Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe Can Havliyle Kazandı...

Fenerbahçe Can Havliyle Kazandı...
 

Fenerbahçe lig liderini belirleyen bir maça çıkıyor. Bu bile ne duruda olduğunu özetlemeye yetiyor. Bursaspor kazanırsa ligin tepesine yerleşecek.

Fenerbahçe ruhunu yitirmiş... Stadyumda yer yer boşluklar var...

Yedek kulübesinde surat asan futbolcular...

Can havliyle mücadele eden bir Fenerbahçe...

Orta sahada basmaya çalışıyor, ama inandırıcı değil.

Gol Fenerbahçe'yi rahatlatıyor. Ancak görünen o ki, Fenerbahçe'nin bir oyun şablonu yok. Boş koşu yapan oyuncunun önüne arkadaşı topu atamıyor. Belki kafasında bambaşka bir şey var. Bilmiyoruz. İnanç sorunu mu var?

Arsenal maçının öncesinde yaptığımız yorumlarda duran top üstünlüğünü yitirmiş bir Fenerbahçe'den söz etmiştik... Bu maçta da bu sıkıntı devam ediyor. Ancak Lugano'nun golü bize Fenerbahçe'nin yıllardır nasıl gol atabileceğini hatırlattı.

Maçın son dakikasında Alex topa doğru koşu yapıyor. Ancak topa yetişemeyeceği de o kadar belli ki; aklı Bursasporlu futbolcunun üzerine gelip kendisini düşürmesinde. Bursasporlu futbolcunun üzerine doğru koşuyor. Bir temas var ancak o penaltı verilse kimse inanmayacak. Çok konuşlacak yine. Peki penaltı mı? Evet, penaltı!

Edu'nun yaptığı hareketin karşılığı da sarı değil, kırmızı kart kuşkusuz.

Ve, Edu'nun attığı golü yarın ve önümüzdeki hafta herkes konuşacak.

"Edu atılmış olsaydı, Fenerbahçe acaba ikinci, üçüncü golleri bulabilecek miydi?" sorusu sorulup duracak. Maalesef konuşulacak...

Başka bir Fenerbahçe...

İkinci yarı çok daha derli toplu bir Fenerbahçe izledik. Özlenen ve beklenen Fenerbahçe vardı sahada.

Uğur Boral'ın biraz da şansının yardımıyla attığı golden sonra rahatlayan ve üzerindeki stresini atan takım ilk yarıdaki agresifliğini bırakıp, olgun bir futbol oynamaya başladı.

İkinci golden sonra Bursaspor'un ileri çıkışlarıyla kapılan topların gole dönüşmemesi forvetin egoizmiydi.

Fenerbahçe'nin yediği iki gol bu sezon üzerine yapışmış bir defans zafiyetiydi.

Deivid'in golle dönüşü de bütün Fenerbahçelileri mutlu etti. Gol sonrası döktüğü gözyaşları maçın belki de en güzel dakikalarıydı. Deivid bu sene takımın ateşleyici olursa hiç kimse şaşmasın. Bu kadar duygusal bir oyuncunun yüreğini de ortaya koyacağına hiç kuşku duymuyorum.

Bu haftadan sonra Bursaspor'un ne yapacağı da merak konusu. Yazının girişini okuyup maçın sonucunun 5-2 Fenerbahçe lehine bittiğini öğrenenler için oldukça kafa karıştırıcı bir durum bu. Geçen sene de böyle olmuştu. Fenerbahçe, liderlik maçı için gittiği Sivas'tan farklı galibiyetle dönmüştü. Ancak biliyoruz ki o Fenerbahçe ile bunun arasında büyük farklar var. Fenerbahçe geçen sene Sivasspor maçına hazırlandığı gibi Galatasaray maçına hazırlansa, 18. şampiyonluğunu da almış olacaktı.

Galibiyet güzel şey... Deivid'in golü sonrasında kenarda surat asarak oturan ve Fenerbahçe ile sorunları olduğunu hissettiren Kazım'ın bile kalkıp golü gülerek alkışlaması bana Fenerbahçe'nin geleceği için ümit verdi. İşte bu...

Yaşa Fenerbahçe diyerek bitirelim.


Uzay Gökerman

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..