Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '09

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe derbi seviyor.

Fenerbahçe derbi seviyor.
 

Ligin altındaki takımlara yenilerek alt tarafı allak bullak eden Fenerbahçe’ye en son Kadıköy’de yenildiği Ankaragücü maçından sonra Konyaspor antrenörü Giray Bulak’ta sitem gelmişti. Fenerbahçe kendisinden yukardaki takımlara karşı bu kadar cömert davranmıyor.

En son Sivas’ı 4-2 yenmişlerdi, sonra Galatasaray’la 0-0, bugün de Beşiktaş’a 1-2.

Fenerbahçe aldığı anlamsız mağlubiyetlere karşı ezeli rakiplerini de puan kayıplarına uğratarak, bir yerde kendi kaderinden sonra, ligin de kaderini çiziyor. Gerçek gücünü sadece derbi maçlarda gösteriyor.

Hafta içinde ''anlaştılar'' bombası gerçekleşmeyince tabiiki sonuçtan sonra buna üzülenler olmuştur. Ne olurdu anlaşsalardı sanki!.. Şener Şen'in unutulmaz ''Namuslu'' filminde onun bankayı soymadığını anlayanların üzüntülerini anlatan o sözdeki gibi;
Namuslu'ymuş, namussuzlar!!!...

Adnan beyin söylediği gibi biryerlerden ''tezgah'' falan da çıkmıyor bir türlü...

Şunu söylemek lazım ki, heyecanlı, pozisyonlu, gollü, güzel bir derbi oldu. Fenerbahçe Beşiktaş maçları da son yıllarda hep aynı tarz olmaya başladı. Beşiktaş da, Galatasaray gibi bir Fenerbahçe korkusu yaşamaya başladı. Son 5 maçın ister Almanya’da, ister Kadıköy’de, ister İnönü’de olsun hepsi 2-1 bitmiş ve hepsini de Fenerbahçe kazanmış.

Fenerbahçe, bu maça kadar şampiyonluğun en büyük adayı olan Beşiktaş'ı bir sezonda, 3 ayrı yerde de yeniyorsa ve hala 5. ve iddiasızsa Fenerbahçe bu garip durumu sorgulamalı...


Fenerbahçe’nin ne kadar formsuz olursa olsun, derbi maçlarda sürekli üstün olmasının sebebini, aslında oyuncu kalitesi bakımından her devirde daha kaliteli olmasına bağlıyorum ben. Beşiktaş ve Galatasaray’da hocalar değişiyor, kaderler, hatta skorlar değişmiyorsa, bana göre bunun izahı ancak budur. Fenerbahçe Lorant’la da, Turan Sofuoğlu ile de Daum’la da, Zico ile de ve bu kadar başarısız olmasına rağmen, Aragones ile de derbi kaybetmiyor. Ne var ki sadece derbi kazanmakla da şampiyon olunmuyor.

Mustafa Denizli’nin Galatasaray’daki Fenerbahçe’ye kaybetmekteki makus talihi, Beşiktaş’ta da devam etti. Fenerbahçe’yi çözemedi. Derbi maçların haricinde bir varlık gösteremeyen, ne yapacağı belli olmayan Fenerbahçe’nin çözülmesi o kadar kolay değildi belki ama Kadıköy’de Rüştü’ye attığı aşırtma golün aynısını atan Guiza’nın, Rüştü’yü çözdüğü kesindi.

Kim ne dersin Guiza çok tehlikeli bir oyuncu ve Semih’le beraber çok iyi anlaşıyorlar.

Formda bir Fenerbahçe takımında bu ikilinin boş geçeceği hiçbir maç olamaz.

Gollerin hepsi birbirinden güzeldi aslında. Guiza’nın aşırtma vuruşu kadar, kendi topunu takip edişi, Semih’in golünden önce, sağ tarafta yapılan paslar ve Ali Bilgin’in semihe nefis pası ve onun şutuyla gelen gol muhteşemdi. Holosko’nun golü ise ona yakışan, sadece onun atabileceği tarzda, jeneriklik bir goldü. Holosko, mağlubiyeti kabul etmeyen, hırslı bir oyuncu. Kendi sahasından aldığı topu, bir slolomcu gibi ‘’S’’ ler yaparak, önündeki, yanındaki Fenerbahçe’li futbolcuların yanından çıkardığı şutla gelen gol, gerçekten müthişti.

Bu gol, Beşiktaş’ı biraz silkindirdi, tempo verdi, o kadar. Beşiktaş’ın gücü seyrettiğimiz kadarıyla Fenerbahçe’yi yenmeye yetmezdi. Bunu başarabilecek yetenekte forvetleri yoktu.

Bu yoklukta Nobre’nin olmaması Beşiktaş’ı fena etkiliyor.

Beşiktaş ligin ikinci devresinde Mustafa Denizli ile kazandığı bir çoğu 1-0 biten maçlardan sonra, rakiplerinin kendi kendilerini imha etmesiyle, şampiyonluğun en güçlü adayı olarak ilan etmişti kendini. Bir gerçek vardı. Beşiktaş’ın kalan 5 maçı, Sivasspor’un geride kalan maçlarına göre daha zordu. Nitekim kendi sahasında avantajlı sayıldığı işk maçta 3 puan gitti.

Şimdi 4 maçtan üçü deplasman, içerdeki ise Galatasaray maçı.

Fenerbahçe’nin bu galibiyeti kendisinden çok Sivasspor’a ve Trabzonspor’a yarıyor. Zaten Fenerbahçe, kendi yarışta olmadığı gibi, Beşiktaş’a 6, G.Saray’a 5 puan kaybettirerek, baştanberi onlara çalışıyor.

Trabzonspor, haftanın kazananı olunca yeniden şampiyonluk veya ikincilik için, hafife alınamıyacak bir şans buldu. Beşiktaş, şimdi şampiyon da olabilir, üçüncü de. Trabzonspor’da aynı. Sivas’ın ise gerçekten avantajlı bir fikstürü olduğundan, ilk ikiden düşecek gibi gözükmüyor.

Tuhaf bir lig izliyoruz. Bir türlü çözülemiyor, koparılamıyor. Kazandım diyenler bir türlü rahat olamıyor, kaybediyor, kaybettiğini sananlar tam geriye düşerken, yarışa dahil ediliyor.

Bütün bunların sebebi hep Fenerbahçe oluyor.

Fenerbahçe yıllardır zayıf takımlara yenile yenile, ama ''derbi nasıl kazanılır'' dersi vere vere hem kendinin, hem de ligin kaderini çizmeye devam ediyor.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..