Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe kazanmak zorunda

Fenerbahçe kazanmak zorunda
 

milliyet.com.tr


Yağan yağmurun ıslattığı güzel zeminde Fenerbhaçe’nin kazanmaktan başka çaresi olmadığı zorlu bir Beşiktaş maçında, seyirci her zaman yine mükemmel, ilk dakikalarda Guiza yine kaçırdı bir atsa, şeytanın bacağını kıracak diye yazarken, Selcuk vurduğu kafa gölü ile yıllardır Fenerbahçe formasını giyen kaleci Rüştü’ye ilk defa Fenerbahçe’ye karşı oynadığı maçta, Galatasaray’a attığı gibi yine kalabalık içinden bu sefer kafa ile topu filelerle gönderdi. Selcuk ile top arasında böyle derbilerde bir çekim var.

Beşiktaş Serdar Özkan ile sağda, Erkan ile soldan etkili olmasını bekliyor ama bence çok zayıf bir ihtimal, geriye göbekten Fener defansını delerse netice elde edebilir, ama kapanan iyi bir Fenerbahçe defansını geçmesi çok zor..Ama Beşiktaş maçı bırakması beklenemez, yediği golü çıkarmak için yüklencek.

Fenerbahçe, sağda Kazım, solda Uğur ile etkili olmaya çalışıyor. Ancak ilk 15 dakikada girilen birer gol pozisyonu ve Fenerin attığı bir gol var. Maçta daha çok gol olabilir diye düşünüyorum.

Beşiktaş yediği golün şokunu atlattıktan sonra üç pasta golü Nobre ile buldu. Zaten beklenen de bu, maç daha çok gole gebe sanırım..

Volkan Guiza bir pasta gol oldu.. İki futbolcu Volkan’ın verdiği bir pasla Beşiktaş defansının arkasına yılan gibi süzülen Guiza, top ile buluşarak , o Rüştü’nün üstünden nefis bir şandel topla şeytanın bacağını kırmış oldu. Son zamanlarda çok eleştirilen Guiza bu gol ilaç gibi gelecek. Tabi pası veren kaleci Volkan içinde bu geçerli..

Dedik ya, maç çok gole gebe, daha çok gol olacak. Fener defansı Nobre’yi tutmakta zorlanıyor. Buda gol yemelerine sebep olabilir. Aynı şey bir pas ta gol yiyen Beşiktaş defansı içinde geçerli..

Bu maş için kim orta alanda az pas hatası yapıp, üstünlüğü ele alırsa o takım maçı kazanacak.

Fenerbahçe daha istekli oynuyor.Birde yakaladığı pozisyonları değerlendirebilse fark açılacak, ama Beşiktaş ‘ta Nobre dışında istekli futbolcu yok..Cisse ilk yarının son 15 dakikasında ikinci sarı kartla oyun dışı kalırken maçın kaderini özellikle ikinci yarı nasıl etkileyecek, hep beraber göreceğiz.

Cisse böyle bir derbide resmen intihar etti.

İlk devrenin son bölümünde Uğur etkili ve mücadeleci futbolu ile damgasını vurdu. Alex ilk yarı yine attığı paslar ile takımını ataklara kaldırdı.

İKİNCİ YARI

Denizli ikinci yarıya hiçbir değişiklik yapmadan başlayarak adeta “ maçı bir beraberlik ile bitirebilirsem benim için kar” düşüncesinde başladı. Denizli ve Fener karşısında şansı her zaman olan bir Beşiktaş maçı buradan on kişi çevirebilirmi, futbol bu belli olmaz, ama Fenerbahçe’ninde bu süre zarfındaki mücadelesi, hırsı ve isteği maçın gidişatını etkileyecek.

Maçın kaderini etkiliyen ataklarda hep sıfır çeken Fenerbahçe maçı berabere bitirmek için adeta Beşiktaşa’a davetiye çıkarıyor.Ama Beşiktaş’ta orta alanda yaptığı pas hataları ile maçı döndürme fırsatlarını tepiyor. Yani maçın ikinci yarısı ile birlikte her iki takımda futbol adına yaptıkları kısır döngü ile, “al ben yemedim sen ye” misali futbol oynuyorlar..

Beşiktaş on kişi oynamanın verdiği dezavantaj ile cılız ama istekli ataklarla gol ararken en büyük handikapı, Nobre gibi golcüsüne çok top taşıyamaması, ama yinede soldan İbrahim Üzülmez ile tehlikeli olmaya çalışıyorlar.

Fenerbahçe ise, adeta 2-1 den sonra Kadiköy’de on kişi kalan Beşiktaş’a mahküm oynuyor. Şu ana kadarda hem gol pası veren, hemde yaptığı kurtarışlarla çok iyi oynayan kaleci Volkan ve defans ile ayakta durmaya çalışıyor.Yoksa Fener bu fırsatı değerlendirse Kadıköy de Beşiktaş’ı yakar gide ama, maalesef futbol süprizler oyunu..

Denizli Holosko’yu alarak son yirmi dakikaya risk alark başladı. Bu bence maçın kırılma anı olacak, Holosko düğümü ya çözecek, yada çözülmemek üzere bu maçı bağlayacak..

Uğur, Kazım ve diğrleri müsait pozisyondaki arkadaşlarına vermemekte ısrar ederek adeta futbolun kuralını”atamayana atarlar” sözününe nazire yapıyorlar. Beşiktaş ceza sahası önüne kadar gelip, adeta Beşiktaşl’lı futbolculara verdikleri paslar ile tirbündeki seyircilerin yüreğini ağzına getiriyorlar. Atsalar bir gol, her şey çok güzel olacak, seyirci bayram yapacak.

Son dakikalar bitmek bilmezken, Fener adeta gol kaçırma resitali veriyor. Olmaz be kardeşim yakalamışsın Kadıköy’de ne bekliyorsun, gol yemenimi, Bobo Holosko ikilisi zaman zaman çok etkili oluyorlar..

Direkten dönen topa müdahale ederken Gökhan Zan’ını Guiza’ya müdahalesi penaltı gibiydi, çünkü topa dokunacak olan Guiza kaleyle top arasında bir, iki metre mesafedeydi..Kendisini yere atacak kadar aptal değil..

Nitekim maçın uzatmalarında Bobo ofsayıtta olmasa maçın berabere bitmesi içten bile değil.

Seyircinin son dakikadaki “İnleyen nameler ruhumu sardı”şarkısın söylemesi nefisti..

Gerçekten bu maçta Beşiktaş galibiyeti ile birlikte “inleyen nağmeler ruhumu sardı”

Birde burdan Dede yaptığı değişikliklerle, sahaya sürdüğü on bir ile maça damgasını vurdu, ikinci derbi maçınıda kazanarak darısı Trabzonspor’un başına diliyoruz..

Düşünsenize kaybettiği maçları aklımıza getirdikçe, şimdi zirvede uzak ara olurdu..

Ama kaybedilmiş bir şey yok.. Porto maçından sonra bu derbi ilaç gibi geldi..

Ukranya’dan da bir galibiyetle dönersek, vallahi kadayıf olur..

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 319
: 6405
Kayıt tarihi
: 14.06.06
 
 

25.08.1963 İstanbul doğumluyum. A.Ö.F İşletme mezunuyum. 8 sene profesyonel kalecilik yaptım. (Ey..