Fenerbahçe de, Balıkesirspor da şaşırttı!.

Hangi takımın ne yapacağını, her zaman kestirmek zordur. 

Fenerbahçe’yle Balıkesirspor arasında “güç dengesi”, “konum” göz önünde tutulduğunda, maçın bir de Kadıköy’de olması, ibrenin Fenerbahçe’ye çok çabuk döneceğini gösteriyor/du.

Oysa yitirecek bir şeyi olmayan, “veda maçları" oynayan bir takım, ya boşverir ya da canla başla oynar.  İşte Balıkesirspor da, ilk yarıda, işi ağırdan alan, gevşek davranan Fenerbahçe karşısında, “tepe” mücadelesine vuracağı “darbe”yle, neredeyse tarih yazacaktı!.

Geldim, gidiyorum, kendim için oynuyorum, ama başım dik gibisinden...

“Düşen” takımlardan kimileri, “Büyükler”e vurdukları “darbe” ile anılır. Nasıl bir “yazgı”ysa bu, “Büyükler”den puan al, asıl rakiplerine puan dağıt; sonra “Elveda” de.

Balıkesirspor, giderayak, Fenerbahçe’den puan alabilirdi. O zaman, belki de bu akşam, “tepe” mücadelesi verenler, bayram edecekti.

(Balıkesirspor, "Büyükler"den sadece Fenerbahçe’den puan alamadı. Galatasaray’ı Balıkesir’de yendi; Beşiktaş’ı deplasmanda elinden kaçırdı, 1 puanla yetindi.)

*****

Balıkesirspor, sondan birinci gibi değil, baştan birinci gibi oynadı.

40 yıl sonra Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’na gelen Balıkesirspor, nasıl oynarsa oynasın, çoktandır “veda maçları” için sahaya çıkıyor. Zaten taraftarı da açtığı pankartla, “Görüşmek Üzere” diyordu, takımları adına.

Balıkesirsporli futbolcular, giderayak, kişilikli bir futbol sergilemek, Fenerbahçe’den puan almak için oynadı. İlk yarıda 3 gol atıp, üç gol yediler. İlk golü yemelerine karşın iki kez öne geçtiler.

İkinci yarı başlayınca, anlaşıldı ki, Balıkesirspor, kendi oyuna kendisi de şaşırmıştı. Daha ilk dakikalarda zaman geçirme, ilk yarıdaki gibi oynamayacağının işaretiydi.

Balıkesirspor, bir ara 3 farkı yakalayacak pozisyonları yakaladı, ama...

*****

İlk yarıda “kötü” Fenerbahçe, 3 gol yedi; ikinci yarıda çok üstün oynamasına karşın tek gol atabildi.

Maçın, Fenerbahçe açısından başlıca üç kahramanı vardı:

Caner Erkin, Diego; Volkan Demirel.

Volkan Demiel’in öbürlerinden farkı, ilk yarının “en kötüsü” olmasıydı. Volkan, ikinci yarıda bu “sıfat”tan kurtuldu; çünkü neredeyse, kalesine hiç gelen giden olmadı.

Şimdi, o maç kurtaran Volkan, bir kez de “kötü” oynadı diye asalım mı?

Fenerbahçe, iki kez geriye düşmesine karşın, tek farkla 3 puanı aldı.

“Güç dengesi”ne bakınca,”Bu futbolla...” diyenler olabilir.

Ama şu var: Sona gidilirken iyi futboldan çok, alınan puanlar önemli..

Fenerbahçe’yi ayakta tutan, birer de gol atan Caner Erkin ile Diego oldu. Ama Diego’nun “top kaptırmaları”, Selçuk Şahin’inkiler gibi tehlikeli...

*****

Fenerbahçe, kendi sahasında, bir başka takıma, Balıkesirspor’a verdiği “pozisyon”ları verir mi?

İsmail Kartal, “Yemememiz gereken golleri yedik. Bu da bize ders oldu.” dedikten sonra, diyecek “tek” söz kalıyor.

Son söz:

Bir daha “ders olacak” durumları yaratmak gerekir; yoksa, iş işten geçtikten sonra ne söylense kâr etmez!.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com