Fenerbahçe'de takım lideri yok

Fenerbahçe dün hem Ersun Yanal yönetimindeki hem de sezonun ilk resmi maçını oynadı.

Ersun Yanal'ın Fenerbahçesinin geçen sezonkü Fenerbahçe'ye göre kıyaslama sabırsızlığı içindeki herkes merakla bu maçı bekliyordu. Ama bu maçta Fenerbahçe'nin daha henüz hazır olmadığını çok net görüldü. Tabi ki daha erken ama bu maçlar da çok kıymetli maçlar.

Fenerbahçe'nin savunmada 4-1-4-1 ; hücümda 4-2-1-3 gibi oynamaya çalıştığı gördük. Geri dörtlüde sakat olan Gökhan Gönül'ün yerinde Mehmet Topuz tercih edilmişti. Yeni transfer Alper sağ çizgede, Kuyt sol çizgide başladı. Geçen sene Alex'in oynadığı pozisyonda Aykut Kocaman'ın ısrarla yer verdiği C.Baroni'nin yerine Ersun Yanal R.Meireles tercihi ile başladı.  Ancak özellikle hücum organizasyonlarında Meireles kendisinden istenenleri  ikinci yarının ortasında asıl yerine geçene kadar gösteremedi. Keza Alper ve solda oynamaya alışık olmayan Kuyt da yerlerini yadırgadılar ve ileri uçtaki Webo'a yeterli desteği sağlayamadılar; yanlız bıraktılar. Emre oldukça kötü bir günündeydi.

Maçın 72 dakikasına kadar hiçbir varlık gösteremeyen ve Volkan'ın müthiş oyunu sayesinde oyunda kalmayı başaran Fenerbahçe, Salzburg'un attığı golden sonra geri çekilmesi ve oyuna giren C.Baroni'nin etkili oyunu sayesinde son 20 dakikada oynadığı futbol ile 1 puanı almayı başardı.

Fenerbahçe'nin kadrosunda toplamda 14 tane orta saha oyuncu yer almakta. (Emre,M.Topal,Raul,Baroni,Selçuk,Salih,Stoch,Krasic,Recep Niyaz,M.Topuz,Caner,Holmen,Kuyt,Alper) Dün de sahadaki kadronun forvet arkası, sağ açığı, sağ beki pozisyonlarında oynayan oyuncuların esas görev yerleri orta sahanın ortasıydı. Daha yedek kalan ve kadroya alınmayanlar var. Sanki burda doğru bir planlama yapılmamışa benziyor.  Bu durumda ister istemez sahadaki oyun düzenine yansıyor, kanat özelliği olmayan oyuncular nedeniyle oyun ortada sıkışıyor. Aslında bakıldığında Alper,M.Topal,Emre,Kuyt,Raul orta sahasının çok top çalması ve topa sürekli hakim olmalaı gerekirdi. Ama Emre nin kötü formu, Raul-Alper-Kuyt ın yerlerini yadırgamaları nedeniyle bu kadar aynı özellikte oyuncunun bir arada oymasının bir anlamı olmadı.

Futbolda sahada istenilen sistem-taktik uygulanamadığı, oyunun sıkıştı anlarda topu en azından takımın lider adamı ile buluşturmak çoğu zaman bu sıkıntıları çözmede yardımcı olur, diğer oyunculara nefes aldırır. Örneğin yapacak hiçbir şey bulamasalar oyuncular Galatasaray'da topu mutlaka Selçuk İnan'a ; Beşiktaş'ta Fernandes'e atarlar...Fenerbahçe'de ise geçmiş senelere de bakarsak bu görevde Oğuz,Okocha,Hooijdonk ve Alex olmuştur. Bu oyuncular tkaımın liderleriydi. Ama şu an Fenerbahçe'deki en buyuk sıkıntı oyun içinde takımın temposunu ayarlayan ve arkadaşlarının da ona uyum göstereceği bir liderin olmaması.  İkinci yarıda bunu biraz C.Baroni yapar gibi yaptı ama o da bu takımın esas lideri olarak gözükmemekte.

Fenerbahç'nin kendi ülkesinde ligin 2.haftasını tamamlamış, hızlı oynayan çok iyi bir rakibe karşı bu kadar kötü oyuna rağmen aldığı 1-1 lik sonuç oldukça büüyk bir avantajdır. Salzburg oyuncularının hızlı takım oyunlarının yanı sıra sert oyunlarınında rövanş maçı için göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Fenerbahçe oyuncuları ikinci maçta rakiplerine karşı biraz daha sert ve agresif oynamalıdırlar.

Akılda kalan ilk üç:

1) Volkan'ın muhteşem performansı

2)Emre'nin kötü performansı

2)Baroni'in golunden sonraki Fenerbahçeli oyuncuların gol sevinçleri !!!