Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe Manisaspor maç analizi

Fenerbahçe Manisaspor maç analizi
 

Seyircisiz maçların futbolcuları olumsuz etkilediği gerçeğinden hareketle, Fenerbahçe' li oyuncuların kendilerini pek fazla veremedikleri bir maç izledik. Özellikle ilk yarı iki takım da büyük rehavet içindelerdi. İkinci yarıda her iki takım da silkinip kendine geldi ve 5 güzel gol izleme şansı bulduk. Manisaspor' un kendi yarı alanında yaptığı disiplinli alan savunması Fenerbahçe' nin yaratıcı ayakları Alex, Stoch ve Niang' ın fazla pozisyon bulamamasına sebep oldu. Özellikle ilk yarıda kaleci hatası ile yedikleri golün dışında Fenerbahçe' ye pozisyon vermediler. Ancak Fenerbahçe yarı alanında genellikle Simpson ve Isaac dışında oyuncu bulundurmadıklarından, kendileri de pozisyon bulamadılar. İkinci yarıda ise her iki tarafın da orta sahası oyundan düşüp, 2. bölge hızlı geçilmeye başlayınca, önemli pozisyonlar yakaladılar. Goller de bir anlamda bu hızlı ataklar sonucu geldi.

Fenerbahçe oyun sistemi klasik 4-2-3-1 idi. Aykut Kocaman' ın mutlak 3 puan alınması gereken bu maçta 4-3-3 riskine girmediğini gördük. Ancak gecenin Aykut Kocaman adına belki de en önemli hareketi sağ bekte genç Okan Alkan' a forma vermesi oldu. Okan ayaklarına hakim, yüksek pas yüzdesi ile oynayan, kademe anlayışı ve alan kullanımı son derece iyi bir futbolcu. Aykut Hoca' nın bu kararı yıllardır gençlere forma vermeyen Fenerbahçe' de önemli bir dönüm noktası. Aykut Kocaman' ın hızlı ve mücadeleye dayanan oyun sisteminde gençlere sıklıkla forma şansı vereceği yönünde sinyaller aldık. Okan bulduğu şansı son derece iyi kullandı. Sadece bekte değil, tekniği ile orta sahada da kolaylıkla görev yapabilecek bir oyuncu.

Diğer dikkat çeken bir nokta ise Aykut Hoca’ nın her pozisyonda sadece o pozisyonun oyuncusunu tercih edeceğinin sinyalini vermesi idi. Gökhan Gönül’ ün yokluğunda ne Bekir’ e ne de Mehmet Topuz’ a sağ bekte forma vermeyerek, gerçek mevkisi sağ bek olan genç bir oyuncuya, tecrübesi az olsa dahi şans vererek reform niteliğinde bir harekete imza attı. Artık zorunlu haller dışında, herkes kendi pozisyonunda görev yapacak gibi gözüküyor.

Manisaspor gibi yarı alan savunması, yarı adam adama savunma yapan bir takımın kilidini açmak için topu mümkün olduğunca hızlı bir şekilde kanatlara aktarmak ve sıklıkla hücumda kanat değiştirmek gerekiyor. Fenerbahçe bugün kanatları yeterince kullanmadı. Pek çok pozisyonda kanat oyuncuları ya kendileri topla içeri kat etmeye çalıştılar, ya da topu ısrarla içeriye gönderdiler. Stoch ve özellikle de Mehmet Topuz, arkadan hücuma katılan Okan ve Caner' i pek çok pozisyonda görmediler.

Fenerbahçe' de maç boyu iki futbolcuyu özellikle takip ettim. Bilica ve Baroni. İkisi için geçtiğimiz haftalarda yaptığım eleştirilerin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördüm. Bilica bir stoper olduğunu unutuyor ve sıklıkla ileri çıkıyor. Bu durumda Lugano fazlaca yalnız kalıyor ve zaten zamanlaması iyi bir oyuncu olmadığından rakiplerin hızlı hücumlarında çaresiz kalıyor. Aykut Hoca, Bilica' nın yerini olur olmaz terk etmesini yasaklamalı. Cristian ise oyuna aktif katılmayı hiç istemiyor. Toplu oyundan kaçıyor. Top ayağına geldiğinde ise fazla düşünmeden topu hızla en yakındaki arkadaşına gönderiyor. Adeta top benden çıksın da ne olursa olsun der gibi. Defansif anlamda ise boş koşuyor. Anlamsız fauller yapıyor. İki oyuncu da Fenerbahçe' nin ritmini bozuyorlar.

Maçın ikinci yarısının başında yenen gol Fenerbahçe defansının adam paylaşımı konusunda ne kadar sıkıntılı olduğunu gözler önüne seriyor. Bu golde özellikle Lugano' nun kronik rahatsızlığı olan zamanlama hatası da önemli rol oynadı. Lugano bu hataları son derece sık yapıyor. Kafa topu almada etkin değil. Dünya Kupası' nın fiziksel ve mental yorgunluğunu hala üzerinden atamamış. Bilica' dan farklı olarak disiplinli ancak ağır. Maç içinde çok fark edilmiyor, ancak topsuz oyunda Lugano ve Bilica' yı dikkatle izlerseniz pozisyon hataları kolaylıkla göze çarpıyor.

