Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '11

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe'nin altın sezonu

Bir taraftar, bir sporcu veya bir yönetici olarak bugün Fenerbahçelilerden daha mutlusu olmasa gerek. Düne kadar bu sene dört ayrı branşta şampiyonluk sevinci yaşayan sarı laciverliler basketboldaki final serisini de kazanınca tabiri caizse Audi amblemini olimpiyat logosuna çevirmeyi başararak son derece önemli bir başarıya imza atmış oldu.

Ülkemizde spor denince akla tartışmasız bir şekilde futbol geldiğinden futbol şubesi olan tüm spor kulüplerimiz en büyük önemi futbola gösteriyor ve çoğu zaman diğer tüm kupaların toplamı dahi bir futbol şampiyonluğu kadar mutluluk verici olmuyor. Nitekim geçen sene de Fenerbahçe hem kadınlar hem de erkeklerde basketbol ve voleybol şampiyonu olmasına rağmen futbolda şampiyonluk gelmediği için diğer kupalar bir günlük gazete haberinden daha değerli görülmedi.

Geçen seneler demişken sarı lacivertlilerin son beş senedeki amatör branş karnesi erkeklerde, basketbolda 4, voleybolda 3: kadınlarda ise basketbolda beş, voleybolda ise 3 olmak üzere tam 15 şampiyonluk kupası içeriyor. Buna futbol takımının son beş sezondaki 2 şampiyonluk ve iki ikinciliğini de eklersek sanırım sarı lacivertlilerin tüm spor dallarında son beş senenin en başarılı ekibi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Sporda şampiyonluk bir amaç değil araç; başka bir deyişle sonuçtur. Asıl amaç ise doğruları yaparak sürdürülebilir bir başarı yakalamaktır. Nitekim amacınız şampiyon olmak olursa bu, başarınızın devam edeceği anlamına gelmez ama eğer başarılı olmayı amaçlarsanız önünde sonunda şampiyonluk sonucu kendiliğinden gelecektir. Bu açıdan bakıldığında Fenerbahçe’nin son beş yılda olası yirmibeş kupanın on yedisini alması kulüpte doğru işler yapıldığının önemli bir göstergesi.

Bu doğru işler nelerdir diye düşününce de akla önce önem vermek sonra da tesislesmeden teknik adam seçimine, şubelere ayrılan bütçeden transferlere kadar bir dizi unsur geliyor. Bu alanlardaki kararlar, tercihler ve uygulamalar kulüplerdeki uzun vadeli başarıyı birebir etkilediğinden Fenerbahçe’nin başarısındaki aslan payını kulübün idarecilerine vermek gerekir.

Bugün bir Fenerbahçeli kulübü ile ne kadar övünse az çünkü tekrarı çok zor olacak bir başarı yakaldılar. Bundan sonra sarı lacivertliler için hedef aynı başarıyı ilerleyen yıllarda da yakalamak, diğer kulüpler için ise Fenerbahçe’nin bu ambargosuna son vermek olacaktır. Bu hedeflerden hangisinin gerçekleşeceğini bugünden söylemek mümkün değil ama kesin olan bir şey var ki o da tüm branşları içeren bu güzel rekabette asıl kazananın Türk sporu olacak olması.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..