Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '17

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe maçlarında farklı bir Abdullah Avcı…

Fenerbahçe maçlarında farklı bir Abdullah Avcı…
 

Benzer konularda farklı yaklaşımlar…

Yani?

Kendisine yönelik eylemleri/ söylemleri adamına göre ele almak, önemliyi önemsememek, önemsize büyük bir gürültüyle tepki göstermek…

Buna isteyen “tutarsızlık”, isteyen “çelişki” desin, sonuç değişmez.

(Fenerbahçe olmasa, çoğu teknik direktörün, yöneticinin kendilerini ele veren maç/ hakem değerlendirmelerine kimse kulak asmayacak. Bu arada, kuşkusuz, “penceresi”, köşesi” olanların dışında, gazetelerin sayfaları da boş kalacak!)

Sözgelimi, Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı, maçına/ adamına göre davranan teknik direktörlerden biri. Başka maçlarda “uysal” görüntü veren Avcı, Fenerbahçe maçlarında bambaşka…

Örnek mi?

İki örnek yeter de artar.

Abdullah Avcı, İstanbul’da 3-3 biten Karabükspor maçında verilmeyen penaltı konusunda, “Bizim işimiz değil” diyor.

(Hakem Özgür Yankaya, son dakikada penaltıyı atlamasaydı, 3 puan Başakşehir’in alacaktı.)

Penaltı ya da değil, orası ayrı. Bizim üzerinde durmak istediğimiz, Abdullah Avcı’nın da değerlendirmelerinde maç seçmesi, dolayısıyla rakip takıma ve hakeme değişik gözle bakması…

Yani?

Abdullah Avcı’nın, maçına göre “avcı” olması, “av” olduğunu kabul etmesi!…

Avcı, benzer bir yaklaşımı da Adanaspor maçında, aslında ofsayt olmadığı halde sayılmayan gol nedeniyle göstermişti:

"Beraberliği hakeme yıkamayız. Gol olsa 2-1 öne geçecektik, başka senaryo çıkardı, ama tamamen onların üzerine yıkamayız.”

*****

Kupa’nın bu ilk maçında Abdullah Avcı ve adamları, Advocaat ve adamlarıyla dalaştı. İsmail’e laf atıldı, hakemler etki altına alınmaya çalışıldı. Oysa örnek verdiğimiz maçlarda, ikişer puan yitirilmelerine karşın hakemlere toz kondurulmamıştı.

Ne demeli?

Avcı’nın, hakları yenilmesine karşın, hakemlere yönelik, örnek gösterilecek tavrı, ne yazık ki, maç seçtiği için “tutarlılık” açısından özürlü. Bu tutum, rakiplere karşı da benzer biçimde... 1-0 kazandıkları ilk maçı unutarak, Fenerbahçe’ye aynı sayıyla yenildikleri maçla ilgili yaptığı değerlendirmeye kulak verelim:

"Kazanmak için her yol mübah sözü, bizim ülkemizin gerçeği. (…) Son bölümde Fenerbahçe vakit geçirmek için bayağı bir bekledi, bu da bizim iyi bir takım olduğumuzu gösterir.”

Kupa maçındaki tavrı, öteki maçlardaki uysallığı düşünüldüğünde, rakip Fenerbahçe olduğu için, hiç de yadırgatıcı değil.

Avcı, saha dışından gelen tepkilere de duyarsız.

Sözgelimi, değerli hukukçu Prof. Dr. Duygun Yarsuvat’ın şu cümlesi, herhalde övgüden sayıldı ki, sessiz kalındı:

“Başakşehir basit takım, şampiyonluk Beşiktaş'a yakışır."

(Bu cümleyi soru- yanıt biçiminde kurgularsak, denmek isteneni şöyle de anlatmış oluruz:

Başakşehir nasıl bir takım?


Basit bir takım.

Şampiyonluk, Başakşehir’e niye yakışmaz?

Çünkü basit takım.

Beşiktaş’a ne yakışır?

Şampiyonluk?

Niye?

Çünkü basit takım değil.)


*****

Maç sırasındaki olumsuz tavrıyla ilgili soruyu “Bazen oyunu kurallarına göre oynamak gerekiyor, provokasyona provokasyon. Detayları 4. hakeme sorun.” diye yanıtlayan Avcı’nın yerinde iki saptaması:

Daha fazla şut attık, orta yaptık.
Kazanabilirdik, ama 2-2 bitti.


Başka?

İkişer puanın gittiği maçlarda verilmeyen penaltı ve ofsayt gerekçesiyle sayılmayan gole tepkisiz kalan, hakemlere söz söylemeyen Avcı, dün hakemlerle uğraştı. Ayrıca, birkaç ayak değiştirdikten sonra top, Van Persie'nin kafasından kaleye girince, topun yerinden kullanılmadığını abartması, Advocaat ve İsmail’le uğraşması, yine maçına/ adamına göre davrandığının örneği oldu.

Maçın geneli mi?

Advocaat, ikinci maçı düşündüğünü gösterdi; çünkü Fenerbahçe öylesine oynadı. Başakşehir ise "fırtına" gibi başladı, gerisini getiremedi. Volkan Demirel, yine sahanın en iyisiydi.

Son söz:

Kendisine yönelik eylemleri/ söylemleri adamına göre ele almak, önemliyi önemsememek, önemsize büyük bir gürültüyle tepki göstermek, kişiye güveni aşındırır.



https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com








 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..