Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '12

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin sonucunu belirleyecek fark

Dün gazetelerde iki teknik direktörün iki farklı yaklaşımı ile ilgili bir karşılaştırması vardı.

Fatih Terim, tüm taktik çalışmasını tesislerde yaşayan herkese kapatırken; Aykut Kocaman taraftarına açıyordu.

Bu iki farklı tavır büyük bir ihtimalle Fenerbahçe ile Galatasaray’ın bugün yapacakları maçın da temel belirleyici özelliği olacaktır.

Fenerbahçe için Şükrü Saraçoğlu ve orada taraftarı ile girdiği ilişki çok önemli ve özeldir. Bu ilişkinin boyutu her karşılaşma ve zaman içinde biraz daha derinleşiyor; tutku halini alıyor.

Bu yorumu yazarken belirttiğim şeyin sadece Fenerbahçe ile taraftarı arasında olduğu, diğer takımlar ve taraftarları arasında yaşanmadığını iddia etmek istemiyorum. Taraftarlık tutkusunun bir ölçü birimi yoktur; kıyaslama da en anlamsız olanıdır.

Tamamen fiili durumu anlatan bir yorumdur.

Ayrıca gözlemlere dayanıyor elbette. Nedir bu gözlemler?

Alex son birkaç senedir maç bittikten sonra sahayı bir türlü terk edemiyor. Herkes gidiyor bir o kalıyor ortada taraftarının sevgi gösterisine karşılık veriyor. Bazen gidip takımı soyunma odasından çıkartıp taraftarı ile buluşturuyor.

Bu tribünler önünde nasıl mücadele edip oynadığını burada tekrar etmeye gerek bile yok sanırım.

Stoch…

Henüz Fenerbahçe forması giymeye ve bu taraftarın önüne çıkmaya başlayalı ancak iki sene oldu. Fakat stadyumun büyüsü onu da etkiledi. Özellikle bu sezon çok farklı bir futbol sergiliyor; goller atıyor. Karışlaşma devam ederken taraftarın tepkisini izliyor, bakıyor.

Bu iki örnek Fenerbahçe’nin futboluna ve sonucuna direkt olarak etki edenlerle ilgilidir. Takımı halinde nasıl bir sonuç içinde olduğu da zaten ortadadır.

Aykut Kocaman’ın antrenmanı taraftara açması bu ilişkiyi doğru okumuş olması ve bir araya getirmesindendir. Yoksa koca bir sezon bütün maçların kamuya açık oynandığı ortamda iki üç günlük taktik antrenmanlarda şapkadan nasıl tavşan çıkarılacağına yönelik illüzyonist sır öğretilemeyecektir takımlara.

Derbide belirleyici olan şeyin Fenerbahçe’nin bu maça nasıl bir havada çıkacağı, taraftarı ile ne tür bütünleşme içine gireceği ile direkt bağlantılı olduğunu düşünüyorum.

Hiç kuşkusuz Fatih Terim’in de takımını koruma altına almasının bir başka nedeni vardır; sahaya süreceği 11 futbolcuya stadyumun yaratacağı atmosferden mümkün oldukça etkilenmemesini sağlamak.

Galatasaray aynen Fenerbahçe’nin Arena’da yaşadığı gibi tek bir destekçisinin bile olmadığı ortama gelecek ve bütün stadyumun zaman zaman başlarına yıkılacağını hissedecekleri tepkilerle karşılaşacaklardır.

Fatih Terim futbolcusunu dışarıdan gelecek tüm desteklere kapatarak bir anlamda Şükrü Saraçoğlu’nda yaşayacakları yalnızlık duygusuna hazırlıyor olmalıdır.

Büyük bir ihtimalle stadyuma da erken gidecekler ve maç öncesinde sahaya çıkarak o atmosfere alışmak için bir süre çimlerin üzerinde kalacaklardır.

Galatasaraylı futbolcular stadyumun etkisini üzerinde çabuk atabilirse kalan zamanda futbolunu oynamaya çalışacaktır.

Yok Fenerbahçeli futbolcular taraftarının da yardımıyla buna izin vermezlerse sonuç 1999’dan bu yana yaşanandan farklı olmayacaktır.

Netice olarak her iki takım da kaliteli futbolcularda oluşuyor ve çok iyi futbol oynuyor. Artık derbilerin sonucunu belirleyen şeyin psikolojik unsurlar olduğunu biliyoruz.

Zaten son iki gündür takımların sahip oldukları özellikleri yeterince konuştuk.

Geriye kalan şey de belki küçük veya önemsiz olarak görünüyor ama işte böylesi detaylarda gizleniyor.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..