Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '11

 
Kategori
Güncel
 

Fenerbahçe’de Deprem ve Cemil Turan

Fenerbahçe’de Deprem ve Cemil Turan
 

CEMİL TURAN VE ARKASINDA ÖNDER MUSTAFAOĞLU(RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR)


“Fenerbahçe’de büyük deprem” manşetleriyle basında yer alan şike soruşturmaları, Fenerbahçe’ye gönül bağı olan insanları derinden etkiledi. 

Fenerbahçe’ye çocukluktan gönül vermiş bir insan olarak beni de üzdü. Aslında, maç seyretmek, maça gitmek gibi bir alışkanlığımız yok ailece. Eşimin de Fenerbahçeli olması iki oğlumuzun da aynı takımın taraftarı olmasına sebep oldu. 

Güzel bir tesadüftür ki büyük oğlum da Fenerbahçe Yelken Şube’de lisanslı sporcu. Diyeceğim, bir fanatiklik olmamakla birlikte, ailece gönül vermişiz Fenerbahçe’ye. 

Fenerbahçe aşkı rahmetli ağabeyimin (Ağabeyim, amcamın oğlu. Geniş ailemizde kuzenlerimiz ile birlikte büyüdüğümüz ve yakın akrabalık ilişkilerinin şekillendirdiği duygusal bağımızdan ötürü, öz ağabeyim olmadığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım.) 

Fenerbahçe’de 1977-1981 yıllarında futbol oynamasından kaynaklanıyor. 

Ağabeyim, H.Önder Mustafaoğlu’nu 1982 yılında bir trafik kazasında, genç yaşta kaybettik. Orta okul yıllarındaydım. Yıkım olmuştu ailemiz için. Fenerbahçe’ye olan hissiyatımın asıl sebebi, ağabeyime duyduğum sevgi ve özlem. 

Çocukluğumun unutulmaz karelerinden birinde; ağabeyimin evlilik töreni sonrası, Fenerbahçe’li futbolcu arkadaşlarının evimize gelişi gün gibi aklımda. Ağabeyim, sevilen bir insandı. Çocukluk yıllarından kalan sempatiyle, o günkü Fenerbahçe takımını oluşturan futbolcuların isimlerini duyduğumda hatırıma bu görüntüler gelir. 

İsimlerini anarken gayri ihtiyari, onları da ağabeyimin hatırası oldukların için “Ağabey” diye anarım. 

Cemil Turan ile ilgili okuduğum haberlerde içim sızladı. Şimdi, “Aziz Yıldırım ve koca kulüp umurunda değil de Cemil Turan’a mı üzüldün?” demeyin rica ederim. Tabi ki Fenerbahçe’li olarak yaşadığımız olayın tamamı beni derinden etkiledi. 

“Doğrudur, yanlıştır” buna karar vermek benim elimde olmasa da. “Kulübüm böyle bir şeye tenezzül etmez.” Diyorum. “Böyle bir gücü varsa, Aziz Başkan neden yirmi küsur yıldır alamadığımız kupayı almak için yapmadı?” diye de düşünüyorum, yalan yok. 

Hatta, paranoyanın doruklarına çıkıp; konunun kulübümle ilgili olmadığını, bunun gündemi değiştirmek için yapılmış bir komplo olabileceği teorilerini de üretiyorum. 

Mecliste yaşanan yemin polemikleri ve gelinen son noktada ihtiyaç duyulan yeni gündem mi oluşturuldu acaba? 

Daha da ileri bir paranoya ile “Deniz Feneri ve Fenerbahçe aynı zamanlara denk geldi, bun da bir bit yeniği olabilir mi?” düşüncesinin aklımı kemirdiğini de itiraf ediyorum. 

Paranoyak tespitleri bir kenara bırakıp Cemil Turan’a dönmek istiyorum. 

Gözümde devleşmiş. Ağabeyimle özdeşleştirdiğim “Cemil Ağabey” Adının şike operasyonuna karıştığını duyduğum anda başlayan yürek yangınım sönmedi. 

Düşünüyor ve hazmetmekte zorlanıyorum. Büyük hezimet yaşıyorum. “Cemil Ağabey bunu nasıl yapar? Yok yapmamıştır.” Diyorum. Etrafımda insanlardan aldığım tepkileri duyunca burkuluyor ve çocukluğumdan değerlenerek anılarımın baş köşesine oturan kahramanımın para karşılığında “Cemil Turan” ismine böyle bir leke sürmesi ihtimaline bile kahroluyorum. 

Sizden haberdar olmayan insanlar olur hayatınızda. Kısacık zaman diliminde karşınıza çıkan. Yaşantınızı etkileyen. Örnek alıp, onun gibi olmak istediğiniz, kahramanlarınız. “Cemil Turan” da benim için öyle. 

Belki de ağabeyimle aynı zamanda futbol oynayan sporcular, ben de ağabeyim gibi yer ettiği içindir bilemiyorum. Bildiğim Cemil Turan isminin bu olaya karışmasının beni üzdüğü. 

Ah be Cemil Ağabey, sıkma canını. Sen ki koskoca Cemil Turan. Benim için bir kahraman. Daha geçen gün Arda’ya “Oğlum, kulübe gelip bir gün Cemil Ağabey’i göreceğim.” Dedim. Ama dur, bunlar geçecek, ben gelip seni göreceğim. 

Her şeye rağmen, ben Fenerbahçe’li olarak, şike iddialarına inanmıyorum. Evet, okuyunca bir kısmınızın kulaklarından dumanlar çıkacak ve belki bana hakaret edeceksiniz içinizden. 

Ama inanmak istemiyorum. Velev ki oldu da şike iddialarını kanıtladılar. Yine kulübümün arkasındayım ve şöyle diyorum “İNSAN BEŞER, ŞAŞAR” 

Yadsımıyorum, hata yapmak kula mahsus. Ee, hepimiz kul olduğumuza göre… 

 

http://www.youtube.com/watch?v=OpNyl6yLCyg 

 

Linki tıklayın. Keyiflenin… 

 

Her şer de, bir hayr vardır. 

 

Sağlıkla ve mutlu kalın 07/07/2011 

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..