Fenerbahçe gol oldu yağdı

Son 3 haftada 7 puan kaybedip bir de üstüne hafta içinde başkansal problemler yaşayan Fenerbahçe'ye herhalde 'bu hafta kendi sahanızda hangi takımla oynamak istersiniz?' diye sorsalardı, cevap hiç tartışmasız 12 haftadır kazanamayan Hacettepe olurdu. Fenerbahçe'nin gol olup yağması, ister Guiza'nın yokluğuna, ister Semih'in varlığına, ister takımın coşkulu oyunu ve kazanma azmine bağlansın, en önemli etken rakibin Hacettepe, kalecinin Ulaş olmasıydı!!! Fenerbahçelilere tadından yenmez bir gece yaşattılar..

Hacettepe, geçen seneden bu seneye maalesef sadece ismini değiştirmemiş, takım ruhunu ve mücadele gücünü de geçen senede G. Oftaş ismiyle birlikte gömmüş. Zaten yıllardır futbol izlerim, Erdoğan Arıca'nın bir takıma sert oynamaktan başka bir farklılık yarattığını görmedim, hep aynı sıkıcı futbol, hep ne yaptığını bilmeyen futbolcular. Öyle bir kaleci ile çıkmış ki, neredeyse her golde bariz hatası var, ilk yarıdaki tüm gol pozisyonlarını yoktan var ederek gol yaptı. Bana göre Hacettepe 1.ligde daha rahat eder, şu futboluyla Süper Lig'i haketmiyor.

Her ne kadar rakibin Hacettepe olması Fenerbahçe yönünde çok büyük bir avantaj sağlasa da, Fenerbahçe'de bugün farklı bir kenetlenme vardı. Semih ve Alex'in liderliğinde takım, kazanma azmiyle bir fark yaratmaya karar vermişti maçın başından beri. Maçın başından itibaren oyunu Hacettepe yarı sahasına yıktı ve bir an olsun oyun disiplininden kopmadı. Özellikle, Semih bu takımda ne kadar gerekli olduğunu 2 gol 1 asistle, kalenin önünden top çıkarıp takımı ileri götürmesiyle, kazanma isteği ve coşkusu ile gösterdi. Semih Fenerbahçe'nin olmazsa olmazı, bunu artık Guiza'nın cezalı olması sebebiyle ona ilk 11'de yer veren Aragones'in de anlaması lazım, gelecek hafta yedek kulübesinde battaniyeye sarınırken görürsek hiç şaşırmam! Her golün sonrasında kameralar Guiza'yı gösterdi, hiç de 'ben oynamasam da takım kazansın' ifadesiyle bakmıyordu, gülümsemiyordu bile.

Geçen haftalarda yazdığım bir yazıda, Fenerbahçe'nin ihtiyacı olan 3 futbolcusuna şans vermesi gerektiğini yazmıştım. Semih, Deniz Barış ve Gökhan Emreciksin. Bu üçlü bugün Fenerbahçe'ye çok faydalı oldu. Yeni transfer Gökhan, ancak 2. yarının 4. maçında sonunda yer bulabildi, girer girmez Alex'e verdiği 'al da at' pası, gelecek güzel günlerin habercisi. Top ayağına çok yakışıyor bu genç futbolcunun, sağlam basıyor, sert vuruşlarıyla rakibi savunmasız kılıyor, sahalarımızda göremediğimiz 'bilinçli futbolcu' tipi, topun nereye gideceğini hesaplıyor. Aragones'in inatçı kişiliğinin kurbanı olmazsa Fenerbahçe'ye ve Milli Takım'a uzun yıllar hizmet edebilir.

Son söz, Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın zeminine. Anlıyorum, yağmur zemini çok ağırlaştırıyor ancak bugünkü zemin futbolun gözde deyimiyle 'patates tarlası' kıvamındaydı. Futbolcuları çok kolay sakatlayabilir, dahası bu stadda UEFA finali oynanacak, o zamana kadar zeminin düzeltilmesi şart.