Fenerbahçe' nin en büyük sorunu defans kurgusu demiştik. Gerçekten de Lugano- Bilica ikilisi bu formları ile Fenerbahçe' yi pek çok maçta yakarlar. Aykut Kocaman' ın acilen hava topu hakimiyeti olan bir stoper ile kademesi güçlü, sert ve hızlı bir stoperi transfer etmesi gerekiyor. Yani bu bölgeye aslında bir değil, iki transfer gerekiyor.

Fenerbahçe' nin takım olarak diğer büyük sorun blokların birbirlerinden kopuk ve ağır oynamaları. Hakikaten Aykut Kocaman' ın hızlı oyuna dayalı sistemi, sahada meyve veremiyor. Topu ayağına alan herkes birkaç saniye topu ayağında tutuyor. Pas atacağı adam arıyor. Bu sırada rakip de çoktan pozisyon almış oluyor. Fenerbahçe kadrosunun hızlı futbola alışkın olmayan yarısı, hızlı oyun becerisi olan diğer yarısını da yavaşlatıyor. Zaten en zayıf halkanız kadar hızlı bir takım olabilirsiniz. Maçın ikinci yarısında nispeten Topuz’ dan hızlı olan Özer ve sürati tartışılmaz Dia’ nın oyuna dahil olması ile takım biraz daha çabuk pas yapar, hızlı hücuma çıkar hale geldi.

Maçta Manisaspor' un golü ile Fenerbahçe' nin ikinci golü ilginç. Birinde Isaac topu Lugano' nun üzerinden yaptığı kafa vuruşu ile ağlara gönderirken, Lugano' da Alex' in kullandığı serbest vuruşta topu Isaac' in üstünden kafa ile Manisaspor ağlarına göndermiş oldu. Bir anlamda geçen Trabzonspor maçında Glowacki ile olan düelloya benziyordu.

Fenerbahçe' nin attığı üçüncü gol, top kanatlara taşınabildiğinde ne denli tehlikeli pozisyonlar yaratılabileceğini gösterdi. İşte kapalı savunmalara karşı böyle oynamak lazım. Diğer türlü kilidi açmak mümkün olmaz. Burada Okan' a bir parantez açmak gerek. Fenerbahçe' nin 1. ve 3. gollerini hazırladı. Her iki golde de ortayı yapan isimdi. Uzun yıllardır kanatta bu denli isabetli orta yapabilen bir isim görmemiştik. Gökhan Gönül' ü aratmadığı gibi, hücumda bir bek olarak çok iyi performans gösterdi. Gökhan' ın da alternatifsiz olmadığını göstermiş oldu. Üçüncü golde Niang' ın kafa vuruşunda aldığı pozisyon ve vuruş zamanlaması müthişti. Dördüncü golde ise kaleci ile karşı karşıya çok temiz bir vuruşla golü buldu. Geçen sene “poşet forvet Guiza” bu tür topların hepsini eziyor, fırsatları harcıyordu. Taraftarın yüreğine su serpilmiş oldu. Gerçekten Fenerbahçe için önemli bir kazanım. Caner' in Niang' a pası ise Caner' in oyunu okuyuş becerisini gösteriyordu. Caner bugün defansif anlamda da iyi işler yaptı. Santos’ dan daha diri ve mücadeleci. İlk 11’ de mutlak Caner’ in forma giymesi gerekiyor.

Oyuna girdiği andan bu yana iki üç net pozisyonu harcayan Özer adeta geçen seneyi aratıyor. Dia ise bu sene rakiplere epey bir kart göstertecek gibi. Hızı ve driblingleri ile durdurulması çok güç bir oyuncu. Yerinde bir transfer gibi gözüküyor.

Bir not da Manisaspor için. Rakibinden çekinmeyip maça Kahe- Isaac ikilisi ile başlasalardı, Fenerbahçe defansını çok daha fazla zorlayabilirlerdi. Kahe gibi güçlü bir oyuncunun kenarda oturması yanlış seçimdi. Aykut Kocaman adına en ciddi teknik hata ise yorulan Alex' i 80 dakika sahada tutması idi. Yorulan Alex ve Cristian nedeni ile orta saha düşünce, Manisaspor atakları sıklaştı ve ikinci Manisaspor golü geldi. Selçuk' un oyuna girmesi, orta sahayı dengeledi. Geç ama doğru bir karardı.

Fenerbahçe 4-2 kazandı ve üç puanı almasını bildi. Fenerbahçe adına sessiz geceler bu maç ile sona ermiş oldu. Bir kez daha gördük ki futbol seyirciler ile güzel. Herkese iyi haftalar dilerim.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..