Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '18

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe'de Yapısal Arızalar Var

Fenerbahçe'nin iki Benfica maçı, Bursaspor maçı ve Dün akşamki Evkur Yeni Malatyaspor maçlarını izledik, analiz ettik.

Ortaya çıkan 3 önemli arıza var.

Birincisi Fenerbahçe rakip sahaya yerleşip baskı kuramıyor. Bilinçli set hücumu yapamıyor. Topu rakip sahada akıllı bir şekilde tutamıyor. Çünkü rakiplere önde basamıyor, takım boyu çok uzun ve birkaç pas üst üste yapamıyor. Sonra sık top kaybediyor ve topun peşinde koşmak zorunda kalıyor.

Sebep?

En önemli sebep stoperler ve bekler güven vermediği için savunma ileri çıkamıyor. Geride kuruluyor. Bu da rakipten dönen topların toplanmasını önlüyor. İkinci sebep fiziksel güçsüzlük. Fenerbahçe rakiplere saha içinde birkaç bölüm hariç asla baskı kuramıyor. Üçüncü ise orta sahada Mehmet Topal- Josef yeteneksizliği. Fenerbahçe rakiplerin preslerini akıllı paslar ve hızlı hücum opsiyonları ile kıramıyor. Peki bu ikiliyi tüm hocalar neden oynatıyor derseniz, son 3 sezondur Fenerbahçe'nin kapasitesi düşük, sık hata yapan ve güven vermeyen bir defans dörtlüsü var. Hocalar bu ikisini emniyet açısından oynatmaya mecbur kalıyor. Yoksa keramet bazılarının sandığı gibi Mehmet- Josef ikilisinde değil! Ne verimli pas yapabiliyor, ne de rakipten dönen toplatı toplayabiliyorlar. Benfica'daki Fejsa'yı izleyenler ne demek istediğimi anlayacaktır. 

İstatistiklere baktığımızda Fenerbahçe ceza alanına top gönderme ve ceza alanında topla oynamada Ligde tüm takımlar arasında 11. ve 6. Bu ne demek? Ceza sahasına yaklaşamıyor. Hücum etkinliği çok düşük. Toplam şutta 8., isabetli şutta 14. sırada. Daha erken mi diyorsunuz, haklısınız. Bakacağız.

İkincisi, Fenerbahçe kendi hedefleri ve iddiasının çok altında bir kadroya sahip. Şu anda Barış ve Eljif dışında geçen seneden fark yaratacak bir isim yok. Eljif iyi kumaş, son forma gidiği maçlarda fena da oynamadı. Ama ikisi de çok tecrübesiz ve kritik maç oynama tecrübeleri yok. Takım geçen seneki takım. Ayew diri gözüküyor ama Aatıf'tan öyle çok farklı bir performans göstermedi. Slimani ise Soldado veya Janssen'den bir gömlek bile üstün değil. Sadece daha akıllı. Pozisyon bilgisi daha iyi. Son vuruşlarda ise zayıf bir görüntüsü var. Umarım eskiden izlediğimiz Slimani'ye dönüşür. Unutmamak gerek ki Ayew, Slimani gibi isimler düşüşte oldukları için Türkiye'deler.

Sezon başında yazmıştım; eğer kadro aynı kalacaksa, Kocaman ile yolları ayırmamak gerekliydi. Çünkü beğenmesek de bir sistem ortaya koymuştu ve bu vasat kadroya uygun bir şablonda oynatmayı başarıyordu. Cocu'ya farklı isimler veremeyince, Cocu çaresiz kaldı ve çok istediği 4-3-3'den 4-2-3-1 veya 4-5-1 gibi bir sisteme dönmek durumunda kaldı. Ya da Cocu dönmedi ama futbolcular alışkanlıklarına dönüyor. Yani bildiğimiz anlamda 4-3-3 oynayamıyor Fenerbahçe.

