Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '21

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe bu olmamalı.

Sezon Fenerbahçe adına büyük bir hayal kırıklığı ile tamamlandı.

Bir değil, iki kere değil, üç defa...

Üstelik üst üste iki sezonu Fenerbahçe bir anlamda teknik direktörsüz, benzer senaryoları tekrarlayarak bitirdi.

Eğer buna futbol aklı deniliyorsa burada ya tanımlamalarda bir sorun var ya planlama ve program yapmada.

Mesele şampiyonluğu kaçırmak değil; birbirinin ezeli rakibi 3 büyük Kulübün mücadelesinde elbette bir kazanan, iki kaybeden olur, hele böylesi son haftaya kadar süren heyecanla getirirsen...

Hemen şunu belirteyim; Fenerbahçe, Galatasaray’ın yaptığını gerçekleştirmiş olsaydı bugün böyle yazmazdım; hatta buradan bir övgü betimlemesi de çıkarırdım muhtelemen. Ama Fenerbahçe’nin sezon başından sonuna kadar getirdiği yer, önceki tecrübelerle de bir araya getirildiğinde başka bir başarısızlık seviyesine getiriyor işi.

Fenerbahçe 3 defa son maçta şampiyonluklar verdi rakiplerine.

Büyük travmalar atlattı.

Ama hiç böyle görüntüler ortaya koymadı. Mücadelesiz, tepkisiz, tesadüflere kalmadı.

Dün Fenerbahçe’nin şampiyonluk yaşayabilmesi için bir değil iki rakibinin de kaybetmesi gerekiyordu; yani kazanması yetmiyordu.

En temel fark da bu olsa gerekir.

Önceki tecrübelerden söz etmişken, meseleyi elbette son 3 sezon ile sınırlandırmak olmaz.

Fenerbahçe’nin bu yönetimin büyük eleştiri süzgecinden geçmiş geride bıraktığı bir 20 yıllık hatalar birikimi de var. Bu birikime anti tez olarak ortaya çıkmış bir yönetim aklından söz ediyoruz.

Öncelikle bu 20 yıllık hatalardan ders çıkarılması gerekiyor, sonra da kendi dönemininkilerden.

20 yıllık hatalardan ders çıkarmak, o yönetimin anlaşamadığı, “mağdur” ettiği, haksızlığa uğrattığı kişilere iade-i itibar verir gibi yönetimlere, idari kadrolara, takımlara geri almak olarak anlaşılmışsa aslında hiç de ders çıkarılmamış demek oluyor ki Fenerbahçe’yi 3 yılda tekrar tekrar getirdiği yer işte burasıdır.

Meseleleri vaadedildiği gibi sistem değil de kişiler üzerinden değerlendirmenin sonucudur.

Zaten bugün kimi dinlesen Aziz Yıldırım’ın ya hışmına, hakaretine ya haksızlığına uğramış bir kişi yakınması dinler durursunuz.

Hep kişilerdir ön planda olan.

Hep o kişilerin bir hesaplaşma meselesidir.

Maalesef Fenerbahçe bu kişisel hesaplaşmalar, çıkarlar uğruna senelerini kaybetmiştir, kaybedecek çok seneleri olduğu da ortadadır.  

Yönetilemez hale gelmiştir.

Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın borcu yok mu? Onların da finansal durumu batak değil mi ya da Fenerbahçe’den ne kadar farklı ki en temel mesele finansal enkaz olmuştur?

Galatasaray ve Beşiktaş yönetim devir teslimlerinde kim bu kadar ibra ettiği geçmiş yönetimleri sorumsuz, işbilmez harcamalarla böylesine ağır şekilde itham altında bırakılmıştır.

Fenerbahçe’nin en önemli teknik direktörlerinden biri nasıl olmuş da televizyon ekranlarından açık açık endüstri casusu gibi suçlanabilmiştir?

Eski yönetimler doğru vedalaşmaları bilmiyor, beceremiyorken daha 3 aylık bir teknik direktör nasıl soyunma odasına bile sokulmadan, takım otobüsüne alınmadan, eline bavulu verilip, stat kapısında taksi bekleyecek hale getirilmiştir?

Başta en büyük sorun futbol aklı, istikrarlı teknik yapı ve futbolcu topluluğunu bir araya getirememekken bu sezon nasıl olmuş da mesele hakemler, VAR, MHK, TFF çerçevesinde dış etkenlerin etrafında düğümlenmiştir?

Onlarca transfer, heba edilen futbolcular topluluğu ve onların yarattığı yeni finansal açmazlar...

Bir hafta önce Fenerbahçe Sivasspor’u yenebilmiş olsa evet bunların hiçbiri konuşulmayacaktı.

Bugün büyük bir zafer güzellemesi okuyor olacaktınız. Ama mesele de tam da bu değil mi işte; diğerlerinin katkısıyla avucunun içine kadar gelen bir şampiyonluğun değerlendirilememesi; çünkü o hale gelmesinde bile o kadar etkisizsin ki koruyamıyorsun, tepki gösteremiyorsun!

Ne olduğunu anlayamayan bir futbolcu grubuyla mücadele ediyorsun.

Fenerbahçe bu olmamalı.

Bir planı olmalı.

Teknik direktörsüz kalmamalı.

Bu bir kere başına gelebilir, iki defa peş peşe yaşamamalı.

Tekrar tekrar yaşanıyorsa demek ki ortada ders almasını bilmeyen, belki bunların hata bile olduğunu düşünmeyen bir yapı vardır.

Umarım öyle değildir ama öyleyse de yaşanacak daha çok sezonlar var önümüzde.

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..