Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki fark

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki fark
 

Kaynak: hurriyet.com.tr


Bu akşam FB'nin Ankaragücü ile oynadığı lig maçının tamamını seyrettim. Genelde FB maçlarında topun gözlerimin önünde oyunda kaldığı süre 50-70 dakika olurdu, bu akşam 90 dakikaya yaydım kondisyonumu. E hal böyle olunca, bir de üstüne ilham gelince, birşeyler karalayım istedim. Bunu ilk kez yapıyorum, umarım FB'li dostlarımızı üzmeyiz.

Maçtaki pozisyonları yazmak istemiyorum, seyreden seyretmiştir ya da gazetelerin ilgili sütunlarından okurlar. Ben genel olarak gördüğüm dikkatimi çeken bazı hususları paylaşmak istedim.

Önce Alex'i yazayım. Ağır hava ve saha koşullarından dolayı Alex fazla koşamadı tamam ama bence bu akşam Alex oyundan çıkarılmamalıydı. Dakikalar ilerledikçe saha koşulları ağırlaşmaya başladı. Böyle zamanlarda duran toplara daha fazla ihtiyaç vardı. Aykut Kocaman bu adamın koşmasını değil, duran topları düşünmeliydi. Bence onda ilk günden beri Alex sempatisi yok..

İki takım arasında FB lehine gözle görülür bir kalite farkı vardı. Oyuna ağırlığını koyan her iki yarıda da Kadıköy'ün sarı lacivertli ekibiydi. Ankaragücü rakibinin üstünlüğünü baştan kabullenmiş, oyun planını da buna uygun yapmıştı. Neredeyse hiç çıkmayan bir geri dörtlü, "yerini kaybetmemek" ilk önceliği olan ve her atakta rakibi karşılayan bir orta saha, denk gelirse bir iki adamla gol aramak. Son bölümde cesaretlendiler ve goller geldi..

FB sahanın her bölgesinde üstündü. Top sürekli onların ayaklarında kalıyordu. Ancak anlayamadığım birşeyler oluyordu sahada. FB topla oynamaya başlayınca, birden adeta yürümeye başlıyordu. Sanki gole ihtiyacı olan bir takım olarak değil de 2-3 farkla öndeymişcesine bir ruh haliyle oynuyorlardı.

Takım rakibinden çok daha güçlü aslında, belli. Biraz hızlansa, biraz zorlasa hemen golü atabilecek görüntüde ama sanki aceleleri yokmuş gibiydi.

FB özellikle ileride yardımlaşmıyor. Bir futbolcu topu aldığında yardıma giden yoktu, karşısında iki Ankaragüçlü oyuncu buldu, yardım için topu en az 5-10 saniye oyalaması gerekti. Ankaragücü hemen her pozisyonda yerleşmesini tamamladıktan sonra ceza alanına orta yapabildiler.

...........

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki fark mı? (FB'yi sadece bu akşam için yorumlamak kaydıyla)

Galatasaray "çırpınan", oyunu rakip alana taşıyan ancak gol pozisyonu yaratamayan "dişleri olmayan aslan" görüntüsünde. Galatasaraylı futbolcuların ruhsuz oynadığını düşünmüyorum, ellerinden geleni yapıyorlar ancak sorun; güçleri yok.

Fenerbahçeli futbolcuların ise kalitesi yüksek ama takım olmak gibi bir endişeleri yok. Yardımlaşmıyorlar, çırpınmıyorlar, yüklenmiyorlar. Dilim varmıyor ama sanki biraz ruhsuz oynuyorlar.

Sonuç; her ikisi de hüsran yaşıyorlar. Ancak ben FB'nin hala yarışta Trabzonspor ile birlikte en kuvvetli aday olduğunu düşünüyorum, çünkü kapasiteleri var.

...........

Emre Belözoğlu için ayrı bir paragraf açmaya bilmem gerek var mı? Yok aslında ama şunu yazmak gerekir:

Maçtan sonra açıklama yapmış: <ı>"Ankaragücü Genel Sekreteri öncelikle adam olsun. Bizlere sataştı. Kim olursa olsun önce adam olsunlar. Genel Sekreter midir nedir, önce adam olmayı öğrensin. Biz kaybettik üzüngünüz. Adı Levent kendisinin. Ben Emre Belözoğlu olarak buradan sesleniyorum, önce adam olsun. Kazanırız da kaybederiz de ama önce adam olsunlar. Kazanıp böyle adam olmayanlarla konuşmaktansa kaybetmeyi tercih ederim."

Güzel değil mi? Ama adamlık dersi veren ve "geçmişi adamlıklarla dolu" bu aynı kişi, maç sırasında durum 1-0 iken, orta alanda bir pozisyonda kendini bariz bir şekilde yere attı. Hakem de faulü vermeyince (o sırada kameralar onun üzerindeydi) yanlış okumadıysam O.... Ç.... şeklinde bir güzel saydırdı.

Yazmayacaktım ama adamlık dersi veren demecini okuyunca tutamadım klavyemi. FB ile bu topçuyu aynı kefeye koymadığımı özellikle belirtiyorum..

<ı>..........

Fenerbahçe hakkında her zaman yazmıyorum, bu nedenle özellikle yazmadan geçmeyeceğim: Gökhan Gönül bir "sporcu abidesi, bir spor efsanesi"dir!

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..