Mehmet ve Josef gibi iki düz 6 numara ile, ki onu da iyi yaptıkları tartışılır, 4-3-3 falan oynayamazsın. Rijkaard Galatasaray'a geldiğinde kötü bir orta üçlü ile denedi ve başarılı olmadı. Cocu da bu kadro ile oynatamaz. Bu üçlü ile orta sahada iki yönlü oynayamazsın. Nitekim takım, Cocu taktik olarak belirlemese de oyun içinde kendi oynayabileceği 4-2-3-1'e dönüyor. Mehmet ve Josef hücumda yetersiz olduklarından, geriye yaslandıkça, sistem istemeden 4-3-3'den uzaklaşıyor.

Ayrıca Fenerbahçe'de asla forma giymemesi gereken isimler var. Bunu eleştirmek veya hakaret amaçlı asla yazmıyorum. O arkadaşlara da yazık. Üzerlerindeki baskı ve beklenti bu yetenek seviyesi ile onları tüketiyor. Şener, Hasan Ali, Roman ve Isla'dan bahsediyorum. Gerçekten de Süper Lig'de üç büyükler ve Başakşehir göz önüne alındığında en kötü tandeme Fenerbahçe sahip. Bekler orta dahi yapma becerisine sahip değiller. Süper Lig'de 6-10. sıralara oynayabilecek takımlarda dahi bence forma giymeleri zor. Gençken fizik güçleri ile işi kotarıyorlardı ancak şimdi o da kalmamış!

Fenerbahçe U21 takımının bekleri ile çıksa, bundan kötü performans elde etmez.

Üçüncü arıza ise Cocu'nun Yönetim ile olan diyaloğu. Profesyonelleşelim derken, iyice kopukluk oluştu. Sen 4-3-3 oynatacağım diyorsun ama elinde buna asla uymayan bir malzeme var. Bu kadro 4-3-3 oynamaz. Bu planlama neden en baştan yapılmadı?

E o zaman neden Cocu? Ne gerek vardı?

Aziz Yıldırım'dan enkaz devaralan yönetimi eleştirmek istemem ancak Comolli transferde çok ağır kaldı. Takas alternatifleri çalıştırılabilirdi. Bu mali enkaz içinde 4-3-3' e uygun kadro oluşturulamayacağı belliyken, Cocu'nun getirilmesi tarafar gazı almak için yapılmış bir hamle mi oldu? Josef ve Mehmet Topal ile nereye varılmak istendi ben merak ediyorum?

 

NE YAPILMALI?

Benim son dört maçta izlediğim Fenerbahçe, Cocu'nun değil, hala Kocaman'ın Fenerbahçe'si. Zaten taraftar da durumla dalga geçmek amaçlı "Cocuman" esprisini dillendiriyor.

Yapılması gereken basit. Madem artık transfer zor, ki 2 stoper, 2 bek alınması kesin olarak gerekli, o zaman mecbur gençlere fırsat vereceksin. Ferdi'yi, Yiğithan'ı kazanacaksın. 4-3-3 hayalini bırakıp, eldeki malzeme ile gerçekçi olacaksın. Elinde hala fırsat varken de Josef, Mehmet Topal, Dirar, İsla, Şener, Hasan Ali, Roman hala para ediyorken takasta kullan gitsin. Yerlerine yine ancak genç ve gelecek vaat eden çocukları alabilirsin, olsun en azından geleceğe yatırımın olur. Bu isimler ile şampiyonluk falan zaten hayal.

O yüzden Cocu da yönetim gibi "feda sezonu" deyip, ağırlıklı gençleri oynatmalı.

Oyun sistemi olarak yapacak bir şey yok. Bu takımdan iyi, baskılı futbol beklemek mümkün değil. Kapasiteleri de bu, fiziksel güçleri de bu, mental güçleri de bu. Bunu çözmüş olan ve vasat da olsa bir sistem ile bunları ite kaka oynatan Kocaman'a yazık oldu diyebiliriz sadece!

 

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..