Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '10

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe mücadelesiyle, Bursaspor kalitesiyle

Fenerbahçe mücadelesiyle, Bursaspor kalitesiyle
 

Bursaspor’un yıldız futbolcusu Sercan Yıldırım maçın son bölümlerinde peş peşe Volkan ile karşı karşıya kalıp gol vuruşları kaleci tarafından kurtarılınca bir anda karşılaşmanın hakkının Bursaspor olduğu yönünde bir duygu oluştu. Sanki futbolda kalecilik ekstra bir mevkiiymiş de o toplar tesadüfen kurtarılmış gibi.

Sercan Yıldırım’ın kötü vuruş yaptığını düşünenlerin kaleci Volkan Demirel’in forvetin önüne doğru nasıl hamle yapıp nasıl kalesinin açısını kapattığını ve golcüye fazla şans bırakmadığına da bakmaları gerekiyor.

Maç bu iki pozisyona indirgenmeyecek kadar kaliteli ve karşılıklı ataklarla oynandı.

Fenerbahçe’de Kasımpaşa maçından sonra ilk kez Bilica mecburen defansta görev alırken yine bir başka Brezilyalı oyuncu Cristian da forma şansı buldu. Ancak bu iki oyuncunun bize gösterdiği şey Fenerbahçe’nin kadrosunda iyi yedek oyuncuları olduğunun ötesine geçemiyordu.

Emre Belözoğlu hırsı ile tam bir motivasyon kaynağına döndü. Bu bir anlamda Galatasaray’ı UEFA Şampiyonluğuna götüren ve o sene bütün takımda olan enerjinin küçük bir göstergesiydi. Emre’nin mücadelesi Alex dahil takımdaki diğer oyuncuları da ateşledi ve Bursaspor ilk yarı 40 dakika ciddi şekilde bocaladı ve ne olduğunu anlayamadı. Gol de yine Emre’nin akıl dolu hücum anlayışı sonunda geldi.

Fenerbahçe daha çok çizgiye inerse böyle golleri daha fazla bulacaktır.

Mehmet Topuz ve Gökhan Gönül’e, onları seven biri şu uyarıyı bir kere yapması gerekiyor.

“Topu rakibin gövdesinin içinden geçiremezsiniz!”

Açıkçası Gökhan’ın sağdan önü boş da olsa yaptığı bindirmelerin nasıl neticeleneceği öylesine belli ki; sağdan sanki çok önemli bir pozisyon doğacakmış gibi hızla koşusunu yapan Gökhan ceza sahasında yerini almış arkadaşlarına doğru kavisli bir orta yapmak yerine önünde hangi oyuncu varsa ona nişanlamayı tercih ediyor. Bu da golle sonuçlanabilecek birçok atağın ya taç ile ya da kornerle tamamlanmasına neden oluyor. Bazen de rakibin atağa kalkmasına neden oluyor. Zaten Gökhan bu topları zamanında ilgili noktalara gönderebilecek olsa Barcelona’lı Alves gibi bir oyuncu olacak. Ancak görünen o ki bu güzel bir hayalin ötesine hiçbir zaman geçemeyecek!

Fenerbahçe yediği gibi yol atamıyor deriz ya hep; gerçekten bu karşılaşmada da benzer pozisyonları sıkça izledik. Özellikle ilk yarıda Alex tarafından ustalıkla başlatılmış hızlı ve rakibi az adamla yakaladığı atakları Semih ve Stoch cömertçe harcadılar.

Bu maçla birlikte Fenerbahçe ligde kendisine ciddi rakip olacak takımlarla oynayacağı maçları tamamladı. Trabzonspor ve Kayserispor’a yenildi, Beşiktaş, Galatasaray ve Bursaspor serisinden de üç puan çıkardı, liderle arasında da 6 puan gibi kapanması mümkün bir fark oluştu. Aykut Kocaman’ın henüz ilk sezonunda böylesi bir performans göstermiş olmasını pozitif tarafından değerlendirmek gerekiyor.

Bursaspor’a gelince Türkiye standartlarının çok üzerinde bir takım oyunu oynuyor. Gol yediği zaman paniklemiyor, telafisi olduğunu biliyor bunu da kendisini izleyenlere hissettiriyor. Fenerbahçe karşısında ilk yarı zorlanmalarına rağmen ikinci devre çok iyi başlayıp kısa sürede eşitliği sağlamaları da bunun tipik göstergesiydi. Duran top organizasyonlarıyla gol buluyor oluşu da Bursaspor’un hafta arasında ciddi taktiksel hazırlıklar yapıyor olduğunu anlatıyor. Ayrıca Sercan Yıldırım’la girdiği gol pozisyonlarının da geri planında bir akıl olduğu kesin…

Son yıllarda Bursaspor-Fenerbahçe karşılaşmaları çok heyecanlı ve çekişmeli geçiyor. Bu da bize içinde yine Fenerbahçe’nin olduğu bir başka rekabetin, derbinin ortaya çıkıyor olduğunun haberini veriyor. Bu maç da baştan sona heyecanı bol bir futbol gösterisiydi.

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..