Fenerbahçe bileğinin hakkı ile şampiyonlar liğinde

Fenerbahçe Belçika’da, İstanbul’daki 1-0 galibiyetin rövanşında Anderlecht’i 2-0 yenerek bileğinin hakkı ile şampiyonlar liğine adını yazdırdı. Ve tarihte Anderlecht’i mağlup eden ilk Türk takımı (eleyen) oldu.. Fenerbahçe çok iyi oynamadığı ama akıllı bir futbolla, deplasmanda rakibine açık vermeden çok iyi kapanarak, yakaladığı pozisyonlarıda, Kezman ve Alex’in golleri ile net bir skorla yenerek, noktayı koydu. Çünkü Anderlecht’li yöneticiler istanbul’daki maçtan sonra Fenerbahçe’yi küçümseyen demeçleri, “biz bu takımı eleriz” havalarını daha maçın başında atılan Kezman’ın golü ile söndürdü.. Kezman sırat köprüsünden geçerken, hep kritik golleri ile, başarıya büyük katkı yapmakta, ligde Beşiktaş’a attığı golle şampiyonluğa, yine Beşiktaş’a attığı golle süper kupaya, Anderlchrt’e atığı golle şampiyonlar liğine kalmaya büyük katkı yapmıştır. Hep kritik maçların adamı olmuştur Kezman..

Fenerbahçe’de kaleci Volkan sınıfı geçti, hiç hatasız bir maç oynayarak, ve bir kalecide olması gereken her kaleye gelen topa müdahale ederek, daha önce kaleye gelen topları seyrederken, bugün sanki ilk defa maça çıkıyormuşcasına heyecanlı ve dikkatli olan, hiçbir hava topu kaçırmayan, elma toplar gibi tüm topları toplayarak seyircide oluşan soru işeretlerini kafalardan sildi.. .Bravo Volkan’a bu performansını ligede yansıtırsa hem kendini hem de Fenerbahçe’yi kurtarır, kalede sorun olamaz, demek istenince oluyor, bu bekraund kaleci Volkan’da var. Artık bize gösterme zamanı sevgili Volkan…

Bu akşam Deniz’in de çok büyük katkısı vardı, gizli kahraman diyorlar ya, ne demekse kahramanın gizlisi olamaz bence, ama bu akşam katkısı çok büyüktü, hele ikinci golde Alex’e attığı pas mükemmeldi, bundan öte sahada basmadık, Belçika cimi bırakmadı, helal olsun..

Aurelio de her zamanki gibi çalışkan ve baskılı futbolu, rakip hucumdayken top kapan bir sambacıydı. Ayağına sağlık..

Carlos ise varlığı rakipte tedirginlik yaratırken, kendi takım arkadaşlarınada güven vermekte, yeri geldiğinde de Sivas maçındaki gibi zamanla sahneye çıkıp, golünü atacaktır.

David’te çok çalıştı, ne zaman gönderilecek dense sahneya çıkıyor, alıyor mikrofonu eline, sahnenin hakimi gibi, bsamadık, mücadele etmedik yer bırakmıyor, hele o şut gibi kafası direkte patlarken sahadan topun direğe çarptığındaki, sesi tüm hırçın Belçika seyircisine dinletti..yükselen form grafiği sevindiriyor.

Alex ise gemisini kurtaran kaptan misali, Denizin nefis pasını futbolda” gol vuruşu nasıl yapılır” dersini verir gibi nefis gol vuruşu ile, yürüse yeter dedirten gerçek sambacı..

Dedik ya Fenerbahçe çok iyi oynamadı, ama maçın ilk dakikalarındaki gol, Belçika takımının gardını düşürdü, iyi kapanan ve topu kaptığında rakibini ortadasıçan oynatan Fenerbahçe gerçekten çok akıllı ve kendisini çok iyi konsantre ederek şampiyonlar liği vizesini aldı.

Defansta herkes hatsız oynadı, Lugana, Edu ve diğerleri hatasız oynadılar, pas yüzdeleri ve mücadeleleri yüksek tempodaydı.. Ancak şampiyonlar liğinde Fenerbahce’yi çok daha iyi ve kuvvetli rakipler bekliyor, bu bağlamda Zico takımını daha çok antrene ederek, moral motivasyon ile, bazı çevrelerin bu takım iş yapmaz diyenlere en güzel cevapı vermek, zorunda diye düşünüyorum..

Bugün çekilecek iyi bir kura ile guruplarda da başarılı olmak için rakiplerimizi beklemekteyiz.. Ama kim olursa olsun, Fenerbahçe ruhunu sahaya yansıtan futbolcular ile başarı kaçınılmaz olacaktır..

Sen gönlümün eşsiz aşkısın, aşkınla, çoşkunla sen çok yaşa şanlı FENERBAHÇEM…..