem de Fenerbahçe’ye oranla daha istekliydi. Maçın henüz daha yirminci dakikası geldiğinde, topu ayakta tutma oranı Beşiktaş % 68, Fenerbahçe ise % 32 olarak görünüyordu. Ne var ki Fenerbahçe’nin tecrübeli ayakları maça hükmetti. Bir tarafta Gökhan Gönül, diğer tarafta Show… Bunlara Meireles’in eklenmesi ve Kuyt’ın o her zaman bildiğimiz şekliyle topu doğru kullanması sonucunda, Fenerbahçe ilk yarıyı Gökhan ve Show’un golleriyle iki farklı önde kapadı.
- İkinci yarı başlarken Fenerbahçe’nin farkı arttıracağını düşünüyordum. Hatta maça ilk yarıya oranla biraz daha asılsa, tarihi bir farkta yakalayabilirdi Fenerbahçe. Ama o ikinci yarılarda, yine o bildik Fenerbahçe ve Aykut Kocaman sahne alıyordu. Veli Kavlak’ın haklı olarak gördüğü kırmızı kart sonrasının devamında gelen Fenerbahçe’nin üçüncü, Gökhan Gönül’ün ikinci golü, farkın daha da artacağına dair işaretleri beraberinde getirdi. Ama gelin görün ki, nedeni anlaşılmaz bir şekilde Fenerbahçe saçma sapan bir şekilde top oynamaya başladı. Gereksiz top çevirmeler, gereksiz top kaptırmalar… Şuursuzca oynanan bir oyun… Ve kaldı ki rakibinin bütün gardı düşmüş ve sahada on kişi kalmışken…
- Fenerbahçe’nin on kişi kalmış takımlara karşı sezon başından beri tuhaf bir ürkekliği var. Bu durumu Spartak Moscova maçında gördük… Galatasaray ve Elazığ maçları ha keza… Ve bu maçların hiç birisinde de Fenerbahçe galibiyet elde edemedi. Dün gece de aynı şekilde, bütün gardı düşmüş Beşiktaş’ın üzerine gitmemekle tuhaf bir takım olmanın örneğini izleyenlerin önüne serdiler.
- Beşiktaş’ta ise farkını her haliyle ortaya koyan bir Fernandes vardı. Takımın lideri, oyunun yönetmeniydi. Tartışmasız bir şekilde şunu ileriye sürebiliriz ki, Türkiye liginin en iyi oyuncusu Fernandes… Hem ileride, hem geride, hem orta alanda Beşiktaş’ın her şeyi konumunda…
- Sahanın en iyisi şüphesiz ki iki gol atıp, bir golün de hazırlayıcısı olan Gökhan Gönül’dü… Beşiktaş’ın sol kanadını felç etti Gökhan Gönül… Sahanın bir diğer iyi ismi ise yukarıda da ifade etmiş olduğum gibi Beşiktaş’tan Fernandes’ti… Volkan Demirel’i de atlamamak gerekiyor. Fenerbahçe kalesinde güven veren bir hali var Volkan’ın…
- Sahanın en kötüsü ise Fenerbahçe’den Mehmet Topal, Beşiktaş’tan Veli Kavlak’tı… Ayrıca Beşiktaş’tan Necip Uysal’ın da sahada sadece gezindiğini söyleyebiliriz.
- Maçın ikinci yarısında yaptığı değişikliklerle, yine sahne alan Aykut Kocaman, en azından skoru yakalamıştı da, Fenerbahçe muhtemel bir puan kaybından kurtuldu.
- Ben halen Aykut Kocaman’ı anlamakta zorlanıyorum… Neden halen Selçuk Şahin’den bu takıma yarar gelebileceği kanısını taşımakta. Aykut Kocaman’ın bu ısrarcı tutumu hem Selçuk Şahin’e zarar veriyor, hem de Fenerbahçe’ye zarar veriyor. Ha keza, Bekir… Bu güne kadar oynadığı birçok maçta izleyenlerin yüreğini ağzına getiren bir futbolcu Bekir… Fenerbahçe’ye fazlasıyla dar gelen bir fubolcu…
- Bir hususta ısrarcıydık… “Aykut Kocaman neden Mehmet Topal’ı stoperde denemiyor?” diye… Dün gece kısa da olsa böyle bir görev değişikliğine gitti Aykut Kocaman… En azından daha ciddi bir defans kurgusu yakalayabilir Aykut Hoca.
- Diğer bir önerimizde Caner Erkin’in durumu… Hasan Ali Kaldırım’ın yerinde Caner’i kullanmak ve ne pahasına olursa olsun Stoch gibi bir futbolcuyu sahaya sürmek gerekiyor. Hasan Ali Kaldırım sol kanatta ciddi hatalar yapıyor ve dün geceki maçta Beşiktaş’ın hemen hemen bütün tehlikeli atakları Hasan Ali Kaldırım’ın savunma yaptığı bölgeden geldi.
- Dün gece bir kez daha gördük ki, Fenerbahçe oyunu doksan dakika aynı tempoda oynayamıyor. Aykut Kocaman maçın gidişatına bir türlü olumlu katkı sağlayamıyor. Ama yine de bu galibiyet Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman için rahat bir nefes alma nedeni oldu. Aksi halde durumları hiç de parlak değildi. Bu galibiyetler gerek Aziz Yıldırım’ın, gerekse de Aykut Kocaman’ın yanlışlarının üstünü örtmeye bir vesile olamaz. Yanlışlarını unutmayacağımızı bilmelerinde fayda var.
Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..