Fenerbahçe buradan sonra bırakmaz.

Sezonun ilk yarısının 16. hafta karşılaşmasında Fenerbahçe Ankara’da kar yağışı altında oynanan maçta kelimenin tam anlamıyla donmuş ve sahadan 2-1 yenik ayrılmıştı. Bu yenilgiyle lider Trabzonspor ile arasındaki puan farkı 9 olmuş, Avrupa macerasından sonra ligin de kaybedilmiş olduğu yönünde genel bir kanaat ile birlikte bu işin Aykut Kocaman ile devam edemeyeceği sesli bir şekilde dile getirilmeye başlanmıştı.

Bir sonraki hafta lider Trabzonspor haftanın açılış karşılaşmasında Karabükspor’u yenince 12 puanlık bir farkla Sivasspor maçına çıktı. O gün Fenerbahçe’nin üzerindeki gerilimi tribünlerden hissetmek mümkündü. Atak üstünlüğü bakımından iyi bir performans sergilemesine karşın bir türlü gole dönüşecek pozisyonu üretemiyordu. Ta ki Alex’in 77. Dakikadaki mükemmel serbest vuruştan attığı gole kadar.

Sanırım bu gol Fenerbahçe’nin lig yarışı içinde kalması adına önemli bir moral kaynağı ve kader anıydı.

Beşiktaş ve Galatasaray’ın büyük puan farkıyla koptuğu yarışın ilk bölümünde oluşan farkın Trabzonspor’u şampiyonluk havasına soktuğu bir gerçektir. Fenerbahçe’nin istikrarsız görüntüsü, Bursaspor’un şampiyonlar ligi macerasıyla birlikte ligi götüremeyeceğinin hissedilmesi ister istemez taraflı tarafsız herkesi Trabzonspor’un çok erken bir zaman diliminde şampiyonluğunu ilan edebileceği düşüncesinde birleştiriyordu.

Aradan geçen 16 hafta süresince bu düşünceler yerini çok çekişmeli bir lig heyecanına bıraktı. Zaten kimsenin bir şey düşünecek hali de kalmadı.

Fenerbahçe’nin 15 adet üç puan alması, toplamda 46 puanlık bir performans göstermesi bir anlamda yarışı son haftaya taşımış oldu.

Fenerbahçe’nin 29. hafta Gaziantepspor ile Trabzonspor’un da 30. hafta Eskişehirspor ile oynadıkları karşılaşmalar ligin ikinci devresinin kırılma anlarıydı. Fenerbahçe kaybedebileceği bir maçı son saniye golüyle kazanırken, Trabzonspor’un kazanabileceği bir karşılaşmada 2 puan bırakması belki de Fenerbahçe’ye 18. Şampiyonluğu giden süreci hazırladı.

Ve bugün…

Heyecan dozu bakımından ligimizin Avrupa’da bir eşi benzeri yok diye düşünüyorum. Bir şekilde her sezon son maça kadar mücadelesi yüksek ve çok ilginç sonuçların yaşanabildiği çekişmeye şahit oluyoruz. Fenerbahçe’nin son beş sezonda finalde kaybetmesi bir anlamda bugün Sivas’ta oynanacak maçı çok ilginç beklentisi bol hale sokuyor. Dünyanın çok az yerinde vardır sanırım son maçta şampiyonluğunu rakibine teslim etme örneği…

Trabzonspor da Fenerbahçe’nin artık tesadüf denilemeyecek bu istatistiksel verisine güveniyor ve son maçına Yılmaz Burak’sız ancak Umut dolu çıkıyor.

Ne olur?

Açıkçası Fenerbahçe’nin 3’te 3 yapmayacağını düşünüyorum. Yakın tarihteki kaçan iki şampiyonluğu gözünüzün önüne getirirseniz Fenerbahçe’nin her ikisinde de çok istikrarsız çizgisi olduğunu hatırlayacaksınız. Hatta Galatasaray’ın 4-0 kaybettiği Fenerbahçe maçını bir kenara koyulursa çok daha lineer bir doğrultuda ve sürekli yukarıya çıkarak oynuyordu.

Geçen sezon Fenerbahçe’nin maçları nasıl zorlanarak kazandığı ortadadır. Kaç maçı 1-0 tamamlamış olması ve bu maçların futbol bakımından doyurucu olmaması son Trabzonspor maçının zorluk derecesini yükseltiyordu zaten bir hafta öncesinde de aynı takıma karşı bir kupa finali kaybedilmişti.

Fenerbahçe kesinlikle son üç dört sezon ile karşılaştırılmayacak derecede baskılı, pres yapan, tempolu bir oyun oynuyor ve rakibi kim olursa olsun maçın büyük bölümünde eziyor. Fenerbahçe bu sene 80 gole ulaşırken geçen sene ligi 61 golle tamamlamış olduğunu hatırlamak gerekiyor.

Beşiktaş, Galatasaray, Bucaspor maçları son 25 dakikadaki geri dönüşlerle kazanılmış maçlardır.

Sezonun ikinci yarısındaki Fenerbahçe’nin Sivasspor’a puan vermesi çok sürpriz bir sonuçtur. Futbolda yok mu? Kesinlikle var hele işin içinde Fenerbahçe de bulunuyorsa.

Kuşkusuz işin bir de Trabzonspor ayağı var. Trabzonspor kendi hatalarının bir anlamda cezasını çekiyor. Ligin ilk bölümünde çok daha iyi bir takım vardı. Ancak Fenerbahçe’nin yüksek performans çizgisiyle karşılaştırdığımızda iniş çıkışlı bir Trabzonspor izledik. Trabzonspor’un yaşadığı stres, oynayacağı takımın gücü göz önünde bulundurulduğunda işinin çok zor olduğunu söyleyebiliyoruz.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com