Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '13

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe Divan Kurul toplantısı ve kurumsallaşma

19 Ocak 2013 cumartesi sabahı FB TV divan toplantısını yayınlıyor. Toplantının kurumsallaşma ile ile ilgili sunum yapılan bölümü ilginç. Koç Topluluğunun beyin takımından gelen ekip, kurumsallaşmanın sunumunu yaptıktan sonra divan başkanı Sn Yüksel Günay giderlerin hızla yükseldiği bu dönemde bu işi yapacak ekibin yıllık bir milyon dolar olan maliyetini eleştirince. Başkan Sn Aziz Yıldırım biraz sinirli ses tonu ile kurumsallaşmanın önemini anlatarak onu adeta susuturdu. Verilen bu ekibe verilecek para spkağa gidecek çok daha fazlasını önleyecektir dedi. Uzun uzun yapılması gerekenleri anlattıktan sonra bu FB için çok önemlidir, ben divana bu konuyu anlatmak zorunda değilim. Kulübün yüksek çıkarları bu oluşumu hızlı bir şekilde FB ye getirmeye bizi zorluyor dedi.

Konuşmalar uzadığı ve tekrarlara geçtiğinde diğer kanala geçtim. Bir önceki gece oynanan FB-  Caja basket eurolig maçı tekrarı vardı. Fb dördüncü defa kaybediyordu. Dördüncü ve son periyod başlarken fark 20 olmuştu. Seyirci protesto alkışları tutuyordu takıma. FB basketbol takımı 30 milyon ( euro mu ,yoksa TL mi ) bütçeli bir takım. Yıllardır eurolig oynayan temeli olan bir kulüp. Bu yılda çok paralar harcadı. Pianigiani ye yıılık 2,5 milyon euro ödüyor benim bildiğim. Mc Calebb e 3milyon euro bonservis ödedi.

Beşiktaş dün yeni oyuncularına imza töreni yapıyor. Oyuncuların arasında yeni bir isim Sn Semih Usta .o konuşmasında diyorki artık yalnızca profesyonelleri görecekesiniz.

Yıllardır konuşulur profesyonellerin iş başında olması. Ve onun başlangıcı kurumsallaşma. Yani işi yapanların maaş alması. Sn Aziz Yıldırım ben 15 yıldır bu kulüp için çalışırım diyor. Amatörce ve saatlerce çalışırım. Ancak ben gibi biri bir daha gelmez biz bu ülkede değerli işadamlarını kulübümüze hizmet etsin diye gelmesini istiyorsak kurumsallaşmayı gerçekleştirmek  zorundayız diyor. Onların gelip de bu kulübe satlerce hizmet etmesini bekleriz ama bu olmaz diyor.

Sn Aziz Yıldırım siz kulübe hergün 12 saat çalışarak hizmet ettiniz. Ekip arkadaşlarınızda muhakkak yanınızdaydı. Bu süreçte işinize zaman ayıramadığınızı halde nasıl hayatınızı sürdürdünüz? Biliyoruz ki sizin yakın çalışma arkadaşınızın bu süreçte çok başarılı bir iş yaşamı var ve o çok kazançlı işler yaptı.

Yada Anadolu Efes basketbol takımına bakalım. Tamamen bir şirketin takımı Efes ve tamamen profesyoneller tarafından yönetiliyor.  Başarısızlık orada da değişmez. Çok başarılı bir şirket ama basit bir spor kulübü olmayı başaramıyor. Yıllardır harcadıkları paranın karşılığını KUPA ya döndüremiyor. Sürekli yanlış transferler. 

Efsane başkan Sn Süleyman Seba yıllar önce çok kötü durumda aldığı kulübü tepelere taşırken haklı olarak birçok ödül almıştı. Efsane Seba kulübü basit bir felsefe ile yönetirdi. Harcanacak tek kuruşu dahi kontrol eder hiç kimseye yetki vermezdi. Değişen ekonomik koşullar ve kulüplerin artan gelirleri ve giderleri kurumsallaşmayı gerektirirken buda profesyonellelleşmeyi zorunlu hale getirdi.

Şimdi kulüplerde profesyonelleşme konuşuluyor. Sn Yüksel Günay da bu profesyonelleşmenin yıllık bir milyon dolar tutan bütçesini anlayamadığını söylüyor. Bu kadar para harcamadan yapmak neden düşünülmüyor diiye soruyor. Hatta sorabilse diyecek belkide bu yıl basketbolda on milyon euro sokağa atmışız. Seneye böyle bir parayı sokağa atmayabilirmiyiiz? Yada belki de Sn Aziz Yıldırım konuşmasında bu ekip sokağa gidecek paraları durduracak mesela baskette on milyon euro çöp oldu diyecek ama konumu gereği demiyor.Bu ekip bu işlere bakmaz bunu iyi bilmeliyiz.

Profesyonelleşmeye bakarsak FB kurduğu ekibe yılda bir milyon dolar öderken yine böyle  akılcı olmayan transfer harcamaları yapabilir. Yapacaktırda. Yakın tarihimiz özellikle yabancı transferlerinde dönen komisyonlardan kulüpler adına kötü örneklerle doludur. Ariel Ortega nın yirmi milyon dolar bonservis bedelinin beş milyonu komisyon olduğu yada GS nin yüz milyon dolar transfer borçlarının GS ne yanlışlar yaptırdığını hatırlamak önemlidir.

