Fenerbahçe'de değişen transfer anlayışı

Fenerbahçe; geçen yıllara nazaran transfer sezonuna oldukça farklı ve yapıcı bir düşünceyle girdi. Belki bir sezonluk zaman kaybının acısını çıkartırcasına, ancak mevcut kaynakları da yerinde kullanarak.

Milyon dolarları sokağa saçmadan, çakma yıldızların peşinde koşmadan ve özellikle hem takım için gerekli mevkilere, hem de çok fazla zaman kaybetmeden yapılan transferler, gelecek sezona umutla bakmamıza neden oluyor.

Fenerbahçe; bir türlü istenen randımanı alamadığı sağ kanat bölgesine, Dirk Kuyt gibi bir yıldız oyuncuyu oldukça düşük bir bedelle takıma kazandırdı.

Emre'den boşalan ön libero bölgesine, Mehmet Topal gibi hem yerli hem de deneyimli bir oyuncuyu, Ziegler ve Yobo'dan boşalan bölgeye de, yine iki deneyimli yerli oyuncu Hasan Ali Kaldırım ve Egemen Korkmaz'ı transfer etti. Gelecek sezonlarda revize edilecek yabancı kontenjanı için de şimdiden kolları sıvamış oldu.

Ayrıca; sezonun en önemli transferlerini zaman kaybetmeden bitirdiği için sezon açılışına eli sağlam bir şekilde başladı. Bir aksilik olmaz da Şampiyonlar Ligi ön eleme maçları kayıpsız geçilirse; muhakkak ki takıma 1-2 önemli takviye gerekecektir. Bu yönde alınan duyumlar da Lassana Diarra, Hamit Altıntop vs. gibi isimler.

Genelde Türk takımlarını oyalamayı seven Hamit'in son durumu ne olur bilemem, ancak Diarra transferi takım için en gerekli ve en yerinde transferlerden biri olur düşüncesindeyim.

Aykut Hoca'nın düşüncesi; takımda sağlam bir yerli iskeleti oluşturmak ve yabancı kontenjanını ofans gücüne saklamak. Hangi oyuncunun hangi takıma ne kadar uyum sağlayacağı tabi ki belli olmaz, ancak eğer ki hocanın planı tutarsa, oldukça sağlam bir takım oluşuyor demektir.

Fenerbahçe'nin -tabiri caizse- ölüsü dahi geçen sezon ligi salladıysa, varın gelecek sezonu/sezonları siz düşünün.

Umarım önümüz sezon, futbola daha fazla odaklanır, seyir zevki ve rekabeti sadece sahada geçen mücadeleler izleriz.