Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe düşe kalka

Fenerbahçe düşe kalka
 

Bir lig maçını daha geride bıraktık.
Ve geçmiş maçlar ile arasında her hangi bir fark göremedik.
Önceki maçların bir benzerini izledik.
Ve düşe kalka elde edilen bir galibiyet.

Sezon başından beri süre gelen eleştirilerimizin özü belliydi.
“Takım yetersiz”.
Bu takımdan uluslar arası maçlarda bir varlık göstereceğine yönelik umutlarım yoktu.
Bu yöndeki düşüncem, şampiyonlar ligi müsabakalarından elde edilen sonuçla somutlaştı.
Ve takım aynı performansını ligde de sürdürüyor.
Lakin ligin kalitesi ile şampiyonlar ligi kalitesi birbirinden uzak olduğu için performansı lig için yeterli görünüyor!
Aslına bakarsanız lig için de yeterli olmayan bir kadro.
Düşe kalka elde edilecek galibiyetlerle kafaya güreşir Fenerbahçe.
Tıpkı bu gün Antalyaspor karşısında elde edilen galibiyet gibi galibiyetler.
Devre arası yapılacak transfer atakları Fenerbahçe’de var olan sorunun çözümü için yeterli olur mu?
Bencileyin olmaz.
Lig yarılanmış.
Yerli yerine oturmuş.
Gelecek olan her hangi bir futbolcu takıma öyle aman aman bir katkı sağlamaz.
Nasıl bir futbolcu olacağı da meçhulse, alınacak olan ismin hepten tehlikeli bir durum ortaya çıkar.
Ne var ki bir gerçek var, oda Fenerbahçe takımında kimi isimler hakikaten takımdan uzak tutulmalı.
Şu ana kadar ki performansları ile adeta saç baş yoldurdular.
Yasin.
Burak.
Can.
Ali Bilgin.
Guiza.
Maldonado.
Josico.
Deniz.
Bu isimler hiçbir koşulda Fenerbahçe forması giyebilecek futbolcular değil.
Ne hikmetse bu futbolcular, gelmişler, Fenerbahçe’de futbol oynuyorlar.
Bu isimler ne doğru dürüst topa basıyorlar.
Ne pas verebiliyorlar.
Ne de takıma bir katkıları var.
Aksine bu futbolcuların Fenerbahçe’ye zararları var.
Hem de saymakla bitmeyecek kadar çok.

Antalyaspor maçın da gerek atılan goller olsun ve genel olarak karşılaşmanın tamamı boyunca olsun, organize tek bir atak izlemedik Fenerbahçe’den.
Arka arkaya beş pas yapamıyor takım.
Son derece isteksiz bir görüntü çiziyorlar.
Ve tesadüfen atılan gollerle üç puanı haneye yazıyorlar.

Geçen seneyi düşünün.
Lakaitlik yüzünden kaybedilen şampiyonluğu.
Tiye alınan maçlar sonrasında kaybedilen puanların nasıl Galatasaray’ı şampiyon yaptığını.
Yine aynı ciddiyetsizlikle oynanan maçlar.
Şimdilik galip geliniyor.
Ya sonra.
Tesadüfler tekerrür etmez ise işte o zaman vay haline Fenerbahçe’nin.

Bir parantez açalım.
Guiza’ya.

Bu futbolcu neden alındı?
Gol atsın diye.
Ve bu gün bir gol attı.
Zar zor.
Ama doksan dakika boyunca tek bir olumlu hareketi olmaz mı bir futbolcunun.
Ayağına aldığı hiçbir topu olumlu kullanamıyor.
Ne pas verebiliyor.
Ne var kaç yapabiliyor.
Ne şu atabiliyor.
Tek bir olumlu hareket izleyemiyoruz bu futbolcudan.
Tam bir balon.
Geçen sene Kezman’a söylemediğimiz kalmamıştı.
Şimdi Kezman’ı arar olduk.
Hiç olmaz ise Kezman hakemle konuşmuyordu.
İtirazları yoktu.
Oysa Guiza, her kaptırdığı top sonrasında, ellerini açıp hakeme sitem etmekle ve laf yetiştirmekle meşgul.
Ve iyiden iyiye anti patik gelmeye başladı.
Bu tip futbolculara para verip getirmenin hiçbir esprisi yoktur.
Çöpe atılmış bir para oluyor.

Sonuç olarak Guiza’nın bu saatten sonra Fenerbahçe’ye verebileceği hiçbir şey yoktur.
Takımda tutmanın bir anlamı da yoktur.

Bu sezon için ana düşüncemizi tekrarlamaya gerek var mı bilmiyorum?
Düşe kalka gideriz.
Şampiyon olur muyuz?
Doğrusu kestiremiyorum.


Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..