Kulüpler başarılı olmak için iyi takımlar kurmak zorundadır. İyi takımlar transferler ile kurulmaz. Türk Spor Tarihini en iyi takımları biribirini iyi tanıyan ,anlayan hatta arkadaş olan oyunculardan kurulu takımlardır. Aslında dünyada da bundan farklı değildir. Transfer tehlikeli bir harcamadır ve akılcı olması gerek şarttır. Ancak çoğunlukla işten anlamayan parası çok olan yöneticiler tarafından yapılmaktadır. Bu yanlışda kulübü batağa sürüklemekte başarısızlıkları yaşatmaktadır. 

Bugün FB Divan toplantısında yeni oluşturduğu ve kurumsallaşmayı sağlayacak ekibi Sn Yıldırım nasıl çalıştıracaktır? yada o ekip Sn Yıldırım karşısına çıkıp bu işi yanlış yapıyorsun diyebilecek midir? Yada bu profesyonel ekip, Salih Uçan gibi gelecek vaat eden oyuncuların maaşlarının % 1 ne nasıl verimli çalışabilecektir?

Kulüplerin kurumsallaşması son derece doğru bir karardır. Ancak bu profesyonelleşme akıl ve mantık ölçülerini zorlamamalıdır. Bugün FB divanında sunum yapan 7 -8 personel dikkatimi çekti. Ekibin sayısını 10- 15 kişi olarak düşünürsek , ortalama maaş onbin,oda yüksek kalır. Bugün bilgisayarların hayatımızın içindeki yerini düşünecek olursak yapılan işlerin daha iyi yapılabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu kadar fazla çalışan, kulüpler için doğru değildir. Kulübün mali yapısının kontrolu ve denetimi ne kadar önemli olduğu ortadır. Ama bu işi yapacağım diye yanlış kadrolaşma yanlıştır. Üstelik bu işleri yapmayı uygun bilgisayar programları neredeyse bakkallarda satılırken bunu fark edememek önemlidir.

FB de bugün sunum yapan profesyonel kadro bana sempatik ve iş üretebilecek kıvamda gelmedi.Onlar mevcut işin ihtiyacının üç dört kat fazlası bir kadro ile gelmişler. İş yapmak ve bir değer üretmek onlar için ne kadar önemli. Profesyonel yalnızca alacağı paraya bakar.  

Profesyonel ile yönetici arasında ne fark var. Kulübün karar alan organları bu konuyu nereden bakıyor? Söylenmek istenen basit aslında kulübün işleri var.Bunlar eskiden amatörce ve yöneticilir ile yapılırdı. Çalışan az sayıda profesyonelde aldığı para çok azdı. Yöneticiler ve az para kazanan bu personel kendi çıkarları için kulüplere yanlış işler yaptırırlardı.Şimdi artık gerçekçi olmak ve kurmsal yapıya girmek ve bu işleri profesyonellere vermek tartışılmayacak gerçek. Ama burada yanlış yapmamak daha önemli.

İşler kim tarafından yapılırsa yapılsın. Kulüpler iş yapanlara para versin yada vermesin. Önemli olan kulüplerin planlı ve organize yaşamayı öğrenmeleri daha önemlidir. Bu güne kadar kulüp yöneticlerimiz bütün işin transfer yapmak olduğunu düşünmeleri ve getirdikleri oyuncu imza atarken onunla çektirecekleri resim için yaşamaları kulüplerimizi sıkıntıı soktu.Yönetici takımı için en iyi oyuncunun yetiştireceği oyuncu olduğunu öğrenmek zorunda.

Bir başka önemli nokta. Profesyonel yani yaşamak için para almak zorunda olan kişi işini yaparken hangi ilkelere bağlıdır. Yaşamak için para, para içinde işe ihtiyacı olan profesyonel kulüp çıkarlarını korumak için ne kadar güçlü olabilir. Yada hayatın hangi aşamasındadır ki bu profesyonel yaşamak için para kazanmak zorunda olduğu halde oraya gelinceye kadar kendi adına yapması gerekenleri yapamamış olduğu halde kulüp yüksek çıkarları için iş yapabilecektir.

Kulüp işleri başarılı olmuş iş adamları tarafından yapılmalıdır.İşlerini başarı ile yapmış maddi doyuma ulaşmış ve ihtiyaç sahibi olmayan hem zamanı hem parası hemde bilgisi olan insanlar kulüpler için çalışmalıdır. Bu insanlar kulüpteki işleri profeyonel personel ile yapabilirler.

Kulüplerin işleri belirlidir. Kulüplerin karmaşık işleri yoktur. personelin yıllarca çalışması yerine kısa süreli çalışması daha yararlıdır. Böylece kulüpte çalışan personel işini iyi yapmak ve kulüpten bir gelecek beklemek durumunda olmayacaktır.Bu da kulübe pozitif yansımalar getirecektir.

Kurumsal yapı çok önemlidir. Kurumsallaşırken amaç ,doğru işler yapmak için organize olmak ve doğru hesaplama yapmayı öğrenmektir. Bir söz vardır " eksik ile fazla aynidir " diye. Kulüplerimiz kaçırdıkları zamandan etkilenerek kurumsallaşma adımları atarken sanki ,geçmişi telafi amaçlı bir kaç fazla adım atsak isteği içindeler. Bilmek ve unutmamak önemli eksik ile fazla aynidir. Yanlıştır 

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..